Kırk cümle kuruyorsun Ağzını açmadan, Vazgeçiyorsun İncinme değil bu İnsana olan inancını Yitirme Şükrü Erbaş
SANIYORDUM Kİ BEN HATA YAPMAKTAN KORKUYORUM!
Rüyalarımız bize çok şeyler söyler, özellikle farkına varmakta geciktiğimiz önemli şeyler. Farkına varmazsak ısrarla söylemeye devam eder. Rüyalarımızı anlarsak kendimizi anlarız; zaten rüyalar kendimizi anlamamıza yardımcı olmak için varlar. Aşağıdaki mektubu ismi değiştirerek paylaşıyorum; sanırım konu birçoğumuzun aşina olduğu bir konu. ** Ben bu aksam bir şey fark ettim. 2. sınıfta bir Emine ile konuştum. Tahtanın önünde çözdüğü sorunun bir yerinde hata yapması ile şaşkına dönmüş, tahtadan yüzünü sınıfa döndüğünde "ben şimdi ne yapacağım?" endişesine kapılan, içinden 'nolur bana yardım et' diye öğretmenine telepati yöntemi ile mesaj gönderen küçücük bir kız çocuğunun yanına gittim bu gece. Ona tahtaya tekrar dönmesi, soruyu ve yaptığı çözümü gözden geçirmesini, hatasını düzeltip arkadaşlarına izah etmesini ve teşekkür ederek yerine oturmasını söyledim Yıllarca hata yapmaktan sakındım. Her şeyi en güzel, en garanti, en doğru şekilde yapmaya gayret gösterdim. 24 yaşımda erkek arkadaşımdan onay almaya çalışırken yakaladım kendimi. (Yıllarca ailemden onay bekledim ve onlarla artık aynı düşünmediğimi fark ettiğim noktada onay almamak çokta problem değildi. Çünkü pencerelerimiz yıllar içinde çok değişmişti. Şimdi penceremiz aynı olan erkek arkadaşımdan onay bekliyordum.) Çünkü hata yapmamalıydım. Sanıyordum ki ben hata yapmaktan korkuyorum. Ara ara 3 - 4 yıldır bu başlığı düşünür dururum. Korkum hata yapmak değilmiş, korkum hata yaptıktan sonra onu nasıl toparlayacağımı bilememekmiş.
Reklam
232 syf.
·
Not rated
Tatar Çölü
İnsan beynini geliştiren şey, insanın konfor alanından çıkıp farklı deneyimler tatmasıdır. Aynı işle uğraşmak, iş yerine giderken her zaman aynı yolu kullanmak, hep aynı yerlerde yaşamak, aynı mekanlarda bulunmak, aynı etkinlikleri yapmak; beyni öldüren, düşünmesine fırsat tanımayan, kıvrımlarını geliştirmeyen durumlardır. Hal böyleyken insan bu alışmışlıklara, alışkanlıklara genel olarak kendini kaptırır ve kolay olanı seçerek hayat çemberinin dışına çıkmaz ya da nadiren çıkar. Bu uzun girişten sonra kitaba geçecek olursam; kitabın ilk bölümünü daha önce okuduğum Puşkin'in "Yüzbaşının Kızı" kitabına benzettim. Hatırladığım kadarıyla orada da kahraman, bir kaleye atanıyordu. Ama Yüzbaşının Kızı'nda hikaye, bir aşk hikayesine evriliyordu. Tatar Çölü'nde ise genç teğmen Drogo, ilk atandığı görev yeri olan bir sınır kalesinde ilk olarak kalmak istemez, ama bir süre kalınca kendini kaledeki bu monoton yaşama kaptırır. Uzun yıllar boyunca bu kaledeki sıkıcı yaşam, onu kendisine çeker. Kale, onun yaşamının sınırı haline dönüşür, kale dışındaki yaşama ise yabancılaşır.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813.2k okunma
Ne var ki zihnimde, nostalji meselesini ve onun ızdırabını yaşayıp yaşamadığımı evirip çevirmekteydim. Çocukluğa ilişkin bazı ufak tefek şeyleri anımsadığımda gözlerim kesinlikle yaşlarla dolmuyor; o zamanlar bile gerçek olmayan bir şey hakkında duygusal davranarak kendimi aldatmak da istemiyorum . Eğer nostalji, kuvvetli duyguların güçlü bir şekilde anımsanmasıysa ve bu hislerin artık yaşamlarını da mevcut olmamasından duyulan bir pişmanlıksa, suçlu olduğumu kabul ediyorum. Tabii, hiçbir zaman geri gelmeyecek olan kuvvetli duyulardan söz ediyorsak, sanıyorum anımsanın hazlar kadar anımsanın acılar konusunda da nostaljik olmak mümkün.
Ne yazık ki bu dünyada her insanın, başkalarının bakış açılarını kavramasına engel olan bir bakış açısı vardır.
İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
202 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Merhabalar #kitapyorumu #adamveçocuk @lunayayinlari 'ndan ve
Gezgin Kola
Gezgin Kola
'nın kaleminden çıkan bu kitabı benimle tanıştıran
Berrin Ayrancı Kola
Berrin Ayrancı Kola
'ya teşekkür ediyorum. Bu kitabı okurken onların hayatına ve yaşanmışlıklarına dahil olmuşum gibi hissettim. @adamvecocuk.official Umarım bu kitap ile ilgili kurduğum bu cümleler yeterli kalır.
Adam ve Çocuk
Adam ve ÇocukGezgin Kola · Luna Yayınları · 20249 okunma
Reklam
Prekaryalaşmak, güvencesiz bir varoluş içinde yaşamaya neden olan baskılara maruz kalmak ve bu deneyimlerin içinden geçmek demektir ve iş ya da hayat tarzı ile elde edilen güvenli bir kimlik ya da gelişme hissi yoktur. Bu anlamda maaşlı kesimin bir kısmı prekaryaya doğru sürüklenmekte.
İletişim Yayınları
"Fetevayı Kadıhân" isimli kitabıyla şöhret bulmuş olan erken dönem fıkıh âlimlerinden Fahruddin Hasan b. Mansur el-Ferğani kadının ilim öğrenmesi ile ilgili olarak, "Bir kadın kocasından izinsiz ilim meclislerine gitmesi uygun değildir. Eğer (ilmi) bir problem ile karşılaşırsa, onu kocasına sorar, kocası âlim biriyse ve onu bilgilendirirse, yine izinsiz çıkması caiz olmaz. Eğer kocası cahil ise, bunu (ilmi problemi) bir âlime sorar. Şayet kocası bundan imtina ederse, kadın bunu öğrenmek için kocasından izinsiz dışarı çıkabilir. Çünkü burada onun ihtiyaç duyduğu ilim, kadın ve erkeğe farz olan ilimdir ki, bu da kocanın haklarından önce gelir" görüşünü ortaya koymaktadır.
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.