Ayartmak için vaat eder, elde eder, bozup cayar. Sözü, yazısı düzmece sanattır, boştur gerisi, O kepaze yüreğinden fırlamış piçlerdir hepsi.
Adonis'te utancından ateş bastı yanaklara, Venüs gözyaşlarıyla söndürdü o bakir ateşi;
Reklam
Ah, ancak bir avuç insan zevke erer mutluluktan, Çürüyüp birden yok olur o geçirilince ele.
+1
Özledin, İçtin, Ağladın, Güldün , Şarkılar söyledin. Şiirler yazdın . Peki o ne yaptı ? Deme Herkes kendinden sorumludur aşkta ...
Kadın
Kimi der ki kadın Uzun kış gecelerinde yatmak içindir. Kimi der ki kadın Yeşil bir harman yerinde Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. Kimi der ki ayalimdir, Boynumda taşıdığım vebalimdir. Kimi der ki hamur yoğuran. Kimi der ki çocuk doğuran. Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal. O benim kollarım, bacaklarım, başımdır. Yavrum, annem, karım, kızkardeşim, Hayat arkadaşımdır.
“Sana ne demeliyim bilmiyorum... Güneşim desem güneş batıyor, Hayatım desem hayat kısa, Gülüm desem o da soluyor... Sana canım demeliyim; Çünkü bu can seninle yaşıyor. Hani derler ya, Ben sensiz yaşayamam, diye... Ben onlardan değilim. Ben sensiz de yaşarım; Ama, Seninle bir başka yaşarım...”
Reklam
Tahir'le Zühre Meselesi
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahir'le Zühre olabilmekte yani yürekte. Mesela bir barikatta dövüşerek mesela kuzey kutbunu keşfe giderken mesela denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahir'i Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil Nazım HİKMET
Sayfa 18 - Akdeniz KitabeviKitabı okuyor
Gurbet Şiiri
-1- Bir kuş tanıyordum ki, baharda, Salkımlar açan bahçemin üstünde uçar da Akşamların ürperdiği bir sesle öterdi. Besbelli, bu iklime yabancı, Nerden koparak geldiği meçhül, Endâmı uzun, tüyleri parlak, sesi vahşi Bir kuş. Akşamla yatan köyde sadâlar durulunca, Mehtaba yakın, gölgeli bir nokta bulunca, Hicranla kısılmış, heyecanlarla
Sayfa 14 - Akdeniz KitabeviKitabı okuyor
Bıktım, usandım sürüklemekten onu, Senelerdir ayaklarımın ucunda . Bu dünyada biraz da yaşayalım, O tek başına, Ben tek başıma.
kendini bulmak dünyanın yer yerinde zaman alırken hayat geri istiyor özgürlük dediğin öksüzlüğe kalıyorsun debisi yüksek nehirler akıp durdu içinde şimdiki çaresizliğin haksız bir dinginlik içindeki saf şiir, kendinden hayat yapan toy tedirginlik yıllara kaptırdıklarını olgunluk sanıyorsun görünür oluyor dünya yuvarlaklaştıkça bütün maceraları kuşatan politika o zaman da biliyordun, şimdi de biliyorsun yıllarca başkalarının anlamasını beklediğin gerçeklerin yasını tutuyorsun
Sayfa 23 - MetisKitabı okudu
Reklam
Ve sonra çek çıkar bir gülüşünle Bütün mutsuzluk resimlerinin dışına Bir yerim olsun benim de bir dalım Sevginin insanı güzelleştiren O incelikli güven ülkesinde…
Ben ona, sabah olamasam da Dingin bir ikindiüstü olayım istemiştim O her şeyin usul usul doldurulduğu saatlerde Gelsin, yüzünde uçuk bir gülümsemeyle Yaslasın yorgunlugunu gövdemin yaşlı çınarına Serip üstüne yapraklarımın ağırlıksız yorganını Dinlendireyim istemiştim gölgemin serinliğinde Üşütmek istememiştim .
Eğer şiir bağışlanma değilse O zaman hiçbir yerden medet ummamalı.
Ve biz omuz vererek uçsuz bucaksız göksel köprülere, kaldıraçlarla ve halatlarla indireceğiz o mutlu cenneti yeryüzüne, yani bunca kederle bunalmış, al kanlara bulanmış yeryüzüne. ...
Sabah yüzündür, akşam yüzünü dönüşün Gece, bıraktığın boşluktur ardında Ve şiir O ince hilaldir lacivert yalnızlıklarda Sarınıp süzgün ışığına Katlanmanın türküsünü söylediğim.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.