112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Tamamen hayattaki oluşan durumlardan oluşan bir karikatür -çizgi roman tarzı bir kitap.ve çok şirin ve güzel bir kitap.şahsen okuldayken okumaya başladım ve çok kısa bir süre sonra da bitirdim. Okurken gayet bazılarında güleceginiz bazılarında aynı ben diyeceginiz yada bir karikatürü çok yakın bir arkadaşınıza benzetebileceğiniz ve bazı karikatürler hakkında hos bir sohbet tutturabileceginiz bir kitap.
Büyümek Diye Bir Şey Yok
Büyümek Diye Bir Şey YokSarah Andersen · Pegasus Yayınları · 2017261 okunma
"Ee patron, rica ederim karışma!" dedi. "Ben yapıyorum, sen yıkıyorsun. Bugün yine onlara neler söylüyordun? Sosyalizm ve fasa fiso!.. Sen vaiz misin, yoksa kapitalist mi? İkisinden birini seçmen gerek!" Ama, nasıl seçebilirdim? İkisini birleştirmek, kahredici çelişkilerin kardeş olacağı birleşmeyi bulmak ve yeryüzündeki hayat ile gökyüzü krallığını kazanmak istiyordum. Yıllardan beri, daha küçükken... Daha okuldayken, en yakın arkadaşlarımla gizli bir "Dostluk Derneği" kurmuştuk; adına böyle diyorduk; odama girip kapıyı kilitledikten sonra, büyün hayatımızı haksızlıkla savaşmaya vereceğimize ant içmiştik. (...) "Dostluk Derneği" üyelerinin, birer doktor, avukat, tüccar, politikacı, birer gazeteci olduğunu gördüğüm zaman yüreğim burkuluyordu. Anlaşılan, bu toprağın iklimi çok sert olup değerli tohumlar filiz atmadan papatya ve ısırganlar arasında boğuluyorlar.
Reklam
Polis : Devlet, bir sınıfın diğer sınıflar üzerindeki baskı aracıdır mı demek istiyorsun? Abuzer : "Az önce sınıf diye bir şeylerden bahsettin. Biz ilk okuldayken çeşitli sınıflar vardı. Özellikle beşinci sınıflar birinci ve ikinci sınıfları baskı altında tutarlardı. Mesela bir gün bir beşinci sınıf öğrencisi birinci sınıftayken beni döverek zorla kalemlerimi almıştı. Ve ben öyle korkmuştum ki, ona silgisi yoksa silgi de verebileceğimi söylemiştim. Şimdi anlattığin gibi üst sınıflar alt sınıfları ezerdi."
Sen vaiz misin, yoksa kapitalist mi? İkisinden birini seçmen gerek! Ama, nasıl seçebilirdim? İkisini birleştirmek, kahredici çelişkilerin kardeşleşeceği birleşmeyi bulmak ve yeryüzündeki hayat ile gökyüzü kırallığını kazanmak istiyordum. Yıllardan beri, daha küçükken. Daha okuldayken, en yakın arkadaşlarımla gizli bir «Dostluk Derneği» kurmuştuk; adına böyle diyorduk; odama girip kapıyı kilitledikten sonra, bütün hayatımızı haksızlıkla savaşmaya vereceğimize ant içmiştik. Elimizi kalbimizin üstüne koyup, ant içtiğimiz sırada gözlerimizden, iri damlalar halinde yaşlar boşanmıştı. Çocukça hayaller ama, vah o insana ki, bunları duyunca güler! «Dostluk Derneği» üyelerinin, birer doktor, avukat, tüccar, politikacı, birer gazeteci olduğunu gördüğüm zaman yüreğim burkuluyordu. Anlaşılan, bu toprağın iklimi çok sert olup, değerli tohumlar filiz atmadan papatya ve ısırganlar arasında boğuluyorlar. Ama, öyle görüyorum ki, ben hâlâ akıllanmadım; çok şükür Allah'a, şu anda bile Don-Kişot benzeri seferlere hazırım!
Sayfa 63 - Epub
Çocuklarımız okul bahçesinden çıkıyorlar. Çocuklarımız çocuk olmaktan çıkıyorlar. Çocuklarımız gülümsemekten, çocuklarımız onları kimsenin umursamadığını anladıkları andan itibaren, büyük ve anlamlı hayaller kurmaktan, çocuklarımız günahsız bahar sabahlarından çıkıyor, aradıkları hayatın bu ülkede olmadığını anlamış olarak çemberimizden çıkıyor, çocuklarımız düşlerinden çıkıyor ve şehrin gürültüsü içerisinde iyi bir maaş, güzel bir araba, kaloriferli bir daire sahibi olmak üzere sinemalardan, kitapçılardan, spor salonlarından çıkıyor, uzaklara gidiyor, orada yaşıyorlar. Okuldayken resmim çok güzeldi, diyenlerine rastlıyorum yıllar sonra. Tiyatroya kabiliyetliydim ama... diyenlerine. Şiir yarışmalarından birinde üçüncü olmuştum ben... diyorlarken duyuyorum onları. Aynı kasiyerin sırasında oluyoruz çünkü. Aynı maç kuyruğunda. Aynı internet kafede. Aynı belediye gişesinde. İçlerinden biri dönüp de bana, "Neden?" diye sormuyor. Şişman ve sessiziz, neden? İdealsiz ve sahipsiziz, neden? İştahlı ve iddiasızız, neden? Heyecansızız neden? Yaşamımız kuru ve boş, neden? Bir sorsalar söyleyeceğim, diyeceğim ki onlara: Yaşamın kendisi burada değil. Bu bir yutturmaca! Bu bir oyalamaca! Bu bir kandırmaca! Bu bir savmaca! Bu bir bıktırmaca! Yaşama benzeyen bir şeyler var. Ama dokunduğunuz şey yaşam değil. Ne yenilgiler yenilgilere benziyor, ne başarılar başarılara... Düşlerinizi unutmak mı istiyorsunuz: Haydi sınıflara!
Sayfa 128 - İz YayıncılıkKitabı okudu
225 öğeden 251 ile 225 arasındakiler gösteriliyor.