Sus... Sus... Ben de ızdırap çekiyorum.
AçığmaKün bir defa "seni seviyorum" demelidir. Fakat Burkay'ın "beni seviyor musun?" soruları hep cevapsız kalır. Aylar, yıllar geçer. Burkay sevgiden çılgına döner. Izdırap ızdırap üstüne, keder keder üstüne çeker. Fakat çare yoktur. Burkay ızdıraplar içinde ölürken yine “beni seviyor musun?” diye sorar. AçığmaKün “ızdırap çekiyorum" diye inler, fakat "seni seviyorum" demez. Burkay ölmekle ızdıraptan kurtulmaz. “Her yıl bahar olup çiçekler açtıkça, AçığmaKün'ü görüp sevdiği çam ağacının yanında ruhu dolaşıyor. ‘Izdırap çekiyorum. Sen de beni seviyor musun' diye inliyor. O günden bugüne kadar bin yıl geçtiği halde Burkay her bahar orada ağlıyor. Yanında duran AçığmaKün 'sus, sus, ben de ızdırap çekiyorum' diye yanıp yakılıyor. Fakat 'ben de seni seviyorum' demiyor ve yıllar böylece akıp geçiyor..." (s. 9).
Işık olur tararsın karanlıkları bir bir.. O güneş gibi parlar, sen söndüğün bir günde.
Reklam
Doğru mu bu ya ? :)
Sevdiği ve değer verdiği kadının bir saniyelik bakışı erkeğe, "Sen benim kahramanımsın!" mesajını verirse, erkek o bakışla varoluşunun en anlamlı, en coşkulu anını yaşar. O andan itibaren erkek, o kadın için dağları devirmeye hazırdır.
"Ey insan! Senin elinde bulunan nefis ve malın senin mülkün değil belki sana emanettir. O emanetin mâliki, her şeye kadîr, her şeyi bilir bir Rahîm-i Kerîm'dir. O senin yanındaki mülkünü senden satın almak istiyor tâ senin için muhafaza etsin, zayi olmasın. İleride mühim bir fiyat sana verecek. Sen muvazzaf ve memur bir askersin. Onun namıyla çalış ve hesabıyla amel et. Odur ki muhtaç olduğun şeyleri sana rızık olarak gönderiyor ve senin tâkatin yetmediği şeylerden seni muhafaza eder.
BATI ZULMÜ SEFERİ BİTİNCE TÜRKLÜK DOĞUYA SEFERE ÇIKACAK İnsanlığın çocukları emperyalizm ve kapitalizm zulmünü bitirmiş olmanın gururu ile doğuya güneşe koşacaklar . Batıya seferim tam otuz üç yıl oldu! Otuz üç yıl istibdat tarihini hatırlayın o nasıl son buldu ise buda öyle son buldu. Annem ve mücadelem büyüttü beni! Densiz kodamanlar
Sevgili Anneciğim Binlerce kez açıldım, binlerce kez kapandım yokluğunda Kocaman bir dağ lalesi gibi Ve kapkara göbeğini dünyaya fırlatacakmış gibi duran. Şimdi mucizevi bir yerdeyim Muc'un ucuz evinde
Reklam
Sokrates'i öldürdüğün için hiç bir zaman içinde bulunduğun bataklıktan kurtulamıyorsun. Evet, sen Sokrates'i öldürdün ama bu yaptığından haberin bile yok. Onu, kamu ahlakını yıkmakla suçladın. O yine durmadan kamu ahlakını yıkıyor. Sen onun bedenini öldürdün ama onun düşünceleri her zaman yaşıyor.
"Sen ne sanıyorsun oğlum Memed, İnce Memedler bitecek mi sanıyorsun? Her insanın içinde bir mecbur kurdu, bir İnce Memedlik, bir Köroğluluk kurdu var. Köroğlu gitti İnce Memed geldi. İnsanoğlunun içinde bu kurt oldukça insanoğlu ne olursa olsun yenilmeyecek. Sen insanoğlunun içindeki kurtsun, ne olursan ol, nereye gidersen git. İşte insanoğlunun içindeki bu kurt yiterse insanlık da işte o zaman insanlıktan çıkar."
İşte karşı karşıyasın.Haydi bakalım.Söyle söyleyeceğinı.De diyeceğini.Dinler de.Tatlı tatlı dinler de.Sevgiden söz aç.Ne çıkar;o seni anlarsa değil,sen onu anlarsan bir şeyler olacak.
Sayfa 116
Allah' sevdigini mi sanırsın sen? Bil ki; O seni çok daha evvelde sevmiştir. Sen ki en sevdiğinden vazgeçebildiğin gün aşk edebilmeyi öğrenirsin.
Sayfa 89
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.