Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
365 syf.
·
Puan vermedi
İlk başta Süreyya'yı kadın, Suat'ı erkek sandım:D
Mehmet Rauf'un en önemli eseri olan Eylül; Servet-i Fünun döneminde yazılmış olan ilk psikolojik romanıdır. Eserde, Suad, Süreyya ve Necip üçlüsü arasındaki sevgi, sadakat, aşk, evlilik üçgeninde roman kahramanlarının ruhsal çözümlemeleri yapılmaktadır.Kitabın başlarında yavaş ilerleme söz konusu ve bu durum sizi sıkabilir. Ancak kitabın
Eylül
EylülMehmet Rauf · İnkılap Kitabevi · 201739,6bin okunma
Geceleri sabahlara kadar okumayayım da ne yapayım? Ben, el ayak çekildikten sonra odamın kapısını sürmeleyip kitaplarımla baş başa kalmak saatini dört gözle beklerim. Çünkü, bu ömrümün bütün hazin sergüzeştini ve yaşadığım anın ağır sıkıntısını unuttuğum tek saattir. O vakit, bu çıplak ve yalçın oda, gerçek dünyadan daha geniş, daha ferahlı bir alemin munis, sevimli ve her biri sihir ve füsunla yoğrulmuş mahlükları ile dolmaya başlar. 21
Reklam
“Evet. Bir çok konuda benimkinden çok farklı görüşlere sahipti ama… Oğlum, az önce sana o yaramazlığı yapmamış olsaydın bile seni ona yollardım dedim. Onunla ilgili bir şeyi görmeni istedim. Gerçek cesaretin ne olduğunu, cesaretin bir insanın eline bir silah alması anlamına gelmediğimi görmeni istedim. Daha başlamadan yenileceğini bildiğim halde başlamak ve ne olursa olsun sonuna kadar devam etmek demektir cesaret. Nadiren olsa da bazen kazanırsın.”
Zamanı geri çeviremezsin derler. Bu bir tek, geçmiş geri getirilemez anlamında doğrudur. İyi de, şu geçmiş denen şey özünde neyin nesidir? Geçip gitmiş olan şey mi? O zaman, 'geçip gitmiş' ne demektir, özellikle de geçen her ânın, gelgeç olmayan şimdiki zamanın gerçekliğini herkes geçmişte buluyorken? Geçmiş bir anlamda şimdiden daha gerçek, en azından daha durağan, daha kararlıdır. Şimdiki zaman parmaklarımızın arasından akan kumlar gibi kayar gider ve önemli, ele gelir ağırlığı ancak anılarda kazanır.
KUDÜS’ÜN FETHİ
Bugün Hz. Ömer zamanında İslam ordusu Kudüs'ü fethetti (636) Hicret’in 15. senesinde Amr bin Âs (r.a.), Gazze, Sebastıyye, Nablus, Yafa beldelerini ve civarlarını fethettikten sonra Kudüs’ü muhasara etti ve şehirdekilere beldenin teslimi için haber gönderdi. Kudüs’ün ileri gelenleri, Halîfe Hazret-i Ömer (r.a.) bizzât gelip de söz ve af
Kendilerine ayıracak vakit bulamamaktan yakındıkları halde, pazar günü geldiğinde ne yapacağını bilemeyen insanların sayısı o kadar çok ki.
Reklam
ENFLASYON VE ALLAH
Enes anlatıyor: "Halk Muhammed'e müracaatla: "Ey Muhammed, fiyatlar yükseldi, bizim için fiyatları siz tespit edin" dediler. Muhammed onlara şu cevabı verdi: "Fiyatları koyan Allah'tır. Rızkı veren, artırıp eksilten de O'dur. Ben ise, hiç kimse benden ne kan ne de mal hususunda hak talebinde bulunmaz olduğu halde Allah'a kavuşmamı diliyorum." Süleyman Soylu fiyatları artıran Allah’tır diye boşuna dememiş. Her şey İslam’a uygun. Kaynak: Ebu Dâvud, Büyü 51, (3451); Tirmizî, Büyü 73, (1314).
“Ne kadar insan varsa o kadar da psikoterapi yöntemi ve analiz vardır. Her hastaya özel yaklaşırım çünkü sorun her zaman özeldir. Evrensel kurallar ancak çorbada tuz olabilirler. Psikolojik bir gerçek ancak tersi düşünülebilinirse geçerlidir. Benim için olanaksız olan bir çözüm başkası açısından tam aranılan çözüm olabilir.”
Ne kadar değerli, Ne kadar lanet bir şey bu AŞK!
Sahi bu aşk ne şaşılası bir şeydi. İnsan âşık olunca akıl hükmünü yitiriyordu. Zira otuz dokuz yıl boyunca varlığından habersizce yaşadığı birinin, artık o olmadan yaşayamazmış gibi hissettirmesi akıl alır şey değildi. Her şey onunla ilişkilendiğinde vardı, onunla bir bağlantısı varsa anlamlıydı. Sokaklarda yürürken etrafa dikkatlice bakmak, bir yerde rastlarsam heyecanıyla dolaşmak... Zihninde sürekli onun sesini duymak, o sesin büyüsüyle başka dünyalara dalmak... Her sevinci onunla bağdaştırmak, her sıkıntıyı ondan sakınmak... Aylarca, bıkmadan usanmadan aynı şarkıyı dinlemek, uykusuzluktan harap olmak, yastığın boş kısmına onu varsayarak sarılmak... Rüyalarında onu görmek, sabahları yataktan aklında onunla çıkmak... Bazen kendi kendine konuşup onunla konuştuğunu hayal etmek, tanıdığı tanımadığı herkese yerli yersiz ondan bahsedebilmek için can atmak...
İlişkiler kadınlar için ne kadar önemliyse erkekler için de o kadar önemlidir. Erkeklerin aşk ve şehvet devreleri bir kere uyumu yakaladıklarında, en az bir kadın kadar -hatta belki daha da fazla- sırılsıklam âşık olurlar. Yolda bir bebek varsa erkek beyni büyük bir değişim geçirerek baba beynine dönüşür.
Sayfa 26 - SAY YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sözcükleri ancak oluşturabiliyordu şimdi. O or- gazmdan sonra ancak konuşabiliyordu. Söyleyebildiği tek şey onun adıydı. "Clay!" "Bunu halledeceğim," diye fısıldadı Clay. "Sana bakacağım." "Biliyorum," diye mırıldandı Julia, tamamen ken- dinden geçmiş hissediyordu. Clay öpme işine geri döndü, bu sefer
Sayfa 185
440 syf.
8/10 puan verdi
serinin ilk kitabı gerçekten harikaydı. sonu baya şaşırtıcı bitmişti kendimi bulmacada gibi hissetmiştim. kafamda bin bir türlü soru işareti vardı o soru işaretlerinin hepsi bu kitapta çözüldü. aynı şekilde bu kitap da öyle gerçekten beğendim. beni çok şaşırtan karakterler oldu. her ne kadar hastalık boyutunda takıntıya sahip olsa da dylan için üzüldüm biraz onun dışında sadece sonu benim için yetersizdi. kitabın başından beri merakla katilin kim olduğunu çözmeye çalışıyoruz evet bariz belli olan birinin katil çıkmasını beklemiyordum ama bu kadar da bilinmeyen birini de beklemiyordum ben ya. devamını spoiler vererek anlatıyorum spoiler yemek istemeyen okumasın SPOİLER tüm kitap boyunca katili merak ediyoruz. 100 sayfa katil Austen adında saçma sapan bir psikopat çıkıyor. kitap boyunca adı geçmiyor ondan şüpheleneceğimiz bir durum olmadı. o yüzden pek bir şok yaşamadım ben. ayrıca katili öğreniyoruz sonra anseli kaçırıyor. 1 gün geçmeden dedektif anseli buluyor ve mutlu son yani sonu o kadar hızlı ilerlemiş ki ne oldu bitti anlamadım. ayrıca bu katil akıl hastası, kafası baya bildiğin gidik yani. ama sonda suçlarını itiraf ediyor?? bilemiyorum sonu daha farklı olsa 10 numara kitap olurdu benim için. yine de dediğim gibi kitap genel olarak baktığımda çok güzeldi okumanızı öneririm
Sobe
SobeN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20222,921 okunma
Veda Hutbesi...
‎ 'Ey İnsanlar!' Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayız. 'İnsanlar!' Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise bu aylarınız nasıl mukaddes ay ise bu şehriniz (Mekke) nasıl bir mübarek şehir ise canlarınız, mallarınız, namuslarınızda mukaddestir, her türlü tecavüzden
Julia'nın tüm parmaklarının çevresinde kasıldığını hissetti. Julia, sertçe kendini geriye ittirdi ve onun ismini haykırdı, tüm bedeni Clay'in eline karşı kıvranıyordu. Çıkardığı sesler tüm evde yankılanıyordu ve sonunda, ama çok da kısa sürmeden, Julia yavaşladı. İşte o za- man Julia'nın poposunu dişledi; Julia'dan çıkan ses şaşkınlığın sesiydi. Julia'nın nefesi kesildi. O anda bambaşka bir dünyadaydı, tanımlanabile cek her türlü hazzın ötesine geçmişti. Clay'in ona ne yaptığının artık sadece hayal meyal farkındaydı. Do- kunuşları onu uyuşturmuştu, bütün bedeni hem güç- süz hem de çok muhteşem hissediyordu. Ve Clay daha onunla işini bitirmemişti. Bitirmeye yaklaşmamıştı bile. Güçlü ve sıkı elleri Julia'nın arkasında dolanırken, Clay bir yandan Julia'nın poposunu öpüyor, bir yan- dan da her yerinin haritasını çıkarıyordu adeta. Julia'nın kalçaları havadaydı, Clay'in dilediği gibi oynaması için. Clay'in ne kadar ileri gideceğinden ve- ya kendisinin ona ne kadar izin verebileceğinden emin değildi. Clay muhtemelen o kadar da ileriye gitmezdi. Dilini poposu boyunca gezdirip, ne tarafa gideceğine karar veremeyerek durakladı. Sonra bacaklarının ara- sına eğilerek dudaklarını ıslaklığına dayadığında, Julia içinin eridiğini inkar edemezdi.
Sayfa 184
Babamla aramda...
O geceden sonra babam şakayı sürdürecek ve her sohbetin sonunda, abartılı bir vurguyla "Donu- mu satar, seni okuturum" diyecekti. Hiç sektirmeden guleceğimiz bir şaka böyle doğmuştu. Yıllar sonra sırlarını açtığı o itirafnamenin de son cümlesi bu olacaktı. Yalnızca ikimizin anlayabildiği özel bir şakaydı bu. Arkasında sayısız gece yalanının saklandığı, eğlenceli, çekişmeli bir çocukluğu yâd eden bir şaka... İki insan arasında oluşan gizli dil ne kadar değerlidir, biliyor musun? Ortak geçmişi, ortak acıları, ortak yalanları şifreleyen gizli bir dildir o. Sevginin en billur hali...
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.