Onun güldüğünü de gören olmamıştı; bu konuda da hayvanlara benzerdi, çünkü konuşma yeteneğiden daha korkunç bir şey vardı belki, duygunun mutlu ve özgür bir biçimde dışa vurumu olan gülmek, Tanrı'nın bilinçsiz canlılarından esirgenmişti.
Mondros Mütarekesi hükümleri gereğince Fransızlara teslim edilmiş olan Akbaş cephaneliğinde çok sayıda Rus tüfeği, mitralyözü, 5 bin sandık cephane vardı. Müttefikler bunları Rusya'da Bolşeviklere karşı savaş halinde bulunan Beyaz Ruslara vermek istiyorlardı. Bunu duyan bazı vatanseverler, özellikle "Balıkesir Heyet-i Merkeziyesi" üyelerinden Köprülülü Hamdi Bey, Akbaş cephaneliğini basarak silah ve cephaneyi kaçırmaya karar verdi. Bu sebeple Dramalı Rıza Bey adındaki çok fedakâr bir kişi ile iki arkadaşı, baskından bir hafta kadar önce, karşı kıyıya gönderildi. Rıza Bey'in görevi, cephanelik çevresinde gerekli incelemelerde bulunmak, telefon hatları ile cephaneliğe gelen yolları, kıyıda kayıkların yanaşabileceği yerleri, nöbetçilerin bulundukları mevkileri tayin ve tespit etmekti. Bu işler tamamlandıktan sonra Hamdi Bey, 26/27 1920 gecesi karşı tarafa geçmiş ve cephaneliği basmıştı. Baskın çok başarılı olmuş, cephaneliği korumakta olan Fransızlar yakalanmış, cephanelikteki silahların hepsi ve cephaneden bir kısmı, Fransız muhafızlarla birlikte, Anadolu kıyısına geçirilerek iç kısımlara yollanmış ve bundan sonra Fransızlar geri çevrilmişlerdi. Türk milletinin, sayıları bilinmeyecek kadar çok olan kahramanlık destanlarına, bu suretle bir yenisinin eklenmesi, Mustafa Kemal Paşa'yı çok duygulandırmış, olayın kahramanı Hamdi Bey'e teşekkürlerini bildirirken 61. Tümen Komutanı Kâzım (Özalp) Bey'i de aynı başarıdan dolayı tebrik etmişti. Fakat aynı olay İtilaf Devletlerini özellikle İngilizleri çok sinirlendirdi.
Reklam
420 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Merhaba sevgili kitap dostlarım Saklı Hazine Serisi'nin ikinci kitabı Hayat Ağacı ile geldim bugün. İlk kitabı zevkle okuduktan sonra ara vermeden ikinci kitaba başladım. Seri kitapları bu şekilde okumayı seviyorum. Beklemeyi sevmiyorum her konuda :⁠-⁠) İlk kitap Yada Taşı Muhafızları'nın incelemesini de sayfa bulabilirsiniz. İlk
Saklı Hazine
Saklı HazineYasemin Ak · Kutlu Yayınevi · 20241 okunma
479 syf.
·
Not rated
·
Read in 118 days
Nesin Sen Maho Ağa Mı?
Maalesef Ölü Canlar da ancak dinleyerek bitirebildiğim klasiklerden. Gogolle ilk Palto eserinde tanışmıştım. Ölü Canlar bence konusu oldukça ilgi çekici bir kitap. Bir gün sıradan bir vatandaşın aklına ölü olan ama bildirilmeyen vatandaşları mülk sahiplerinden satın almak gelir. Yani bunu türkiyedeki ağalık düzeni gibi düşünebiliriz sanırım. Ağalardan ölmüş ama devlete kaydı geçirlimemiş ırgatları satın alan bir adam ana kahramanımız. Bu adamlar yoluyla para kazanmayı planlıyor aslında. Konu çok güzel ama işlenişi aşırı uzun. Bu kitap mesela diğer klasiklerin aksine okumaya başladığım ilk andan bende bir heyecan oluşturmuştu ve devamını merak etmiştim ama biraz ilerledikten sonra konu o kadar akmıyordu ki okumaya dayanamadım ve dinleyerek bitirdim. Maalesef çok beğenemedim.
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223.7k okunma
“İhtiyacın olan tek şey kendine güvenmek. Tehlikeyle karşılaştığında korkmayan canlı yoktur. Gerçek cesaret, korkmana rağmen tehlikeye göğüs gerebilmektir ve bu türden cesaret de sende bolca var.”
Daha sonra HIV pozitif olan hastalarla yapılan araştırmalar gerçekleştirildi ve minnet, şükran ve sevgi duyguları hissedenlerin bu duyguları hissetmeyenlere kıyasla 300 bin kat daha güçlü bir bağışıklığa sahip olduğu görüldü.
Reklam
— Arşimet, The Sand Reckoner (Kum Sayıcısı)
Sisam'lı Aristarkus, evrenin şimdi sanıldığından birkaç kez daha büyük olduğu sonucuna götüren bazı varsayımlar attı ortaya. Bu varsayımlar, sabit yıldızlarla Güneş'in yerlerinden kımıldamadığı, yeryüzünün Güneş çevresinde bir daire çizerek döndüğü, Güneş’in de bu yörüngenin orta yerinde durduğu yolunda. Aynı zamanda, sabit yıldızların bulunduğu ve merkezi Güneş olan küreyi öyle büyük varsayıyor ki, yeryüzünün dönüşünü tamamladığı dairenin sabit yıldızlara uzaklık oranı küre merkezinin kendi yüzeyine olan uzaklık oranına eştir, diyor.
Sen de bu âlemin güzelliğine tamah etmektesin de bu tamah, o ebedî âlemin güzelliğine perde oluyor . Gururla dopdolu olan bu hayatın zevki seni doğruluk hayatından uzaklaştırmakta . İyi bil ki tamah seni kör eder . . . Şüphe yok, senden yakini örter .
Belki de gerçek olan hiçliktir ve hayatımız var olmayan bir rüyadır, ama o zaman, bu müzik cümlelerinin de, hayatımızla bağlantılı biçimde var olan diğer kavramların da birer hiç olması gerektiğini hissederiz. Biz yok olmaya mahkûmuzdur, ama bizim kaderimizi izleyecek olan bu ilahi esirler, elimizde birer rehinedirler. Onlarla birlikte ölme fikri ise, ölümün acılığını, sıradanlığını, hatta belki ihtimalini de biraz azaltır gözümüzde.
Sayfa 352 - YKYKitabı okuyor
Meclis, 12 Ocak 1920 Pazartesi günü öğleden sonra saat ikide padişahın okunan bir beyannamesiyle açıldı. Fakat Mustafa Kemal Paşa tarafından telkin edilen ve lüzumlu görülen şeylerin bir kısmı gerçekleşemedi, yani ne Mustafa Kemal Paşa başkanlığa getirildi ne de "Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Grubu" kuruldu. Bununla beraber, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Grubu yerine, meclisteki milliyetçi üyeler tarafından kurulmuş olan Felah-ı Vatan Grubunda ilginç konuşmalar oluyor ve önemli kararlar alınıyordu. Nitekim bu grubun 22 Ocak 1920 tarihli gizli toplantısında, "Mustafa Kemal'in Misak-ı Millî metni okunmuş" ve pek az değişiklikle bu metin", 28 Ocak 1920'deki gizli toplantıda kabul olunmuştu.
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.