Abdullah Altunkup / Kundaktan Gelen Ses
Hayatı anlamanın zorluğunu, Anadolu insanın çalışkanlığını ve sevginin aktarılışını çok güzel anlatan bir hikaye. Yörük bir ailenin kundaktaki bebeği hikayemezin anlatıcısı.
Gözümüzü açtığımız andan itibaren üstümüze titreyen, fedakar ve şefkat kavramlarının vücut bulmuş hali değil midir annelerimiz? Yeri geldiğinde cesurca bizi koruyan, yeri geldiğinde de incitmekten korkar gibi narince seven meleklerimiz. Yaşımız ilerledikçe bir çok meziyetlerini görüp hayran kaldıklarımız. Bebekken neler hissederdik acaba? Gözümüze nasıl görünürlerdi? Hikayemizde kundaktaki bir bebeğin annesine duyduğu hayranlığı okuduğumuz gibi hayatı anlama yolculuğuna da eşlik ediyoruz.
Yörük bir ailenin hayatına misafir olacak günlük rutinlerine, yaşam şekillerine, çalışkanlıklarına ve kendilerine has sıcaklıklarına bir bebeğin gözünden eşlik edeceksiniz. Sorularına gözlemleyerek cevap arayan ve iç sesiyle bizleri de bilgilendirmeye çalışan bebeğimiz, biran önce cevap bulmak ve hayatı öğrenmek istiyor. Hayatı anlamak için soruların hiçbir zaman bitmeyeceğini öğrenmesi için daha çok uzun bir yolu var. Hayallerini ve kendi dünyasını, yapabileceği tek yol olan iç sesiyle bizlerle paylaşıyor.
Aile kavramını, anne sevgisinin kutsallığını ve çalışkan Anadolu insanını yansıtan bu sıcacık hikayeyi ve bana hissettirdiklerini unutmayacağım.
Keyifli okumalar…