Süreyya

“Eskiden bildiğimiz yerler, kendilerini kolaylık olsun diye yerleştirdiğimiz mekanlar alemine ait değildirler sadece. O zamanlarki hayatımızı oluşturan, birbirine bitişik izlenimlerin ince bir dilimidirler; belirli bir görüntünün hatırası belirli bir anın özleminden ibarettir ve evler, yollar, caddeler de, heyhat, seneler gibi uçup gider.”
Reklam
“Cümleciğin taklit etmeye, yeniden yaratmaya çalıştığı şey, mahrem bir hüznün büyüsüydü; bu büyünün özü, ifade edilmeyişi ve onu yaşayan insanın haricindeki herkese boş görünmesi olduğu halde, cümlecik bu özü yakalamış, görünür hale getirmişti.”
“…aşkı fiziksel arzunun çok ötesine uzanmaktaydı. Aşkının kapsamı içinde Odette’in şahsı bile artık pek fazla yer kaplamıyordu.” • “Swann’ın aşkı da öylesine ilerlemiş bir hastalıktı, Swann’ın bütün alışkanlıklarına, hareketlerine, düşüncelerine, sağlığına, uykusuna, hayatına, hatta ölümden sonrası için arzuladıklarına öylesine nüfuz etmişti, Swann’la öylesine bir bütün teşkil ediyordu ki, Swann’ın kendisini de paramparça etmeden bu aşkı ondan söküp atmak mümkün değildi.”

Reader Follow Recommendations

See All
“Bir şeye sahip olan herkes gibi Swann da ondan bir an vazgeçse ne olacağını görmek için onu zihninden atar, ama zihnindeki diğer her şeyi o varken olduğu haliyle bırakırdı. Oysa bir şeyin yokluğu bununla sınırlı kalmaz, basit, kısmi bir eksiklik değildir, diğer her şeyin altüst olmasıdır; önceki durumda kestirilmesi mümkün olmayan yeni bir durumdur.”
“Sürekli Odette’i düşünmek, ondan uzakta olduğu anlara da, yanında olduğu anların büyüsünü kazandırırdı.”
Reklam
Reklam
645 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.