Gönül ister ki, okullarımız, İlkin’den yüksek öğretimin sonuna kadar, derece derece gençleri öğrenme ve yetişme yolunda güvenli yürünmenin yolunu öğretsin; çalışıp başarılı olmanın sırrını göstersin. Okul, bilgi üreten bir fabrika halinde çalışmasın ve gençlerin yalnız zekaları üzerinde kalmasın, iradeleri üzerinde de dursun ve onların ruh terbiyesini yapsın.çünkü insanın kıymet ve kuvveti, bilgisinin genişliğinde olmaktan çok, benliğine sahip ve iradesine hakim olabilmesinde; iyi huyların da ve ruh terbiyesidir.
Sayfa 22
Aslında okullarımız korkaklığı , bencilliği ve çoçukların deneyimsizliğini sömürmeden ayakta kalamazlardı , ben de diplomalı bir öğretmen olamazdım .
Sayfa 49 - Pedagoji YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gönül ister ki, okullarımız, ilkinden yüksek öğrenimin sonuna kadar, derece derece gençlere öğrenme ve yetişme yolunda güvenle yürümenin yolunu öğretsin; çalışıp başarılı olmanın sırrını göstersin. Okul, bilgi üreten bir fabrika halinde çalışmasın ve gençlerin yalnız zekâları üzerinde kalmasın, iradeleri üzerinde de dursun ve onların ruh terbiyelerini yapsın. Çünkü insanın kıymet ve kuvveti, bilgisinin genişliğinde olmaktan çok, benliğine sahip ve iradesine hakim olabilmesinde; iyi huylarında ve ruh terbiyesindedir. İrade ve ruh terbiyesi ise, ayrı bir iştir. Bu, ders ve kitap okuyup ezberlemekle elde edilmez. Bununla beraber, herkes biliyor ki, haddini aşan sınıf mevcudu ile dolup taşan okullarımızın hiç üzerinde durmadığı işlerden biri budur
Okullarımız ve üniversitelerimiz, gazetelerimiz ve kitaplarımız var; hem gökyüzünü hem de dünyayı inceledik, ölçüp biçtik, irdeledik, aklımızla anladık; ve hepsi insanları birbirlerini yok etmeye yarayacak silahlarla donatmaya yaradı!
Sayfa 351Kitabı okudu
"Finlandiyalılar şöyle diyorlar: Okul bizim en önemli varlığımızdır. Bizde ne sizdeki Ural madenlerinden, ne de Sibir altınlarından var. Doğa, nimetlerinden bizi mahrum etmiş, her şeyi kendi gücümüzle yapıyoruz. Vatandaşlarımızdan ellerinden gelen her şeyi yapmalarını istiyoruz. Bu yüzden fabrikalarda çeliği işler gibi okullarda gençleri işliyoruz. Her şeyi okullarımıza borçluyuz. Okullarımız elimizden alınırsa, bizler mahvoluruz. Ülkedeki eğitimin böylesine yaygın olması yüzünden ahali kitap ve gazete okumayı seviyor."
Bütün zahirî ve dünyevî ilimlerin zeminine dînî bir altyapının girilmesi zarûrîdir. Eğer dînî, yani mânevî altyapı verilmezse; nesiller, ekranların, görünmez internet ağlarının birbirine zincirlediği dünyada tek dişi kalmış medeniyetin evlatları olmakta. Öz anne-babaların biyolojik bağı hiçbir şey ifade etmemekte. Bu sebeple, evlatlarımızın gönül dünyalarına dînî, mânevî temeller atacak müesseseler çok mühim... Salih babalar ve saliha anneler yetiştirecek olan Kur'ân kurslarımız, imam-hatip okullarımız ve bu husustaki destekleyici gayretler çok mühim. Tasavvufu yaşayacak, takvâ ile kuşanacak, ihsan şuuruyla Hakk'ın şahidi olacak bir neslin yetişmesi için bu gayretler çok mühim... Ahir zamanda bu mânevî altyapı ile yetişip, ilmi; hakiki, faydalı zeminine oturtabilenler, bütün dünyaya İslâm'ın mütebessim çehresini aksettirebilecektir. İslâmofobiyi îcat edenlerin asıl korkusu da budur.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
544 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.