Gençler arasında geçen, kadınlar üzerine o bilinen konuşmaları dinlemeye dayanamazdı. Ne yazık ki bu "bilinen" konuşmalar okullarda iyice kök salmıştır. Ruhları, yürekleri tertemiz olan çocuklar, henüz bebek denecek yaşta öğrenciler, sınıfta fısıltıyla, hatta yüksek sesle aralarında, askerlerin bile her zaman sözünü etmedikleri, edemedikleri şeylerden, olaylardan konuşurlar. Aydın, yüksek tabakamızın böylesine küçük yaştaki çocuklarının bu konuda bildiklerinden çok azını bilir askerler zaten. Ruhsal bir düşüklük henüz yoktur bunda belki; gerçek, kötü, içe sinmiş bir ahlâksızlık da yoktur, ama belirtileri vardır; bu da onların arasında çoğunlukla soylu, ince, övünülecek, özenilecek özellikler sayılır.
Sayfa 66 - İletişim Yayınları
AVUSTRALYA TATARLARI
Avustralya Tatarların daha geç dönemlerde, bilhassa Doğu Türkistan (Şingcang Uygur Özer Bölgesi, ÇHC)'dan, göç ettikleri bir ada olmuştur. Dünya'nın yüzölçümü ile kıyaslandığında 6. büyük ülkesidir. Okyanusya kıtasındaki bu ülke 7.741.220 km2 olmasına rağmen ülkenin genelde doğu ve güney doğusu yaşamaya müsait olduğundan nüfusu ancak 23
Reklam
Din Adamı Yetiştirmek İçin Mısır'a Yollananlar
Japonya'nın Kobe şehrindeki dernek Hindilerin de desteği ile Türk-Tatar cemiyetinin ihtiyacı olan din adamlarını yetiştirme kararı almıştı. Bu maksada Temmuz 1936'da yaşları 12 ila 16 arasındaki olan beş Tatar çocuğunu (İbrahim Hasanoğlu Agiş [Tokyo], Hayrullah Sadrectin [Kobe], İbrahim Agiş [Haylar], Rifat Mardi [Kobe] , Fehim Nadirşah
136 syf.
8/10 puan verdi
Spoiler içerebilir!
Jules Verne… Yazar bu kısacık ancak dolu dolu bilimkurgu kitabında bir ütopya yaratmış. Quiquendone… Bu şehir devletinde zaman gerçek dünyadakinden daha yavaş, daha değersizdir. Aslında yavaş olan zamanın akışı değildir, şehir insanlarının birim zamanda yapmış oldukları iş miktarıdır. Belediye başkanı danışmanıyla konuşurken araya uzun uzun
Doktor Ox’un Deneyi
Doktor Ox’un DeneyiJules Verne · İthaki Yayınları · 201219.2k okunma
Derste canları sıkılıyordu demek doğru olmaz, yüzlerine takındıkları haksızlığa uğramışlık ifadesiydi sıkılmış gibi görünmelerine neden olan. Zira Henrik lbsen'in bir dramının işlendiği edebiyat dersinde öğrencinin canının sıkılmasında bir tuhaflık olamaz. Ne de olsa genel kültürle donatılacak on sekiz yaşında gençler bunlar. Gelişmelerini
Manastır yürüyen birliklerin tozları ve gürültüsü ile silahların gümbürtüsüyle sarsılıyordu. Yunanistan Girit'i ele geçirmişti. Türkiye savaş ilan etti ve askeri birlikler cepheye koştular. Gün büyük zorlukların ve mücadelelerin yaşandığı, savaşlar ve savaş söylentilerinin her yana yayıldığı günlerdi. Osmanlı İmparatorluğu son nefesini vermek
Reklam
O yıllarda arayış içinde olan, bir şeyler yapmak, bir ideal için özveride bulunmak, kişiliğini sağlamlaştırmak ve kanıtlamak isteyen gençler, öğrenciler, aydınlar için hızla politikleşme olgusu uzak durulması imkansız bir kitlesel cereyandı.
Yirmi yaşına gelmiş olan Mustafa Kemal sağlam yapılı, sağlam karakterli, sınırsız canlılığa sahip bir gençti. Hiçbir yaşam deneyimi yoktu. Selanik yalnızca küçük bir liman kenti, Langaza bir köy, Manastır ise sıkıcı bir taşra kentiydi. Kendisini ayakta ve mazbut tutacak ilkelere ya da annesinin derin dinsel inançlarına sahip değildi. Kadınların
SABRI KİM BİLİR ?
Sabrı en iyi kim bilir? #Sabrı: Anneler-babalar bilir. Öğretmenler-öğrenciler bilir Fakirler- zenginler bilir. Yaşlılar-gençler bilir. Sağlar- Hastalar bilir.
513 öğeden 501 ile 510 arasındakiler gösteriliyor.