216 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
neden bu kadar uzun sürede okuduğumu bilmiyorum? bu kitabı okurken sürekli başka kitaplarda okuduğum için bir noktada odağımı toplayamadım sonradan çok akıcı geldi ama. kitap, adada yaşayan Alec' in hayatini anlatıyor. sakın ve durgun bir yaşama sahip.Sürüp giden bu sakin yaşam elektronik aletlerin birdenbire çalışmayı bırakmasıyla altüst oluyor. Alec’in aklına gelen şey beklenen nükleer felaketin sonunda gerçekleştiği. Elektrikten, internetten, dolayısıyla tüm iletişim kanallarından yoksun kalınca dünya ile tüm bağı da kopmuş olur. Daha sonra adada komşusuyla tanışır. Komşusuyla birlikte yaşananlari tartıştısirlar ve Alec yaşanan her olayı günlüğüne yazar. kitabın dilinin ağır olduğunu düşünmüyorum ama cümlelerin geneline baktığımızda çok felsefik ve okunması zordu. beni çok dusundurdugunu söyleyebilirim. Teknolojinin olmaması yaşadığımız dunyadan ne kadar uzakta olduğunu da gösteriyor. "Kin ve nefret duyguları sürekli yükseliyor, teknoloji de onlara zincirlerinden boşanıp her şeyi yok etmelerini sağlayacak araçları -bazen bile bile, bazen hiç farkında olmadan- hazırlıyordu. (s.197)" ana karakterin yalnızlık duygusu o kadar iyi işlenmiş ki kitabı okurken hep griyi bulutlu bir havayı içime çekiyormuş gibi hissettim. varoluş, yaşadığımız toplum, benliğimiz, sorunlarımızla basa cıkabilme yönümüz, insanlarla olan ilişkimiz gibi birçok felsefeye değiniyor. bir alıntıyla bitirmek istiyorum : Biz kimiz? Nereye gidiyoruz? Ne olmak istiyoruz? Nasıl bir dünya inşa etmek istiyoruz? Ve bunu hangi değerlere dayanarak yapacağız?” (s.207)
Empedokles'in Dostları
Empedokles'in DostlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20215.2k okunma
456 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Carl Sagan'dan okuduğum ikinci kitap oldu. İlki Broca'nın Beyni'ydi. Fakat Mesaj kurgu bir romandı. Mesaj'ın filmini daha önceleri izlediğimi sanıyorum ama izlememiş de olabilirim. O yüzden izlediysem de tekrar izleyeceğim. Böylelikle güzel bir film ve kitap karşılaştırması yapmış olurum. Gelelim kitabımıza. Mesaj'ın konusu isminden de anlaşılacağı üzere ilk temas üzerine kurulu. Bebekliğinden gençliğine kadar hayatını kısa kısa okuduğumuz Arroway bir gün rastlantısal olmayacak bir şekilde bir sinyal alır. Sinyaller asal sayılardan oluşmaktadır. Daha sonrasında ise maceramız mesajın çözümü ve makinenin yapımı derken bilimsel ve dinsel çatışmanın ortasına hızla bir giriş yapar. Açıkçası benim en çok haz aldığım kısımlar bu kısımlardı. Carl Sagan'ın da iki karşıt tarafı tarafsız bir şekilde yorumlaması bence her iki tarafı da memnun edecektir. Mesaj'ın bilim yönü mü yoksa kurgu yönü mü ağır basıyor diye sorabilirsiniz. Buna cevabım ''iki yönüyle de muhteşem bir bütünlük vardı'' olur. Ama Carl Sagan'ın bilimsel kimliği kendini daha çok hissettirmiş olabilir. Bunun dışında kurgusal yönü de bazı sorunlara verilecek cevabın çokluğuyla yadsınamayacak kadar iyiydi. Keşke daha çok kurgu roman çıkarsaymış Carl Sagan. Bir söz de Say yayınevinin özensiz editörlüğüne etmek isterim. Kitapta o kadar çok harf ve krlime hatası var ki anlatamam. Ekstra olarak çeviri konusunda bir bilgim olmasa da çeviride de sorun olduğunu düşünüyorum. Her neyse. Yine de benim için harika bir okuma süreci oldu. Bilimi ve bilimkurguyu seven herkesin mutlaka okuması gereken eşsiz bir eser.
Mesaj
MesajCarl Sagan · Say Yayınları · 2015589 okunma
Reklam
344 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 20 hours
Spoiler*****
Davetli Listesi
Davetli ListesiLucy Foley · Epsilon Yayınevi · 2021375 okunma
423 syf.
·
Not rated
Eyvahh balı tuza kattık..
Dünyanın tadına varmak , insanca yaşamak varken bulandırmanın kime ne faydası var ? En çok alıntı yaptığım kitap oldu sanırım , her cümlesi o kadar değerli ki .. Yaşar Kemal, romanlarının yanı sıra çok cesur bir gazeteci . 60yıl önce gazete yazılarından dolayı hakkında bir çok kez dava açılmış , ama doğrularından vazgeçmemiş.İnsan hakları , sosyalizm , kültür, toprak reformu, köy enstitüleri ,emekçiler , savaş , zulüm .. Türkiye’nin en önemli konularına vurgu yapmış . Yazmış yazmış.. Geriye baktığımızda hiç bir sorun çözülememiş hatta katlanarak çoğalmış. Amerikanın Vietnamda ki insanlık dışı muamelesinden bahsetmiş, şimdi Filistinde olanları izliyoruz.. Hala bir çok gazeteci ,yazar cezaevinde .. Siyaset , politika o yıllarda yazılanlarla , şuan günümüzde uyuşuyor .. Yani özetle balı tuza katıp yemekten ne zaman vazgeçersek ,dünya o zaman iyi bir yer olabilir.. belki..
Baldaki Tuz
Baldaki TuzYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 2021522 okunma
412 syf.
·
Not rated
Yaklaşık on bin yıl önce insanlar avcı-toplayıcı olmayı bırakıp çiftçi olmaya başladılar. Bu durum modern yorumcular tarafından iyi bir şey olduğu savunulurken
Yuval Noah Harari
Yuval Noah Harari
'ye göre öyle değildir. Toprağı işleyerek sefil bir yaşam sürmeye zorlandık ve biz buğdayı değil buğday bizi evcilleştirdi. Şimdi de bunun sonuçlarına katlanmak zorundayız. Çiftçi olduk, sonra teknoloji geliştirmeye başladık, şehirler inşa ettik ve son olarak çok yakın zamanda bilimi icat ettik. İnsan olma konumumuzu çok iyi değerlendirip, kendimizi her şeyin üstünde gördük. Bunun sonucunda bir çok neslin tükenmesine neden olduk. Bazılarını 'evcilleştirme' yaptığımızı söyleyerek et ve süt üretimi için makinalara çevirdik. Ancak bunların hiçbiri insanlığa yeterli gelmedi. Bizleri mutlu etmek yerine daha çoğunu isteyenlere dönüştürdü. Harari'ye göre avcılık-toplayıcılıktan ayrılmak çok yanlış bir karardı.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
, ilk bölümlerinde Homo türlerinden bahsetse de sonraki bölümlerde bu durum kültür, para, insanlık tarihi gibi daha kapsamlı konulara yöneliyor. Başlığına göre Sapiens'lerle ilgili daha derin bilgiler okuyacağımı düşünmüştüm. Ancak kitap sona doğru daha genel bilgiler vermeye başladı. Bahsedilebilecek o kadar çok konu var ki bu konular için kitabın okunması gerektiğini düşünüyorum.
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936.5k okunma
504 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Seni o güzel yüreğinden öpüyorum Valentino
Son sayfayı kapattığımda bir süre boşluğa baktım. Sonucunu bile bile bu kadar duygulanacağım aklıma gelmezdi. Tek kelimeyle bayıldığım bir roman oldu. İlk kitabın da sonunda ölüm olduğu biliniyor tabi bu kitapta olduğu gibi. Ölüm-Habercisi resmi olarak göreve başladığı zamandan itibaren hikaye başlıyor. Bu şirket ilk iş gününde 12 kişinin (12. Kişiyi kitabın sonlarına doğru öğreniyoruz.) daha öleceğini sisteme kayıtlı oldukları halde bildirmeyerek falso vermişti zaten. Çok duygusal güzel bir hikayeydi. İlk kitap
Ve Sonunda İkisi de Ölür
Ve Sonunda İkisi de Ölür
de dahil olmak üzere bu kitapları okumayı düşünenlere kesinlikle tavsiyemdir. Spoiler olabilir. - O gün, Ölüm-Habercisinin ilk iş gününde şirket kurucusundan aramayı alan Valentino Prince’di. Keşke o 12 kişinin içine dahil olsaydın pamuk kalplim. O kadar duygulandım ki, senin kocaman bir yüreğin vardı Valentino. Ve bu yürek en doğru kişi de Orion’da atmaya devam edecek. Sizi hiç unutmayacağım çocuklar. :(
Sonunda Ölecek İlk Kişi
Sonunda Ölecek İlk KişiAdam Silvera · Pegasus Yayınları · 016 okunma
Reklam
10/10 puan verdi
·
Liked
İnsanların yürüdüğü, geçtiği ya da seçtiği yollarda o kadar çok ihtimal vardı ki, her seçim bir ihtimali, o ihtimal de başka olasılıkları doğuruyordu. Bu sanki görülemeyen bir zincirdi. Hem öyle bir zincirdi ki, herkes bu zincirden bağımsız gibi görünse de, aslında herkes bu zincirin bir halkasıydı…
Zincir
ZincirEnder Zengin · İkinci Adam Yayınları · 20240 okunma
515 syf.
·
Not rated
·
Read in 35 days
Bu kitap bir belgeselde duyduğum şu cümleyi hatırlattı "Her şeyin her şeyle bağlantılı olduğunu hatırlayın". Değişik bir kurgusu var, neredeyse 500 sayfa son 15 sayfa için yazılmış ve son 15 sayfanın olabilmesi için kitabın içinde geçen tüm karakterlerin aynı şeyleri yapması gerekiyor. Yazar kimisi 2 hatta 3 kuşak geçmişine kadar anlatıyor ve sonunda ki o kaosa ulaşıyoruz. Kitabın içinde 200 300 karakter var -sanırım- yazar bunları hep aklında tutabilmiş hemde arka planda birbirleriyle bağlantısını kurabilmiş -karakterler bunu asla bilemiyor-. Takdiri hak ediyor. Kitap bana bir meydan da oturmuş insanları incelerken başlarında ki küçük bilgi kutucuklarından soyağaclarını inceliyormuşum izlenimi verdi bunu da ayrıca sevdim. Kitap gerçek üstücülük olarak geçiyor, bir anlığına ya hu bu insanlar var mı, bu bir biyografi mi diye düşünüyorsunuz. Bir anlığına başka şehirlere, mekanlara gitseniz de olay dönüp dolaşıp hastane içine bağlanıyor hep sonunda. Son olarak hastane de tedavi için yatırılan, olmayan karısının sol eliyle kendisini aldattığını düşünen Barış Bakiç'ın "Bugün 14 Şubat sevgililer günü.. Karıcım bunlar delirmiş" lafı kitabın özetidir benim için. Çünkü herkes delirmiş. Not: *Kitapta sıklıkla bahsedilen "Karlı birde günde saat kulesi ve şehir" fotoğrafını çok merak ettim, internetten de araştırdım ama bulamadım. *Ve bence kitabın en cazip kısmı da Yüzyıllık Yalnızlık gibi ama Türk işi olması.
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,399 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
Tam bir ters köşe
Belli ki Agatha Christie, çok iyi bir final bulup onu geliştirmiş. Esasen başta konu bir türlü toparlanmıyor. Karakterleri tanımamız da biraz geç oluyor. İki ayrı cinayet de tam oturmuyor. Ta ki Poirot işin içine girene kadar böyle gidiyor. O da biraz geç devreye gitiriyor ama son 35-40 sayfa Poirot’nun katkısı da olunca gayet iyi ve çözüm eşsiz. Ancak bu final, çok daha iyi bir serim ve düğümle 10 üzerinden 10 olabilirdi.
Üç Perdelik Cinayet
Üç Perdelik CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20211,221 okunma
136 syf.
·
Not rated
·
Liked
Depresyon @oyakbas hocamızın kitabı ile geldim bugün.Farklı farklı bölümlerden oluşan bu eserin her bölümünde kendi heybeme çok güzel bilgiler ekledim. Bir ebeveyn olarak kitabı okurken bir zamanlar kendimin de çocuk olduğunu bir kere daha hatırladım.Zaten hangimiz pat diye yetişkin oldu ki sonuçta.İyi yada kötü bir çocukluk döneminden geçtik
Depresyon
DepresyonOya Akbaş · Yediveren Yayınları · 202413 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.