Sen bunların hepsini okur musun? Benim baktıkça başım dönüyor.
Sayfa 373
*** Siz de çok okur musunuz? ***
Sayfa 99 - Yapı kredi yayınları,2023, 24.baskıKitabı okuyor
Reklam
- Oğlum Behçet, sen bir medeniyetin iflâsı nedir, bilir misin? dedi. İnsan bozulur, insan kalmaz; bir medeniyet insanı yapan manevi kıymetler manzumesidir. Anlıyor musun şimdi derdin büyüklügünü?.. Cahilsin; okur, öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur. Sen cilt yapıyorsun; şiraze nedir bilirsin. Bizde insanoglu şirazesiz kalmış. Hayat onun için ahenksiz, birbirini tutmayan, günün hayatina cevap vermeyen bir yığın ölü kıymetler tarafindan idare ediliyor.
İlim ve okumak niye hayatta işe yaramaz biliyor musun? Okursan, yine para babalarına uşak olursun da ondan.
Sayfa 46 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
çocuklar için
Mesela Tommiks kitabı benim çok hoşuma gider çünkü hikâyedeki Kulver Kulesi'ni bizim Yeşilköy'deki filoya benzetirim. Doğan Kardeş Yayınları'ndan Carl Ewald'ın yazdığı Tabiat Ana Anlatıyor da şahane bir kitaptır. Çocukken Red Kit ile Tenten'i çok severdim. Okurken çok dikkatimi çekmişti, Tenten'deki uçaklar gerçek uçaklardı ve ben hepsini tanıyabiliyordum. Seneler sonra da doktora hocamı Tenten'le tanıştırdım. O da trenleri çok severdi ve bütün lokomotiflerin gerçek lokomotifler olduğunu söyledi. Düşünebiliyor musun, bu kitabı yazabilmek için Hergé müthiş bir araştırma yapmış. Bunların yanında Asteriks de son derece önemli kitaptır.
"Ah şu benim masalcılarım! Yararlı, hoş, keyif verici bir şey kalmamış gibi yeryüzünün incik cincik kurcalarlar!.. Onlara yazmayı yasaklamak lazım! Yani bu şimdi neye benziyor, biliyor musunuz? Hani bir şeyler okurken... insan ister istemez düşünür ve türlü türlü saçmalıklar gelir aklına ;cidden yasaklamak lazım yazmayı;hiç düşünmeden, hepsine yasaklamak lazım."
Reklam
Bir şey daha öğrendim...
Şu an, "sen" yani yaklaşık 30 trilyon hücreden oluşan canlı, kitabını okurken, sadece bağırsaklarında yaklaşık 40 trilyon mikroorganizmanın yaşadığını biliyor musun? 40 "trilyon" canlı!
… Sen bunların hepsini okur musun? Benim baktıkça başım dönüyor…
Sayfa 307Kitabı okudu
Vücudumuzdaki temel canlı birim hücredir ve her canlı gibi hücre de ölmek zorundadır. Peki, bir hücre ne zaman ölür? Hücre öldüğünde, organ da ölür mü? Ya da biz öldüğümüz için mi hücrelerimiz ölür, yoksa hücrelerimiz öldüğü için mi biz ölürüz? Aslında biz ve hücrelerimizin ölümü birbirinden bağımsız kavramlardır. Zira hücrelerimizin çoğunun yaşam ömrü oldukça kısadır. Örneğin sadece bir gün içerisinde ince bağırsağımızın yüzeyini oluşturan epitelyal hücrelerimizden 17 milyarı ölmekte ve yerine yeni hücreler yapılmaktadır. 17 milyar hücre! Siz sadece bu cümleyi okurken ince bağırsağınızda 1 milyon hücreniz öldü ve ölümler büyük bir hızla devam ediyor. Bu tam olarak ne anlama geliyor biliyor musunuz? İnce bağırsağımızdaki epitel tabaka beş günde bir tümüyle yenilenmektedir. Yani beş gün önce sahip olduğumuz ince bağırsak yüzeyi ile şu an sahip olduğumuz ince bağırsak yüzeyi birbirinden farklıdır.
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Abtes aldıktan sonra şeyhin yanında diz çöktüm.Başladı söylenmeye: “Şimdiye kadar yaptığim bütün kötülüklere,zulme,hayvana ve insana…Yaptığın zinaya,okuduğun kitaplara,hak yediklerine ve riyakarlık. larına ve cümle pisliklere,bilir bilmez işlediğin cümle fenalıklara tövbe ediyor musun?” “Evet”. Yarım saat yüzüme yarım saat dua okuyup üfledi. “Sen artık Rufai oldun” dedi. Sonra Yunus’un ilahi okundu.Okunurken herkes sallanıyor. titriyor uçuyor gibiydi.Sonra birisi Kürtçe ilahi okudu.Derviş ilahi okurken ağzından köpükler saçıldı. Dua okurken beş şişi kendine soktu. Ne kan aktı,ne bir şey.Sonra şişleri çıkardı.Yerden daha uzun bir şiş aldı. Sonra sarsılarak dizlerin üzerine kalktı.Korktum.Dizlerinin üstünde yürüdü.Elindeki büyük şişi karnına sapladı.Ucu arkasından çıktı.Dizlerinin üzerinde yürümeye başladı.Şeyh de yerinden kalktı,geldi.Dervişin elindeki şişi çekti.Derviş ölü gibi hareketsiz kaldı. İçime bir ürperti kapladı.
Sayfa 13 - YkyKitabı okuyor
Reklam
Nalıncı Baba Padişahın İşi Ne! Murad Han (III. Murad) o gün bir hoştur. Telaşlı görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister, sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Veziriazam Siyavuş Paşa sorar: - Hayrola efendim, canınızı sıkan bir şey mi var? - Akşam garip bir rüya gördüm. - Hayırdır inşallah. - Hayır mı şer mi
Bir gün içerisinde ince bağırsağımızın yüzeyini oluşturan epitelyal hücrelerimizden 17 milyarı ölmekte ve yerine yeni hücreler yapılmaktadır. 17 milyar hücre! Siz sadece bu cümleyi okurken ince bağırsağınızda 1 milyon hücreniz öldü ve ölümler büyük bir hızla devam ediyor. Bu tam olarak ne anlama geliyor biliyor musunuz? İnce bağırsağımızdaki epitel tabaka beş günde bir tümüyle yenilenmektedir.
Demet Aşkın yazdı... EFELYA & ŞİİRKENT'İN NARÇİÇEĞİ YA DA FERHAT İLE ELİF... "vakit çiy demi adını fısıldıyor gecenin dudakları neredesin..." Yazar ve şair Mehmet Binboğa'nın ilk romanı olan Efelya'yı bir gecede bitirmiştim. Efelya'da hikâye; Erzurum- Eskişehir, Italya
“ Çok okur musunuz “ diye sordu. “ Evet… eskiden kalbimle okurdum. Şimdiyse beynimle. “
Yeşil Yol'dan yürümek bir söylenti ya da varsayım olmaktan çıkıp gerçekten yapmaları gereken bir şey olduğunda onlara hep söz verdiğim gibi. Bu mektubu yirmi yıldır görmediğim kardeşime postalar mısın? Söz verirdim. Ruhum için yirmi dua okur musun? Söz verirdim. Manevi ismimle ölmemi ve mezar taşıma onun yazılmasını sağlar mısın? Söz verirdim. Onların uslu uslu gitmelerini; Yeşil Yolun sonunda sandalyeye akılları başlarında oturmalarını sağlamanın tek yoluydu bu.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.