"Ümit mi? Ümit kötülüklerin en büyüğüdür!" Nietzsche haykırıyordu artık. "İnsanca, Pek İnsanca adlı kitabımda, Pandora’nın kutusu açıldığında ve Zeus’un oraya yerleştirdiği kötülükler insanların dünyasına saçıldığında hiç kimsenin farkında olmadığı son bir kötülük kalacak; o da ümittir, demiştim. O zamandan bu yana insanlar o kutunun ve içindeki ümidin iyi bir şey olduğu yanılgısı içindeler. Ama Zeus'un insanın eziyet çekmeye devam etmesi arzusunu unutup gittik. Ümit kötülüklerin en büyüğüdür çünkü eziyeti uzatır."
Sayfa 102 - AyrıntıKitabı okuyor
·
Puan vermedi
Yazılan yorumlara bakıyorum, onca insanın değişti dedikleri hayatına bakıyorum. Yine kitaba göre çok farklılıklar var. Yazana çizene saygı elbet mevcut ama kimse bunların nasıl ilerlemesi gerektiğini sorgulamıyor. Elbette sen ortamını, aklındaki düşünceyi otomatikmen iyiye odaklarsan yaydığın enerji de seni iyi olması gereken bir ritüelin içine sokucaktır. İyi düşün ki iyi olsun mantığının enerji ve titreşime dönüşme hali, bu kadar anlatılan bu kitapta daha yüksek bi enerji beklerdim doğrusu. İnsanlar zaten olumsuzlukta çığır açtı, olumlu düşünmelerine itiyor kitap eyvallah. Ama ya herşeye rağmen iyi düşünsek dahi o enerjiye ulaşmamız zorsa. Kısacası bendeki enerji trafoda olsa patlardı dersin, ama ne trafonun patladığı var ne bizim. İyi veya kötü şartlar değişmedikçe olduğumuz yerde titremeye devam edicez sadece.
Rezonans Kanunu
Rezonans KanunuPierre Franckh · Koridor Yayıncılık · 20195,4bin okunma
Reklam
258 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Spoiler içeriyor!!
Dorian Gray'in Portresi Muhteşem bir eser. Dili insanı resmen sarhoş ediyor. Kelimelerin gücü muazzam, hele onların ahenk içinde cümle haline gelmesi farklı bir güç. Kitaptaki cümlelerin enerjisi insanı şoke ediyor. Lord Henry'den bahsetmek istiyorum. Karakteri kitabın başında çok sevdim ancak bu kısa bir süre sonra son buldu.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202374,2bin okunma
İyi misin sen? Sormayayım diyorum ama ..." Siyah gözlerine bakarken, "Sorma," dedim, kafamı yavaşça iki yana sallayıp. "Şimdi sorma. Yarın sorarsın." "Yarın oldu," dedi Aral. Gözlerim önce arabadaki saate çevrildi. 00.00. Ardından Aral'a baktım. Gözlerini bana çevirmişti o da. Az önceki gergin konuşmamıza naza­ran şimdi sakindi gözleri. "Nasılsın?"
HİKMETLİ SÖZLER
“Cenâb-ı Hak, insanlara, 50-60 senelik, 70 senelik ömür vermiş. Muvakkat, fânînin fânîsi. O kadar fânî, o kadar fânî ki; gözünü açıp kapayıncaya kadar geçiyor. Fakat insan, yaşadığı müddetçe ölümü unutuyor, nefsin gafleti, nefs-i emmârenin gafleti, insanı milyon sene yaşayacakmış gibi, hiç ölmeyecekmiş gibi zannettirdiğinden, insanlar hataya ve
HİKMETLİ SÖZLER
“Cenâb-ı Hak, insanlara, 50-60 senelik, 70 senelik ömür vermiş. Muvakkat, fânînin fânîsi. O kadar fânî, o kadar fânî ki; gözünü açıp kapayıncaya kadar geçiyor. Fakat insan, yaşadığı müddetçe ölümü unutuyor, nefsin gafleti, nefs-i emmârenin gafleti, insanı milyon sene yaşayacakmış gibi, hiç ölmeyecekmiş gibi zannettirdiğinden, insanlar hataya ve
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.