64 syf.
8/10 puan verdi
“İnsanlar kıskançlık yüzünden, öfke yüzünden, nefret yüzünden, bencillik yüzünden, manevi kibir yüzünden cinayet işlemişlerdir; ama hiç kimsenin hayırseverlik yüzünden şeytani bir cinayet işlediğini duymadım. Daha iyi bir dürtü yoksa demek ki sadece çıkarcılık, bilhassa asabi insanlarda, tüm varlıkları hayırseverliğe ve cömertliğe teşvik edebilir."
Bu roman üzerine bir inceleme yazmamayı tercih ederim.
Nefret ve öfke. İlk kez yayımlandığı 1996'dan beri bir yeraltı klasiği olarak anılan Dövüş Kulübü, yeni binyılın eşiğinde geçen bir anti-ütopya öyküsünü anlatıyor.Kitabın konusu aslında özgürlüktür. Toplumsal normlardan kurtulmak isteyen iki adamın fiziksel acı ile normlarından kurtulabilecekleri durumalarını ele alan bir kitaptır. Kitapta aslında toplumdan soyutlanmış kişilerin bu toplumsal kurallardan kurtulabilmek için fiziksel acıyı tercih etmelerini ele alıyor. Bu yönü ile de toplumun normlarına farklı bir yönden bakan yazar, aslında inanların neye neden yöneldiğini anlatan bir kitap yazmıştır. Kitapta yer alan karakterlerinde genellikle toplumdan dışlanmış olması ve hepsinin bir rahatsızlığının olması hikâyeyi çekici kılıyor. Dövüş kulübünün felsefesi, maddi mülkiyete sahip olma zorunlulukmuş gibi görülmesinin kölelik haline geldiğini vurguluyor. Fazla mal ve mülk sahibi olmak başarının kanıtıymış gibi görünse bile insanları sürekli arzulamaya ve tatminsizliğe teşvik eder.
... +168
Roman 1900-1910 dolaylarında geçiyor gibi hissettirdi bana.
En başından en sonuna kadar büyük bir gerilim içinde okudum bu eseri. Karakterlerin tüm özelliklerini iliklerime kadar hissedip çeşitli duygu durumları yaşadım. Kitabın bahşettiği öyküsü de etkileyici olmasına rağmen ben en çok karakterlerin özelliklerinden ve olaylara karşı gösterdikleri
Kitabı iki günde okudum. Hikayesinden dolayı kitap beni çok sardı.
Vivian Lau güçlü bir kadın karakter olarak yazılmasını sevdim. Lau ailesinin paradan dolayı
gözünü açgözlülük ve kibir bürünmesinden Vivian’ı Dante ile evlendirirler.
Dante Vivian’dan nefret etmektedir çünkü Vivan’ın babası Dante’yi tehdit etmektedir.
Birbirlerinden nefret etmelerine rağmen Vivian’ın zekasına, sivri dilli olmasına, zarifliğine ve güzelliğine aşık olur.
Kadın karakterin güçlü olmasını ve Dante’nin de aşık oldukça tatlılaşmasını sevdim.
Ana Hyung’un kitapları genellikle ya çok sevilir ya da konuların basit ve alışıldık olduğundan dolayı nefret edilir.
Ama ben bu kitabının güzel ve akıcı olduğunu düşünüyorum. Başta sinirlensem de yine de tatlı bir aşk hikayesi..
·
Not rated
Faruk Serin imzalı “Gösteri” konusu, kurgusu, betimlemeleri ve monologları ile birçok eserden kendini sıyıran bir kitap.
Kitabımız bir cinayetle başlıyor. Kitabın bu aşamalarındaki analizler ve monologlar okuru derin düşüncelere sevk eder nitelikte. Sayfa sayısı bakımından ince bir kitap olmasına rağmen öylece okuyup geçebileceğiniz bir eser asla değil. Okuduğunuz her paragraf üzerinde uzun uzun düşünmeler yaptırmak üzerine tasarlanmış desem hiç de yanlış olmayacaktır.
Kitabın baş kahramanı olan Bay S ailesinden almış olduğu yetenekleri sayesinde müziğe oldukça yatkındır. Tüm müzik enstrümanlarını çalabilmekle birlikte özellikle telgi çalgılarla arası çok daha iyidir.
Bu zeki ve entellektüel adamın ardında yatan karanlık onun insanlık ve insanlardan nefret etmesine de sebep olur. Bu nefreti de en iyi olduğu alanda gösteren Bay S akla hayale gelmeyecek bir şey yapar. Bu da öldürdüğü bir insanın kemiklerinden yapılma bir müzik aletidir.
Eseriyle insanlığa bir mesaj verme gayesinde olan Bay S hiç beklemediği anda aşkın kucağına düşer. Hayatına giren bu aşk bu karanlık adamı nasıl yönlendirecektir? Bu ve benzeri tüm soruların cevapları “Gösteri” de sizi bekliyor. Şimdiden keyifli okumalar diliyorum
️ "İstediğin kadar zeki ol onların arasında yalnızca bir aptalsın, istediğin kadar insanlığa öfke duy sen yalnızca onlardan birisin. Bu cehennemde her şey para için yapılıyor. Sanat da dâhil buna. Ki onlara sanat demek geçmiyor içimden. Karanlık ruhumu saran bu et parçalarını, beni insan gibi gösteren bu teni parçalama arzusu doğuyor insanlığı
her düșündügümde."
SİS VE ÖFKE SARAYI İNCELEMESİ
herkese selam
MUHTEŞEM BİR SERİ MUHTEŞEM BİR KİTAPTI BEN NEDEN BU SERİYE BU KADAR GEÇ BAŞLAMIŞIM!!??! tek kelime ile harikaydı gerçekten. RHSY MUHTEŞEM BİR KARAKTERSİN. ilk kitaba göre bu kitabı daha çok sevdim bakalım serinin devamında neler olacak çook merak ediyorum. Kitabı okurken okuyamadığım zamanlarda sadece kitabı düşündüm. RÜYAMDA BİLE
