Çocuğun yanında olmak…Kitabı görünce içimden bir ses “Al” demişti. İyi ki almışım. O kadar da zor olmayan iletişim seçenekleri sunuyor kitap bizlere.
Kelimeler, vücut dilimiz, yüz şeklimiz….İletişimde bunların tamamı bir bütün aslında. Yanında olabilmek onu anlamayı gerektiriyor. Çocuğun duygularını fark etmek ve duygularını gördüğümüzü, fark ettiğimizi ona da göstermek…İşte bu kısmı zor gibi görünen aslında zor olmayan bir yer. Karşımızdaki yetişkine “Seni anlıyorum, çok kızgınsın şu an” diyebiliyorsak, çocuğumuz da öfkelendiğinde ona, “Şu an öfkelendiğini görüyorum” diyebiliriz.
Çocuk sahibi olduktan sonra kendi çocukluğumu sık sık ziyaret ettiğimi fark ettim. Kitapta kendi deneyimlerimizin önemli olduğundan bahsedilmiş. Kendi deneyimlerimizden çok, o deneyimleri nasıl anlamlandırdığımız önemliymiş. Bu konu çok değerli. Olumsuz bir deneyimden çıkaracağımız bir öğüt bizim ilişkilerimizde çok önemli bir yere sahip, bunu anladım okurken ki, bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Kitapta diyaloglar üzerinden örnekler verilmiş. Bu örnekler bana çok iyi geldi, oldukça yararlı oldu. Klinik Psikiyatri Profesörü Daniel Siegel’in her evde yaşanan bazı durumlar üzerinden çocuklarımıza gerçek birer ebeveyn olmayla ilgili fikirler sunduğu bu güzel kitabı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar dilerim herkese.