Akşam ezanından iki dakika önce istemeden açtı gözlerini. Karşısındaki camda koca bir ay vardı ortasından bir şerit geçen. Sağa baktı, yan yana üç küçük ay daha gördü camlarda. Orijinaline bakacak durumu yoktu henüz, kalkmak istemiyordu daha. Uyurken galiba tabak çatal sesleri duymuştu bir yerlerden. Acıkmış mıydı? Yoo, erik yemişti uzanmadan
Momo kitabını yeni okuyup bitirdim. 300 sayfa olmasına karşın su gibi akıp giden bir kitap. Zaten onlarca, kitabın özetini içeren inceleme olduğu için kitabın konusunu kaba taslak bildiğinizi ve/veya kitabı okumuş olduğunu farzederek kendi yorumlarımı yazacağım. Kitap esasında bir masal kitabı olduğu için içinde pek sürpriz barındırmıyor bundan
Bir çocuğa matematik, yazı yazma, okuma, tarih, müzik, yabancı dil vs öğretmek onları anlamak ve sevmek, bireyler olarak sosyal ve psikolojik gelişimine olumlu katkıda bulunmaktan daha kolaydır.
Çocuklarımız hemen hemen evde geçirdiği saatlere yakın bir zamanı, okulunda arkadaşları ve öğretmeni veya öğretmenleri ile birlikte geçirmekte. Veya
Okulda sıkıntı çıkaran öğrenci suçlu, derslere ilgisiz öğrenci suçlu, okula devam sorunu yaşayan öğrenci suçlu; peki ama okul suçlu değil mi? Tüm diğer tespitlerin bir anlam ifade edebilmesi için okulun da bu suçtaki rolünü itiraf etmesi gerekiyor. Burada okul derken sistem içerisindeki bir dişliden değil o dişlinin nasıl ve ne şekilde
Öncelikle, bu kitaptan haberim Mehmed Akif Ersoy'un Beyan Yayınları tarafından basılan Düzyazılar isimli eserinde geçmesi üzerine oldu. (Düzyazılar kitabını da mutlaka tavsiye ederim)
Kitabımızın birinci baskısı 1915, ikinci baskısı yine aynı sene ve üçüncü baskısı da 1925 yılında yapılmış.
Birinci baskıda Ferid Kam ve Mehmed Akif