"Boş zamanlarınızı okuyarak değerlendirmeniz gerekir aslanlar! Kitap okumalısınız. Sizin için şu kadar kitap ayırdım. Daha da bulup bunlara ekleyeceğim. Eğer bu iyi kitapları alır okursanız, size daha da çok kitap bulurum. Kitap okuyanlar büyük insan olur" diye anlatıyordu. Tam o sırada bir parmak kalktı. "Mustafa Amca, kızlar da kitap okuyabilir mi? Kızlar da büyük insan olabilir mi?" Bunu soran Meral'i tanıyordu. "Hem de çok iyi okuyabilir; çok iyi büyük insan olabilir. Çok iyi kitaplığımız var sizler için. Gelin kitaplığa; bekliyorum... Adınızı yazdırıp kitap alın. Boş vakitlerinizde okuyun..."
Sahaf kitapları gösterirken, "Bunları yazmak bin yıllar aldı, toplamak on yıllar sürdü, okuması on yıllar hatta yüz yıllar sürebilir, anlamasıysa bir insanın ömrünü aşabilir. Onlara bu farkındalıkla yaklaşmanı dilerim" dedi.
-hiç- bir şey, hiçbir şey, geriye hiçbir şey kalmamıştı. Artık hiçbir şey ona eziyet etmiyor, şişmiyor ve ağrımıyordu: İçi , yanıp kül olmuş bir ağacın oyuğu gibi bomboş ve simsiyahtı.