Feminist düşünce ve teoriyi herkese öğretmek, akademik düzeyin hatta yazı düzeyinin ötesine geçmemiz gerektiği anlamına geliyor. Halk kitlelerinin büyük bölümü, feminist kitapların çoğunu okumak için gereken becerilere sahip değil. Kasetlere okunan kitaplar, şarkılar, radyo ve televizyon, bunların hepsi feminist bilinci paylaşmanın yolları. Elbette feminist bir televizyon kanalına da ihtiyacımız var, fakat tabii ki bunun kadınlar için düzenlenen kanaldan farklı olması gerekiyor.
bgst yayınları
Gelecekte feminist hareket, herkesin yaşamı için büyük önem taşıyacak olan feminist eğitim üzerine daha fazla düşünmelidir. Feminist kadınların yüksek gelir seviyelerine, mücadelede müttefikimiz olan varlıklı erkeklerin katkılarını kabul eden veya birikim sahibi olan kadınların varlığına rağmen kız ve erkek çocuklar için, kadın ve erkekler için feminist ilkelerle kurulmuş bir okulumuz yok. Herkese feminizmi öğretebileceğimiz geniş tabanlı bir eğitim hareketi yaratamamakla, insanların feminizme dair bir şeyler öğrendikleri ilk yerin ana akım ataerkil kitle medyası olmasına izin veriyoruz ve medyadan öğrendiklerinin çoğu olumsuz şeyler oluyor. Feminist düşünce ve teoriyi herkese öğretmek, akademik düzeyin hatta yazı düzeyinin ötesine geçmemiz gerektiği anlamına geliyor. Halk kitlelerinin büyük bölümü, feminist kitapların çoğunu okumak için gereken becerilere sahip değil. Kasetlere okunan kitaplar, şarkılar, radyo ve televizyon, bunların hepsi feminist bilinci paylaşmanın yolları. Elbette feminist bir televizyon kanalına da ihtiyacımız var, fakat tabii ki bunun kadınlar için düzenlenen kanaldan farklı olması gerekiyor.* Feminist televizyon kanalı kurmak için yeterli sermayeyi bir araya getirirsek, feminist düşünceyi tüm dünyaya duyurabiliriz. Kendi kanalımıza sahip olamıyorsak şayet, parasını ödeyelim ve var olan kanallardan belli bir zaman dilimini kendimize ayırtalım. Senelerce hiçbirisi cinsiyetçilik karşıtı olmayan erkekler tarafından çıkarılan Mö dergisi şu anda sahibi feminist ilkelere sonuna kadar bağlı olan kadınlara ait. Bu, doğru yönde atılmış bir adımdır.
bgst yayınları
Reklam
DOKUZ - OĞUZ MENKIBESİ
Dokuz - Oğuzlar evvelce, Kumlançu adı verilen bir ülkede otururlarmış. Burada Tuğla ve Selenga adlı iki ırmak akarmış. Bir gece oradaki iki ağacın üstüne, gökten bir nus nütunu indi. Bu ağaçlardan biri sümü yani huş yahut kayın ağacı (bouleau), diğeri kasuk (yani Cihangüşâ’ya göre çamfıstığı, Mahmud-i Kâşgarî’ye göre fındık) ağacı idiler.
426 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Ayşe Kulin'in kaleminden muhteşem bir kitap daha. Türkiye'nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya. Kitabı bitirdikten sonra hemen Füreya Belgeseli ni de izledim. Hayatı biraz veremle, biraz doğuramadığı çocuklarının acısıyla geçmiş bir kadın. Hayata seramikle tutunmuş ve bunu yeni nesile öğretmek için elinden geleni yapmış. Evini seramik atölyesine çevirmiş ve insanlara ücretsiz eğitimler vermiş harika bir kadın.
Füreya
FüreyaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20197,4bin okunma
Peygamberlere uymanın en büyük emarelerinden biri, onların emirlerine uy- mak, insanların durumlarına uygun bir şekilde ilim öğretme usullerine riayet etmek, dini öğretmek üzere sabırlı olmak, Allah'ın yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet etmek, muhaliflerle de en güzel yolla mücadele etmektir. İşte bu ve benzeri hususlara riayet etmek suretiyle alimler, peygamberlerin mirasçıları olmaya hak kazanmışlardır.
Bazı fikirleri benimsemek veya onlara karşı olmak; ya da bazı konularda bir şeye inandığımızı veya inanmadığımızı dile getirmek ceza yaptırımlarına yol açıyorsa düşünce "özgür" değildir. Bu ilkel tür özgürlük bile bugün çok az ülkede vardır. İngiltere'de, küfür yasalarına göre, Hıristiyan dinine inançsızlığı dile getirmek yasalara aykırıdır; elbette bu yasak varlıklı kişiler için geçerli değildir. İsa'nın pasif direniş konusundaki öğütlerini öğretmek de yasalara aykırıdır. O halde, bir kimse eğer suçlu durumuna düşmek istemiyorsa, İsa'nın öğretilerine inandığını kabul etmeli, ama bu öğretilerin ne olduğunu söylemekten kaçınmalıdır. Amerika'da hiç kimse anarşiye ve poligamiye karşı olduğunu kesin biçimde beyan etmeden ülkeye giremez; girdikten sonra, komünizme inanmaktan da vazgeçmesi gerekir. Japonya'da Mikado'nun tanrısallığına inanmamak yasaya aykırıdır. Görülüyor ki dünya çevresinde yapılacak yolculuk tehlikeli bir yolculuktur. Bir Müslüman, bir Tolstoy yanlısı, bir Bolşevik veya bir Hıristiyan bir yerde suçlu durumuna düşmeden veya önemli gerçekler saydığı şeyler hakkında dilini tutmadan böyle bir yolculuk yapamaz. Doğaldır ki bu kural yalnızca güverte yolcularına özgüdür; yoksa kamara yolcuları istedikleri şeylere inanabilirler; yeter ki patavatsızca saldırılarda bulunmasınlar.
Sayfa 146 - Say YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
Oysa adama sigara içmenin dilencilere yasak olduğunu bilmeyen insanların da var olduğunu öğretmek istemişti.
Sayfa 56
Hayatımı iki kelime hülâsa eder. Öğrenmek ve öğretmek...
Bilgi, bana bir harita odası gibi geliyor. Kütüphaneye her gidişimde bunu düşünür, etkilenirim. Öğretmenliğin rolü, çocukların harita odasının içinde ne olduğunu sistemli biçimde öğretmek. Öğretmen, harita odasındaki rehberdir, hepsi o. O bilgiler onların kafalarının içinde değil. İcat eden, yaratan onlar değil. Her şey o harita odasında. Öğretmenler harita odasından nasıl yararlanacaklarını bilir. Onların işi, normalde orada kaybolabilecek kişilere yol göstermektir.
Öğretmek, olanaklı olanı göstermektir yalnızca. Öğrenmekse onu kendin için olanaklı kılmaktır.
Reklam
Yaşam bir sorunlar dizisidir. Bunlardan yakınmak mı istiyoruz yoksa çözmek mi? Çocuklarımıza bu sorunları nasıl çözeceklerini öğretmek istiyor muyuz?
Öğretme konusundaki temel felsefem basit ve son derece şahsiydi. Keşke bana da böyle öğretselerdi dediğim biçimde öğretmek istiyordum. Yani öğrenmenin saf zevkini, evren hakkında bir şeyleri anlama coşkusunu aktarmayı umuyordum.
Sayfa 14
Soğuk/Sıcak Kelimeler -1
Doktor: Fransızca kökenlidir. Bu kelime, Latince kökenli bir terim olan “doctor” kelimesinden türetilmiştir. İşte detayları: Doctor: Latince’de “öğretmen” veya “hoca” anlamına gelir. Bu kelime, Latince “docere, doct-” fiilinden türetilmiştir ve “öğretmek” anlamına gelir. Fransızca’da bu kelime “docteur” şeklinde evrilmiştir1. “Doktor” kelimesi günümüzde genellikle tıp fakültesinden mezun olan ve hastaları tedavi eden kişileri tanımlamak için kullanılır. Ayrıca, üniversitede hocalık yapma yetkisine sahip olan akademisyenler için de bu terim kullanılır. Hekim: Ar ḥakīm حكيم [#ḥkm sf.] hikmet sahibi, bilge, filozof, tabip ~ Aram χakīm חכים a.a. < Aram #χkm חכמ bilme → hikmet Tarihte En Eski Kaynak [ ed. Borovkov, Orta Asya'da Bulunmuş Kuran Tefsirinin... (1300 yılından önce) ] Önemli Not: Bu kaynak kayıtlara geçmiş ve bu kelimenin kullanıldığı yazılı ilk kaynaktır. Kullanımı daha öncesinde sözlü olarak veya günlük hayatta yaygın olabilir. Kelime Kökeni Arapça ḥkm kökünden gelen ḥakīm حكيم "hikmet sahibi, bilge, filozof, tabip" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Aramice/Süryanice aynı anlama gelen χakīm חכים sözcüğünden alıntıdır. Bu sözcük Aramice/Süryanice #χkm חכמ "bilme" kökünden türetilmiştir. Doktora değil hekime görünelim.
Belki baba olmak budur; çocuğuna sensiz yaşamayı öğretmek.
Sayfa 225 - Koridor YayıncılıkKitabı okuyor