Andolsun ki o (şeytan), sizden birçok nesli saptırmıştı. (Siz bunu) hiç düşünmüyor muydunuz? “İşte bu, tehdit edildiğiniz cehennemdir. Küfre/inkara saptığınızdan dolayı bugün girin oraya!”(denilecek).🌱
Yasin Sûresi, 62,63,64. Âyetler
Yazar dördüncüsü olan bu kitabında, Seyyah olur ve Fesleğen’inin peşine düşer. Sevdiğinin sevdirdiği yolda; özlemle, hüzünle, gözünde yaşlarla ilahi bir aşka, ilahi bir aşkla yürür. Ve okurlarına bu kitabı bitirmek için değil; anlamak, gelişmek ve değişmek için okumalarını önerir…
Sevmek insanın ateşidir. Sevdin mi ateşin yükselir, içten içe
Büyük beklentilerle başlamayıp bir çırpıda bitirdiğim güzel akıcı bir kitaptı genelde suç gerilim Benim tarzım değildir ancak yazar konuyu hiç uzatmadan o kadar güzel işlemiş ki hem ilk sayfadan itibaren kendinize olayın içinde hissediyorsunuz hem de birçok yerde durup düşünmenizi , sorgulamanızı sağlıyor . Yazarın okuduğum İlk kitabıydı . Muhtemelen devamı gelecektir . Keyifli okumalar
On KişiydilerAgatha Christie · Altın Kitaplar · 202132,3bin okunma
Nereden geldiğini, kim olduğunu asla unutma, çünkü etrafındaki kimse unutmaz bunu. Kendi gerçeğini güce çevir. Böylece hakkındaki gerçek asla zayıf noktan olmaz. Gerçeğin senin zırhın olsun ki, kimse seni o gerçeği kullanarak incitemesin.
Mehmet Aycı
Kitaba dört saat önce başlarken bu kadar güzel bir şiir kitabı okuyacağımı tahmin edemezdim rüzgar gibi geldi geçti, daha önce yazarı hakkında hiç bir bilgim olmadığı bu kitabı çok ama çok beğendim... Kitabın içerisinde ki şiirler de aşk, sevda var, din-iman var, tarih ve kültür var, ülkü-Alperenlik yani dava şuuru var kısacası her konudan şiirler daha doğru deyişle birbirinden muhteşem satırlar var... Yazar gerçekten hangi şiirde hangi konuyu işledi ise o konuyu ve duyguyu özümsemiş ve aktarılabilecek en güzel haliyle kağıda aktarmış diye düşünüyorum, gerçekten birbirinden manalı birden çok şiir vardı nitekim paylaştığım 72 tane alıntı da bunun bir parça göstergesidir. 4 saat içerisinde okudum, puanım da 10/10. Özetle: Muhteşem, müthiş :)
SelMehmet Aycı · Hamle Yayın Dağıtım · 19921 okunma
Bugüne kadar klasiklere hep ön yargılı yaklaşmış biri olarak kitap her ne kadar 2 cilt ve gözüme korkunç şekilde kalın gelmiş olsa da her gün evde , yolda , çalıştığım yerde fırsat buldukça okuyarak bir hafta gibi kısa bir sürede bitirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyordum ki sanırım bir daha o kadar iyi bir klasik okuyamayacağım aklıma geldi mutluluğumun yerini tuhaf bir his aldı karakter betimlemeleri , olay örgüsü, kurgusu , hissettirdikleri , düşündürdükleri ve öğrettikleri herşeyiyle muazzam bir kitaptı en ufak şüphesi olan varsa bile bu yazıyı okuduktan sonra olmasın İlk birkaç sayfadan sonra su gibi akıyor zaten şimdiden keyifli okumalar dilerim .
Artık iyice anlaşılıyor ki İslâm mutlak doğrudur, çağlar üstü güzeldir, zaman boyu yeni ve diridir; insanlığın karşılaştığı her derde, her müşkile, hayatın her dalında en iyi, en isabetli, en adil çözümü o vermiştir, o verecektir.
Ümmü Seleme’ye (radıyallahu anha);
"Ey müminlerin Annesi! Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem)
Senin yanındayken en çok hangi duayı ederdi?" dedim.
Ümmü Seleme (radıyallahu anha);
-Onun çoğunlukla ettiği dua şuydu:
"Ey kalpleri çeviren (Allah’ım)! Benim kalbimi dinin üzere sabit kıl."
Ben Kendisine;
-Ey Allah’ın Resûlü! "Ey kalpleri çeviren (Allah’ım)! Benim kalbimi dinin üzere sabit kıl." diye neden çok dua ediyorsun?" dedim.
Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
-Ey Ümmü Seleme! Hiçbir insan yoktur ki kalbi Allah’ın (celle celaluhu) iki parmağı arasında olmasın. O (celle celaluhu), dilediği (kulunun kalbini) istikamet üzere kılar, dilediğini ise saptırır."
(T3522 Tirmizî, Deavât, 89)
"Eğer siz (Uhud’da) bir yara aldıysanız bilin ki o topluluk da benzeri bir yara almıştı. O günleri biz insanlar arasında döndürüp duruyoruz ki Allah gerçek müminleri ortaya çıkarsın ve uğrunda şehitleri olsun diye. Allah, zalimleri sevmez.
Bir de Allah, iman edenleri günahlardan arındırmak, kâfirleri de yok etmek için böyle yapıyor."
(Ali İmran 140-141)
Gecenin göbek adı hüzündür.
Hüzün ki ıstırap denen o bıçağın kalıtımsal yarasıdır.
Yaradır öte yandan yârin üzerimizde bıraktığı gölgesi.
Gölge, karanlığa aşinadır, sevmez güneşi.
Güneş gecenin tek düşmanıdır.
Döndük dolaştık yine geceye vardık.
Güneşin yerine sen doğ
Ve boğ içimdeki hüzünlü canavarı artık.
Şimdi Howard Phillips Lovecraft'a kulak verelim: "İnsanlıktan ve dünyadan o kadar bıktım ki, her sayfada en az iki cinayet işlemedikçe ya da dış dünyalardan gelen ağza alınamayan dehşetlerle uğraşmadıkça hiçbir şey ilgimi çekemiyor."
Howard Phillips Lovecraft (1890-1937). Gerçekçiliğin tüm biçimlerine karşı güçlü bir panzehire ihtiyacımız var.
Dilleri Kürtçeydi. Çok zengindi, çok sıcaktı. Ben bu dili biliyordum. Burada herkes biribirinin dilini bilir. Bu dil öyle sıcak, insanları öylesine biribiriyle kaynaştıran, insanların aralarındaki bütün duvarları yıkan büyülü bir dildi ki, bu birkaç yılda insanlığı daha iyi öğrenmek mutluluğuna eriştim. Diller ikiyüzlü değildir. Dillerin karanlık duvarları yoktur. Kimi diller sonradan taşlaşmış, katılaşmış, sıcaklığını yitirmiştir. Arapça bile katılaşmış bir dildir. Kürtçe de ben, o dağlarda, dilin erişilmez sıcaklığını, insan yüreğinin ışığını, apaydınlık sevgisini buldum."