"Kişinin yaşamında en önemli tanığın yine kendisi olduğunu keşfetmesi inanın çok önemlidir, sohbetin temel amacıdır. Ne yazık ki çoğu insan bu gerçeği keşfetmeden hayata veda ediyor. İşte bu sebeplerle ergenliğe girmiş gençleri, kendilerini tanıma yolunda onların gönlüne dokunacak, onlara katkı sağlayacak insanlarla ne kadar etkileşim içine sokarsak, toplum olarak o kadar kazançlı çıkarız."
Sayfa 124 - KronikKitabı okudu
Siz tıpkı osunuz:" Ellisini geçkin" diyor Pirandello, siz o kadar yoksunuz, fakat o yaşın hali var üstünüzde. "Nafiz bakışlar ve parlak bakışlar ve dudakların üstünde adeta çocukça ve taze bir tebessüm."[...] Ah, ne kadar osunuz. Kitaptaki romancı... Aynen tıpkı... hatırlamıyor musunuz?[...] Birinci perdededir, evet, der ki romancı: "Yavrum, ikiden biri: Bir roman ya yazılır, ya yaşanır. Ben sana hemen tutkun olduğumu hissettim, fakat yazmak için değil,yaşamak için! Ben sana kollarımı uzatıyorum ve sen,bana ellerini, dudaklarını uzatacağın yerde, yazmak için mürekkepli kalemimi uzatıyorsun "[...] Yarabbim , evet, biraz yıpranmış bir elbise giymek, işte...senin karşına çıkmak için benim bir elbisem yoktu, çıplaktım. Fakat öğrendim ki ,sen de, senin de o güzel bahriyeli üniforman kalmamış. Bunun üzerine... kendimi sokakta buldum[...] Evet, kirlerimi tamamlamak için biraz çamur daha. Allahım, ne dehşet! [...] Ve bunun üstüne... Kendim için hiç olmazsa ölürken güzel bir elbise yaptırmak istedim[...] Bir tane olsun yaptırayım dedim-cidden güzel-[...] fakat o da hemen yırtıldı...Bir nişanlı elbisesi... Ölmek, bu elbise ile beraber ölmek için, başka bir şey için değil., herkese biraz teessür bırakarak, başka bir şey için değil. Hayır hayır bu bile değil[...] Çıplak ölmek.!
Sayfa 107 - Pirandello,Çıplak ölmek,VildanKitabı okudu
Reklam
Buralarda her şey o kadar iyi ayarlanmış ki, yağmurdan sonra her zaman güneş açıyor, güneş de sırılsıklam ıslananların üstünü başını kurutuyor; tabii kişi güneş açana kadar bu dünyadan vazgeçmemişse.
"Öldür beni öyleyse, Voldemort, ölümü memnuniyetle karşılarım!. Ama ölümüm sana aradığın şeyi getirmeyecek.... anlamadığın o kadar şey var ki....
Sayfa 430 - GrindelwaldKitabı okudu
544 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
Çalıkuşu
Yaşadığı kalp kırıklığını arkada bırakmak için öğretmen olup Anadolu'yu diyar diyar gezen türk Jane Eyre Feride -ya da arkadaşlarının ona taktığı isimle Çalıkuşu- türk edebiyatının en özel karakterlerinden biri. Kadınların tek başına işini yapıp parasını kazanmaya çalışmasının o dönemin Anadolu'sunda ne kadar zorlu bir süreç olduğunu tüm gerçekliğiyle görüyoruz (şimdi de çok zor o ayrı). Reşat Nuri Güntekin in Feride karakteri o kadar gerçekçi yazılmış ki bir erkek tarafından yazıldığına insan şaşırmadan edemiyor. Sonlara doğru biraz tekrara düşüyor gibi hissetsem de genel olarak çok akıcı dille yazılmış çok iyi bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102,5bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sonsuza dek, daima...
Poppy-min ve Rune, 5 yaşından beri her anlarını beraber geçirmiş ruh eşleri. İkisinin ilişkisi ve aralarındaki bağ o kadar tatlı ve o kadar güzeldi ki böylesine hoş bir gençlik aşkı okumayalı baya oldu herhalde Yazarın kalemi ağır değil ancak kullandığı kelimeler ve bu kelimeleri kullandığı yerlerin çok yerinde olduğunu düşünüyorum. Anlatımı sizi kendine çekiyor ve okurken içiniz bir hoş oluyor. Onun dışında yazar karakterlerin ilişkilerini ayrıntılarla çok güzel desteklemiş, Rune'un kalbini kıran sebebin ne olduğunu tahmin etmek zor değil ve kitabın sonunda ne olacağı her bölüm söyleniyor aslında yani baya baya kitap size bağırıyor bu olacak diye. Tüm bölümler boyunca o olayın olacağının bilincindesiniz, ben de çok etkilenmem diyordum zaten bildiğim için ama sonunda o olunca başladım hüngür hüngür ağlamaya, ağlamamın en çok etkisi de kesinlikle yazarın bağlarını yazarken eklediği ayrıntılar, anlatımı, karakterlerin güzelliği oldu. Alın okuyun pişman olmazsınızzzz
Bin Öpücük
Bin ÖpücükTillie Cole · Yabancı Yayınları · 20171,485 okunma
Reklam
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Doğanın ve Yalnızlığın Manifestosu
1666 yılında Molière,
İnsandan Kaçan
İnsandan Kaçan
'ı yazmıştı. 1777-78'de ise J.J. Rousseau bu eserinin son bölümlerini yazdı. Kendi hayatı da kısa bir süre sonra sona erdi. Mizantropluğun, merdümgirizliğin, inzivânın veya hepsini kapsayacak daha kestirme tabirle "yalnızlığın" edebiyatına oldukça
Yalnız Gezerin Düşleri
Yalnız Gezerin DüşleriJean-Jacques Rousseau · İthaki Yayınları · 20214,067 okunma
Içimde söylemek istediğim çok şey var sanırım. O kadar fazla ki. Kafamdakileri gerçek anlamda aktarmanın yollarını bulamıyorum. Bazen sanki tüm dünya, tüm yaşam, her şey gelip kafama doluşuyor ve sözcükleri olmam için bağırıp feryat ediyor.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.