Her şeyi değiştirmek gerekti. Bir ya da iki hayatı değil, bir ya da iki kişinin kaderini değil, bu kokuşmuş dünyanın her bir dişlisini değiştirmek gerekti…
Ve ansızın, sanki pat diye ortaya çıkan bir umutsuzluk hissetti. Hiçbir şeyin yararı yoktu. Her şey boşunaydı. Ulu Tanrım, diye düşündü. Hiçbir şeyi beceremiyoruz artık!
Ne durdurabiliyoruz ne de önleyebiliyoruz! Sinideki bu hamuru yoğuracak gücümüz yok artık, diye düşündü dehşet içinde. Kötü çalıştığımız için değil. Onlar bizden daha kurnaz ve becerikli oldukları için. Dünya, böyle. İnsan, böyle. Ziyaret olmasaydi başka türlü olabilirdi. Domuz çamur bulur mutlaka...