"Hayatınızın bazı anlarında o kadar mutlu olursunuz ki bulutların üzerinde hissedersiniz kendinizi. O bulutların üzerinden tepetaklak, düşmek üzere olduğunuzu fark etmezsiniz bile. Mutluluktan gözünüz hiçbir şeyi görmez. Oysa küçükken anneniz uyarmıştır mutlaka, çok güldün bak ağlayacaksın, diye."
Koğuş arkadaşı Hasan'a hayat
》"Ve şimdi, yazmaya karar vermişsem bunun tek nedeni, kendimi gölgeme tanıtmak isteğimdir." Kitapta yer alan bu cümleyle anlaşılıyor ki insan, yalnızsa ve deliliğin eşiğindeyse son çare olarak gölgesine bile anlatabilir kendini, içini...
》Kitap, yüreğinde acılar hisseden, hem ruhsal hem de fiziksel olarak hasta olan bir adamın ağır,
Nefret nedir asıl olarak? Bence, daha konuşmaya başlamadan önceki dönemde horlanmış çocuğun öfke ve çaresizliğinin muhtemel bir sonucudur.
- Anne babaya duyulan öfkenin, bilinçdışı kaldığı ve inkar edildiği sürece ortadan kalkması mümkün değildir. Bunun yerine günah keçilerine yöneltilir bu öfke, insanın kendi çocuklarına ya da sözde düşmanlara.
Baştan başa insancıl bir Hristiyanlık anlatısıyla örülü, gizem ve korku öğelerinin öyküyü sürüklediği ve aynı zamanda belki de edebiyat tarihindeki en sağlam ve hayranlık uyandırıcı karakterlerden birini, Jane Eyre'i bize tanıtmış olan harika bir roman.
Evet, evet tesadüf öğeleri günümüz anlayışımıza göre dalga geçilecek kadar yapay. Zaten
"Ahmed b. Ebi’l Havârî der ki:
Ebû Suleymân ed-Dârânî’ye, “Falân ve filân kimseleri bir türlü sevemiyorum” dediğimde, “Ben de sevemiyorum. Ama belki bu benim kalbim ve senin kalbinin hastalığıdır, bizde hayr yoktur ve sâlihleri sevemiyoruzdur” dedi.
[Sıfatu’s Safve 4/447]
Allah’a îmân eden kardeşlerine karşı kalbinde sebebli-sebebsiz bir kin,
Anlaşılan şu ki, eğer âcil tedbirler almazsak gittikçe yalnızlaşan, aşırı bencil/narsist, zevkperest/hedonist, kaygılı, öfke ve nefret dolu bir insanlığa doğru doludizgin gidiyoruz.
Duygusal beden tıpkı mikrop kapmış cilt gibi yara doludur. Bu yaralar da duygusal zehirle iltihaplanmıştır. Korku hastalığının belirtileri öfke, nefret, kıskançlık ve ikiyüzlülüktür. Sonucu ise insana acı çektiren bütün duygular.
Selamlar... Serinin ikinci kitabını resmen ilk kez okuyormuş gibi ve karakterlere tekrar tekrar aşık olarak yine ayıla bayıla okudum ki sevdiğim kitapları yeniden okumaktan hiç gocunmuyorum. Hatta ilk okuduğumda ölesiye nefret ettiğim Nesta den bile hoşlandım bu sefer düşünün .
Şimdi Maas'ın kitaplarında en sevdiğim şey normal genç
Bizi umutsuz sananlar
Bizi gayba yolcu ananlar
Dünya ile var olanlar
Sevdim se sözler içinde kananlar.
Kalbim gerçek
Ruhumla erdirecek
Basit sunanlar
Rüya bulanlar
İçimde öfke kin ve nefret
Sevda denen gaflet
Susuz bıraksanda hasret
Dünya ile imtihan bulmaz bu sefalet
Sen kaçsanda ben bulurum bir adalet
Hakka varmış sa bu sefalet olur dünya ile saadet
Kimin hakkı kalmış
Öbür dünyaya
Hak etmişsem seni
Hakkım ile varsın güle
Bekle gün gele.
Süsle.ki dünya göre
Kalbin ile bile
Ruhun ile gele