Kitap okumak genel anlamda insana "doğru" anlamda bir şeyler kazandırdığı gibi aynı zamanda "yanlış" şeyler de katabilir. Öncelikli meselemiz ne OKUmak istiyoruz olmalı? Bilgi mi istiyoruz yoksa huzur mu? Kaos mu istiyoruz yoksa romantizm mi?
Descartes'in de dediği gibi "İyi kitaplar okumak, geçmiş yüzyılların en iyi insanlarıyla sohbet etmek gibidir."
Kişi bu konuda belli bir ayrım ve yeterlilik düzeyine ulaştığında artık o minvalde okumalar yapmalıdır. Karşıt görüşleri de bilmeli okumalı ama kendi hoşnut olduğu kitaplara daha fazla zaman ayırmalıdır. Bir kitabı sıkıla utana zorlayarak okumak kişiyi okuma durumunun o hoş tınısından uzaklaştırır. Kitap okumada seçici olun, özellikle benim gibi, gün içinde okuma zamanınız kısıtlı ise vaktinizi olabildiğince daha özenli kullanarak dikkate değer şeyler okumalısınız. Yazımı burada (Dinazor) Mina Urgan hocanın sözleri ile bitiriyorum: "Başladığım kitabı, kötü de olsa bitirmek huyundan Fethi Naci’nin bir sözü sayesinde kurtuldum: “Karpuzu kestin. Baktın ki kabak. Gene de zorla yiyecek misin o karpuzu?” demiş Fethi Naci."