Bağırsakta yaklaşık 8 milyon mikrobik gen bulunur, bu sayı insan genomundan 400 kat daha fazladır. Daha da şaşırtıcı olan, biz insanlar genetik olarak çok az farklılık gösteririz ve genlerimizin yüzde 90’ından fazlası ortaktır ancak bağırsaklarımızdaki mikrobik genlerin çeşitliliği çarpıcı bir şekilde farklılık gösterir; sadece yüzde 5'i herhangi iki insan­da ortaktır. Bağırsak mikrobiyomu, beyin-bağırsak duyguları üreten makinelerimize yepyeni bir karmaşıklık ve fırsatlar boyutu kazandırır. Bağırsak mikrobiyotamızın duyguları hissetmemizdeki yeri çok önemli olduğu için stres, beslenme şekli, antibiyotikler ve probiyotikler gibi mikrobiyotanın metabolizmasını değiştiren herhangi bir şey, prensip olarak duygu oluşturan devrelerin gelişimini ve tepkisini değiştirebilir. Örneğin, duygusallıkla ilintili olarak dünyanın değişik bölgelerinde yaşayan insanlarda gördüğümüz farklılıklar, beslenme tarzı ve bağır­sakların mikrobik işlevindeki coğrafi farklılıklarla ilişkili olabilir mi? İleri sürülen bu yeni duygu kuramı doğruysa, cevap evet demektir. Bu tür bağlantıları doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa da, şunları söyleyebiliriz: Duyguların özü bağırsaklardan ve vücudun diğer bölümlerinden tamamen izole edilmiş bir kavanozdaki hayali bir beyinde bile muhtemelen üretilebilirken, böyle bir beynin duygusal de­neyim repertuarı çok fazla olmayacaktır. Bağırsakların ve buraya yerleşik mikrobiyomun, duygularımızın yoğunluğunu, süresini ve benzersizliğini belirlemede büyük bir rol oynadığını düşünüyorum.
129 syf.
8/10 puan verdi
Ben seni kalbimin hafızasıyla hatırlıyorum.
Hepimizin hayatında (kalbi olan herkesin) bir dönem duygusal ilişkilerde çıkmazda olduğunu hissettiği bir an olmuştur. O dönemlerde nasıl kontrolsüz düşüncelerin esiri olduğumuz yokuş aşağı giderken freni unuttuğumuz hatırladığımızda çoktan o malum kazanın kurbanı olmuşuzdur. Yazarın duygusal gelgitlerini , çıkmazlarını ve kendini iyileştirme
Bu Hikaye Senden Uzun Osman
Bu Hikaye Senden Uzun OsmanAylin Balboa · İletişim Yayıncılık · 20224,068 okunma
Reklam
Narsistik bir sapkın kimdir? "Ters dönmüş,devrilmiş" anlamına gelen Latince 'perversus'tan gelen "sapkın"[pervers] terimine kötülük ve acımasızlık,hatta sapıklık-özellikle cinsel düzeyde- eklenir.Yakın zamana kadar sapkınlık yalnızca cinsel alanı kapsıyordu. "Sapkın" kelimesi yaygın adetlere,iyiliğe,ötekine karşı empatiye tersi bir tutumu belirtir.Fakat aynı zamanda tutum ve davranışlarının gerçek hedefini gizleyen bir stratejiyi uygulamaya koyabilen birini de belirtir.Narsistik sapkın bir ya da birden çok maske seçer,bunları ustalıkla kullanır.Daha iyi vurabilmek için önce baştan çıkartır,aile için çırpınır,öteki için "kendini paralar";oysa ki sonradan adamakıllı "bölünüp parçalanacak"olan bu "öteki"dir.Sapkın genelde kendini bir kurban olarak gösterir- bu aynı zamanda onun gözde yok etme taktiklerinden biridir.
Ben fazla bağı ya da sevgisi olan biri değilim. Hayat koşulları bu konuda bana komplo kurmuştu.
Hulâsa bu türlü menkıbeleri cahil tarikatçılarla onlara muhalif olan idraksiz zâhircilerden başka herkes kolaylıkla kavramaktadır.
Benim babam gibi...
Odanın bir köşesinde dev bir kütüphane yükselirken binlerce kitap, babasının Asena’ya olan sevgisini ve kitaplara olan tutkusunu yansıtmaktaydı adeta. “Bu kitaplar senin,” derdi babası hep.
Reklam
Henüz sadece sezaryenle doğan bebeklerin bağırsaklarının annenin vajinal mikropları ile değil, annenin cildinden, ebelerden, doktorlardan, hemşirelerden ve doğumhanedeki di­ğer yenidoğanlardan gelen mikroplar tarafından kolonize olduğunu ve bu bebeklerin bağırsaklarına bifidobakteriler gibi önemli ve faydalı bakteri­lerin yerleşmesinin vajinal yoldan doğan bebeklerin bağırsaklarına göre daha uzun sürdüğünü biliyoruz. Tehlikeli bağırsak mikroplarından biri olan Clostridium difficilc'in sezaryenle doğan bebeklerin bağırsaklarına yerleşip aşırı çoğalması olasılığının daha yüksek olduğunu ve yine sezar­yenle doğmuş olan bebeklerin ileri yaşlarda obez olma ihtimalinin daha fazla olduğunu biliyoruz. Bilim insanları, sezaryenle doğumun bebeği beyin-bağırsak değişikliklerine ve ciddi beyin bozukluklarına karşı daha hassas hale getirmesinden şüphelenmekteler ve bunu kesin olarak öğren­mek için çeşitli araştırmalara devam etmekteler.
KÜFRE RIZA KÜFÜRDÜR
"Dişi deveyi kestiler. Rablerinin emrine karşı çıktılar ve: "Ey Salih! Şayet Rasûllerden isen vadettiğin (azabı) getir bize." dediler." (A'raf, 77) Ayette yer alan "فَعَقَرُ" cümlesi cem'i müzekkerdir. Yani deveyi kesenin "toplumun tümü" olduğunu ifade etmektedir. Fakat deveyi kesme eylemi toplumun tümü tarafından gerçekleştirilmiş değildir. Onların reisleri olan Kudar b. Sâlif deveyi keseceklerini toplumuna arz etmiş, toplumu bunu benimseyip onun teklifini kabul etmişlerdi. Sonra Kudar b. Salif kendisini hazırladığı bir günde deveye saldırıp onu ayaklarından kesip yere düşürmüş ardından mızrağını onun boğazına saplayarak deveyi öldürmüştü. (Ibn Kesir, Tarihu'l-Enbiya s.238) Bununla birlikte Allah (azze ve celle) yapılan bu eylemi toplumun tümüne nispet etmiştir. Bu büyük bir mesele ve mühim bir kaidedir. Bir toplum işlenen günaha, icra edilen küfre destek çıkar, onu benimser, saygı gösterir ve ondan hoşnut olursa, o eylemi bizzat yapan bir kimse olarak kabul edilir. İsterse bu kimse onun hiçbir merhalesine katkı ve maddi alan da bir destekte bulunmamış olsun. Ondan razı olması, saygı duyarak yapılacak eylemin yaşam hakkının olduğunu kabul etmesi kendisi için yeterlidir.
Ben fazla bağı ya da sevgisi olan biri değilim. Hayat koşulları bu konuda bana komplo kurmuştu.
Bu cümleleri okurken en yakın arkadaşımı kaybetmiş gibi hissetim:(
Artık tamamen boş olan ilaç şişesi Calps'in ellerinin arasından kayıp yere düştü. Ama yere çarpma sesini duymadı, çoktan uzaklara gitmişti çünkü.
Sayfa 367Kitabı okudu
Reklam
"1930'larda ortaya çıkan Kemalizm ya da Atatürkçülük kavramlarını birlikte oluşturan düşünceler ya da ülküler bütünü, bir süreç içerisinde doğal şekilde ve yavaş yavaş gelişti. Kemalizm asla tutarlı ve her şeyi kapsayan bir ideoloji halini almadı. Kemalizm bir tutum ve kanılar bütünüydü. Bu tutum ve kanıların ise ayrıntılı bir tanımı hiçbir zaman yapılmadı. Recep Peker'in bunu yapma girişimleri başarısızlığa uğradı. Sonuçta Kemalizm, esnek bir kavram olarak kaldı ve dünya görüşleri çok farklı olan insanlar kendilerine Kemalist diyebildiler." #ericjanzürcher #modernleşentürkiyenintarihi
"Ben bu türden çok gördüm ülkemde .. seni düş kırıklığına uğratan eşine çamur atmak , geçimsiz bir komşuyu rahatsız eden çocuğu hırpalamak , iyi bir insanı alaya almak ya da sömürmek , vereceğin yerde almak , yalvararak istenen yerde vermek , ama sevgiyle istenen yerde asla vermemek , düşmüş ya da düşmek üzere olan bir insana tekme atmak , gerçeği söylemek gerektiği yerde yalan söylemek , yalana değil gerçeğe saldırmak ..."
"Zamanı güzel değerlendirmeye yardımcı olan husus mümkün olduğunca tek başına kalmak, karşılaşılan kimseye sadece selam vermek veya mühim ihtiyacı arz etmekle yetinmek, bunun yanında az yemekle iktifa etmektir. Çünkü fazla yemek çok uyumaya ve geceyi boşa geçirmeye sebebiyet verir. Geçmiş alimlerin hayat hikayelerine bakan ve yapılan amelin karşılığının alınacağına inanan için, bu zikrettiklerim gayet açık ve net, şüphe götürmez gerçeklerdir." #zamanınkıymeti #abdulfettahebugudde
352 syf.
·
Not rated
İlk kitabı çok beğenerek ve büyük bir heyecanla okuduktan sonra ikinci kitapta hayal kırıklığına uğradım açıkcası. Kitabın büyük bir bölümü ilk kitap olan Sadistin özeti. Tek fark bu sefer Sadistin gözünden olayları okumamız. Yazar bu kitabı zorla yazmış gibi hissetim. Ve kitabın sonu bu şekilde bitmemeliydi bence. 1 hafta bu kitabın sonunun neden böyle bittiğini düşündüm.
Saplantı
SaplantıBeyzanur Yılmaz · Eftelya Kitap · 201760 okunma
Allah Filistinli Ummu Nidal'i korusun. Bu kadın Mahmud adındaki oğlunu Filistin'de Yahudilerin işgal ettikleri bir bölgeye göndermiştir. Oğlu yedi saat boyunca pusuya yatıp avını bekledikten sonra otomatik tüfeği ve el bombalarıyla oraya saldırmış ve öldürülene kadar savaşmış, öldürmüş ve sonunda kendisi de öldürülmüştür. Öldürülmesinden sonra annesine onun hakkında sorulduğunda; onu bu gün için hazırladığını, kör bir kurşunun isabet etmesiyle temenni etmiş olduğunun gerçekleştiğini ve onu sakladığı büyük eyleminden engellememesi için onu Yahudileri taşlamaya göndermediğini söylemiştir. Ona şöyle diyormuş: "Ben seni taştan daha büyük bir şey için istiyorum!" Bu anne şöyle demektedir: "Benim Allah yolunda sunabileceğim altı evladım var, ancak Mahmud'un gerçekleştirdiği gibi şerefli bir eylem için." Mücahid genç ne zaman olgunlaşacak ve düşüncelerini bu ve daha büyük işler için kullanacak? Bu gün bizim çabalarımızın, mallarımızın ve kardeşlerimizin fedakârlıklarının dörtte üçü kendi kısır görüşlülükleri ya da başlarının ve komutanlarının kısır görüşlülükleri sebebiyle meşru olduğu gerekçesiyle değersiz ve yersiz işlerde dağılıp gitmektedir! Ne zaman çabalarımız ve cihadımız ümmet için en doğru ve yararlı olan işlere yönelip odaklanacak? Ne zaman ümmet için daha uygun, daha değerli ve düşmanlarına daha zararlı olan seçimlerde bulunacağız? Sadece câiz ve meşru hudutlarında durmayıp câiz ve meşrunun derinliklerine dalarak onlardan cihad sancağını parlak ve pürüzsüz bir şekilde yükseltecek en değerli, en büyük ve en temiz olanını seçip çıkaracağız?
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.