"Hayatta başımıza gelenler değil olaylara karşı geliştirdiğimiz bakış açısı önemli. Biz nasıl bakarsak, olaylar bizi ancak o kadar etkileyebilir. Ve zorluklar bizi yıkmak için değil, güçlendirmek içindir. Depremler değil, binaların sağlamlığı önemlidir."
Sayfa 131Kitabı okudu
Tarih(çilik) ve Öykü(cülük): Nerede Nasıl Ayrılıyorlar?
İggers’ın (1997), üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan tarihyazımı kitabı, öykü-tarih ve kurgu-gerçeklik ilişkileri üstüne tartışmak için, kaydadeğer başlangıç noktaları sunuyor. Bu bölümde, İggers’ın görüşlerini anarak, fakat ona tümüyle bağlı kalmadan, sözkonusu ilişkileri ele alıyoruz. İggers’ın görüşlerine geçmeden, Avrupa dillerinde
Reklam
Oysa fiziksel değişimin ve mesafenin yokluğunda, Holmes'un hayal gücü bile tekleyebilirdi. Hatta o gecenin başında teklemişti de. Olayların gerçekte nasıl gelişmiş olabileceğine dair bir tane bile elle tutulur ihtimal düşünememişti. Konu, basit bir etkileşimin ötesine geçen, çok daha temel ve geniş bir şekilde başkasının gözünden dünyaya bakmak
Watson o çözüme hiç ulaşamayabilir de. Böyle bir durumda, muhtemelen biz ondan evvel, başarısızlığa mahkum olduğunu anlarız . O, bilmeceyi çözmeye çalışırken, doğru yolda gidip gitmediğini anlamamız için bizim iki bölgedeki sinirsel aktiviteye bakmamız yeter: Sözcüksel ve anlamsal bilgiyi işlemekten sorumlu olan sol ve sağ temporal loblar ve
İçsel dünyanızı üç boyutlu bir alana yansıtmak, zihin tiyatronuzda neler olup bittiğini görmenize yardımcı olur ve geçmişte yaşadığınız olaylara ve insanlara verdiğiniz tepkiler konusunda daha net bir bakış açısı verir. Yaşamınızdaki önemli kişiler için yer tutucular/vekiller görevlendirdiğinizde, ortaya çıkan beklenmedik anılar, düşünceler ve duygular karşısında şaşırırsınız. Ardından dıştaki kendi yarattığınız satranç tahtası üzerinde parçaları hareket ettirerek denemeler yaparsınız ve üzerinizdeki etkilerini görürsünüz.
Sayfa 299
25 öğeden 21 ile 25 arasındakiler gösteriliyor.