Fazla overthinking yaparsanız sonu böyle olur :)
Dünyanın büyük kısmı kafayı yemişti. Geri kalanlar da öfke içinde yaşıyorlardı. Ha bir de ne kaçık ne de öfkeli olmayıp, sadece salak olanlar vardı. Hiç şansım yoktu yani. Sadece oturup sonumun gelmesini bekliyordum. Charles Bukowski
Bazen bazı şeyler için ne kadar çabalasak da olmaz,hayat o şeyi bir türlü bize vermez. Nerde hata yapdığımızı arar dururuz ama olmaz, yine de olmaz. Uğruna gecelerimizi,saatlerimizi verdiğimiz o şey bir türlü bize ulaşmaz. Artık konu o şeye ulaşmak olmaz bir zaman sonra hırs olur,öfke olur, insanın kibri girer devreye,kızgınlığı girer. İşte o noktada durmak gerekiyor. Durmak ve Allaha bize verdiklerine şükr etdiyimiz gibi aldıklarına da şükr etmek...
Reklam
... +73
Kuşlar güler mi? Kurşun acıtır mı? Vefa biter mi? Sevgi azalır mı? Dostluk unutulur mu? İnsan kendine öfke duyar mı? Sevgi bırakır mı kendini öfkeye? Nefret ve kinden arkadaş olur mu? Hissetmek yanılır mı dersin? İnsanoğlu uçar mı? İnsanoğlu bu, ne istediğini bilmez diyorlar gerçekten öyle mi? Uyuyormuşuz, milletçe bir uyanış yaşar mıyız? Sevdiğimiz kadar sevilir miyiz? Değer verdiğimiz kadar değer görür müyüz? Ayrıldık diyince biter mi? Gidince herşey yoluna girer mi? Kaybolsam yolum yoluna düşer mi? Göz göze gelsek kalbin kalbime düşer mi? Ağlamak için yaş akması şart mı? İçimiz de ki çocukluğu öldürenler de katil mı? Katil olmak için kan akıtmak şart mıdır? Kefen için beyaz bez gerekli midir? Oysa ne gelinlik giyenler kendi ayakları ile ecellerine, kendi hayatlarını cellatlarina teslim etti Behçet söyler misin her gelinlik giyen gelin mıdır? Kefene sarılır mı insan yoksa giydirilir mı? - Bilmiyorum Efraz biliyorum...
Korku Karanlık Tarafın yolu.. Korku öfke olur, öfke de nefret. Nefret acıyı getirir. Korkuyla dolu senin için. Yoda
VİRÜS BİR KERE YERLEŞTİ!..
- "İstanbul Sözleşmesi’ni, toplumsal cinsiyet eşitliği şemsiyesinin altında Türk toplumunun, tarihinin, kültürünün, medeniyetin, dininin, örfünün, adetinin ortasına bıraktılar değil mi?" - "Bıraktılar ama belki de getirmeden evvel danıştılar. Bak burası da çok ilginç. Kime danıştılar? İşte bazı psikiyatrlara, bazı sosyologlara
Bugün yine odamın penceresinden dışarıyı seyrediyorum. İnsanlar, sanki her biri kendi duvarlarının arkasında bir dünya kurmuş gibi. Her birinin kendi acısı, kendi öfkesi, kendi haklılığı var. İçlerindeki karanlıkla, dışarıyı görmüyorlar bile. Sanki kendi iç dünyalarında kaybolmuşlar, orada debelenip duruyorlar. Ve ben, bu manzarayı izlerken, içimde bir hüzün, bir boşluk hissediyorum. İnsanlar neden böyle? Neden sadece kendi duvarlarının içinde yaşamayı tercih ediyorlar? Neden sadece kendi acılarını büyütüp, başkalarınınkini görmüyorlar? Belki de çünkü bu, insan olmanın getirdiği bir şey. Kendi dünyamızı kurarız, orada kendimizi güvende hissederiz. Ama unutuyoruz ki, dışarıda başka insanlar da var, onların da acıları, sevinçleri, hayalleri var. İçimdeki bu hüzünle birlikte, bir öfke de var. İnsanlar kendi hayatlarını mahvederken, farkında değiller. En büyük dert onların içinde, en haklı insan da kendileriymiş gibi davranıyorlar. Ben de onlara yardım etmek istiyorum, ama nasıl? Belki de bu sadece beni daha da içlerine çekecek bir çırpınış olur. Öyleyse, sessizce, kendi iç dünyamda kalarak, kendi değerimi bilmeyi tercih ediyorum. Belki bir gün, kendi duvarlarını yıkmak için cesaret bulacaklar. Belki bir gün, gerçekten de uzatılan bir yardım elini tutacak gücü bulacaklar. Ama şimdilik, sadece kendi içimdeki hüzünle, kendi yolculuğuma devam ediyorum... Astrea- eceYarens
Reklam
632 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.