248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhabalar Bugün sizlere @destekyayinlari 'ndan çıkan @dokmenhatice 'nin kaleminden #ademelması eseri ile geldim. Eserde yer alan Yıldız karakterimiz ve ailesi ile pamdemi sürecini yakından yaşıyoruz, satır aralarında o dönemde yayımlanan genelgeler, uyarılar, haberler geçiyor. O durumun insanlar üzerindeki psikolojik etkisine de
Ademelması
AdemelmasıHatice Dökmen · Destek Yayınları · 2022142 okunma
rofesyonel masalcılar için ço­cuk piyasasına yönelmek kazançlı olmuştur. Medya, belli bir yaş grubu ve ilgili sınıf kültürü üzerinde bir pazar araştırması yapabilecek ve bunu inceleyecek uzmanları tutabilecek güçte olduğundan, çocuklar hiç olmadığı kadar kendi şartlarına uy­gun olarak ve çok yoğun bir şekilde eğitilmiş olurlar. Önceki dönemde çocuk dili, eğitmen tarafından yetişkinlerin fikirlerini kabul ettirmek için kullanılırken, bu kez reklamcılar ve masal­cılar tarafından çocukların neye benzedikleriyle ilgili görüşlerini kabul ettirmek için kullanılır. Artık çocuğun görevinin, yetişkin dünyasını yetişkinlerin algıladığı şekilde görmek olduğu düşü­nülemez; çünkü bugün yetişkinlerin gözünden dünya çok daha karmaşık görünmektedir. Bunun yerine medya, çocuktan dün­yayı, “çocuğun” gördüğü -yani diğer çocuğun gördüğü- şekliyle görmesini ister. Bu, kısmen teknolojik gelişmelerin sonucudur: Margaret O’brien ve ekibinin hazırladığı çocuk dünyasını su­nan film sektörü; Hardy ailesi, Aldriche ailesi ve diğer çocuk dizilerini yayımlayan radyolar ve profesyonel çocuk mankenler­den yararlanan reklamcılık ve edisyon dünyası. Medya, erkek ve kız çocuklarının neye benzediğini resmeder (savaş sırasında GI59 imajının oluşturulması gibi) ve çocukları bu imajı ya kabul et­meye ya da saldırgan bir şekilde reddetmeye zorlar.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
Dünya birbirini arayan ruhlarla dolu. İki satır konuşabileceğimiz, gülüşün ve hüznün kıvrımlarında birlikte kaybolacağımız sahici insana susamış durumdayız. Göğe aynı aşkla bakabileceğimiz, etten ve kemikten olduğu kadar acıdan ve gerçekten yapılma soylu ruh arkadaşları. Onunla yürürken ve ona yürürken kaybolmaktan korkmadığımız, kalplerini kendimize pusula bellediğimiz, maceramızı yüzlerinde seyrettiğimiz, hayatlarını birbirimize tanık kıldığımız dostlar. Şu kalabalık dünyada ancak birbirimize iltica etmekle serinlediğimiz yol ehli. Kalbini dosta açan, mucizelere de açar.
Kemal Sayar
Kemal Sayar
"İman, yalnız icmalî ve taklidî bir tasdike münhasır değil, bir çekirdekten tâ bir büyük hurma ağacına kadar ve eldeki ayinede görünen misalî güneşten tâ deniz yüzündeki aksine tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişafları olduğu gibi imanın o derece kesretli hakikatleri var ki, bin bir Esma-i İlahiyye ve sair erkân-ı kâinat hakikatleriyle alakadar çok hakikatleri var ki, bütün ilimlerin ve marifetin ve kemalat-ı insaniyenin en büyüğü imandır ve iman-ı tahkikiden gelen tafsilli ve bürhanlı marifet-i kudsiyedir.” (Sikke-i Tasdik-i Gaybî)
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
O, modern romanın ne olduğu çok iyi bilir: bir neşter kadar keskin ve bir doktor gibi işe yarardır. Bu tür onu memnun etmemekle birlikte, hiçbir zaman varolmamış kişiler arasında asla yaşanmamış konuşmalarla uzayıp giden kurgunun içinde çektiği acı, sanatsal yaratımından aldığı hazdan daha büyüktür.
Sayfa 10 - ÖnsözKitabı okuyor
Kitaptan kayda değer bir alıntı; Lincoln’den oğlunun öğretmenine mektup Saygı değer öğretmene, ´´Oğlumu size emanet ederken bu mektubu size önemli olduğu kanısıyla yazmayı uygun buldum, Öğrenmesi çok önemli biliyorum. Bütün insanların dürüst ve adil olmadığını, fakat şunu da öğretin ona, Her alçağa karşılık bir kahraman, her bencil politikacıya
Reklam
Belki de gökyüzü insanlardan uzak olduğu için bu kadar güzel .
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatmaya yeterdi." Nikola Tesla; şu anda kullandığımız elektronik ne kadar cihaz varsa temel mucidi olan bilim insanı. Daha 19. Yüzyılın sonlarında kablosuz iletişimi keşfeden ve bu buluşu ile dünyada mesafelerin ortadan kalkacağını söyleyen kişi. Bugün için bizlere çok kolay
İcatlarım
İcatlarımNikola Tesla · Zeplin Kitap · 20162,649 okunma
Vassaf'ın"ın tarihçilik anlayışı daha çok Ata Melik Cüveyni'nin anlayışına da­yanmaktaydı. Vassaf kendisi de Cüveyni'yi takdir ettiğini ve kendine onu rehber aldığını da ifade etmektedir. Hatta burada Cüveyni'yi ve onun eserini överken bir beyit ile "daha bin kitap yazsam ben o buluta nazaran ancak bir damlayım,"
Hz. Enes anlatıyor: Resûlullah, üç gün mescide gelmedi. Üçüncü gün, kamet getirilip de Hz. Ebû Bekir öne geçmek üzereyken, Resûlullah: "Perdeyi açın!" buyurdu. Açtılar. Resûlullah'ın yüzünün o günkü kadar tatlı olduğu bir başka gün hatırlamıyorduk. Hz. Ebû Bekir'e öne geçmesini işaret ederek, perdeyi çekti. Ruhunu teslim edinceye kadar, Resûlullah'ın bir daha bize namaz kıldırması nasip olmadı.
Reklam
Vassaf'ın İl­hanlı bürokrasisinde yükselmeye başladığı dönemlerde İlhanlı bürokrasisi­nin zirvesinde Reşidüddin bulunmaktaydı. Vassaf'ı fark edip önünü açanda Reşidüddin olmuştur. Reşidüddin meşhur dünya tarihini yazarken pek çok kişiden yardım aldığı bilinen bir gerçektir. Bunlardan birisi de Vassaf'tı. Vassaf sadece
Bir zamanlar ben de başka türlü düşünüyordum; her şeyi aklımla halletmeye kalkıyordum. Fakat artık dünyada bir tek şeye inanıyorum: O da tecrübe. Sana söylediğim şeyleri otuz seneye yaklaşan bir hayat bana öğretti. Sen de yavaş yavaş yola gelirsin. Benim şurada üç günlük ömrüm kaldı; aklında bulunsun diye bunları söylüyorum. Hayattan fazla şeyler
Sayfa 151 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Abdullah ibni Abbās radıyallahu anhüma şöyle dedi. Biz otururken, Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem bize doğru süratle yürüyüp geldi. Onun böyle telaşlı yürümesi bizi korkuttu. Yanımıza gelince selâm verdi ve şöyle buyurdu: "Size Kadir Gecesi'ni haber vermek için hızlıca geliyordum; fakat yanınıza gelinceye kadar onun hangi gün olduğu bana unutturuldu. Siz Kadir Gecesi'ni ramazanın son on gününde arayınız."
Sayfa 167 - Taberânî, el-Mu'cemü'l-kebîr (Selefî), XII, 110, nr. 12621.
Levinson şöyle der: “Övgüde olduğu kadar eleştiride de belirli olmak önemlidir. Belirsiz bir övgünün hiçbir etkisi olmadığını söyleyemem ancak çok etkili değildir ve ondan bir ders alamazsınız.”³⁶
Çığlık
"Yiyecek stantlarına doğru koşar adım yürürken arkadan kaburgalarıma bir dirsek darbesi aldım. Dirseklemenin kuvveti bana bunun kazadan öte bir şey olduğunu söylüyordu. Arkama döndüm ancak daha dönüşümü tamamlamadan, beynim tanıdık bir yüzü algılayarak karıncalanmıştı. Gözüme çarpan ilk şey kulağındaki gümüş halkadan yansıyan ışık oldu. İkincisiyse yüzünün nasıl harap bir durumda olduğu. Burnu kırılmıştı; çarpılmış ve morarmıştı. Morluk koyu menekşe rengine çalarak gözlerinin altına kadar yayılıyordu."
Sayfa 355 - Pegasus Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.