Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
O zamana kadar şiiri sırf güzel olduğu için sevmişti, ama Ruthla karşılaştığından beri aşk şiirinin kocaman kapıları sonuna kadar açılmıştı önünde.
Pek çok başka şeyde olduğu gibi, insanlarda da, fiyatı belirleyen satıcı değil alıcıdır. Çünkü, genellikle olduğu gibi, bir insan kendine ne kadar yüksek bir değer biçerse biçsin, onun gerçek değeri başkalarınca takdir edilenden fazla değildir.
Reklam
Hayat
Bir hayat çok fazla kontrollü olduğu zaman, kontrol edilemeyecek kadar az hayat kalır
Sayfa 173 - AyrıntıKitabı okuyor
BUGUN DÜNDEN FARKLI OLMALI . . .
Bugün dünden daha farklı olmalı. Adının cumartesi değil, Pazar olması dışında. Vişne reçeli yerine, çilek reçeli yenmesinden başka. Eve başka bir yoldan gitmenin haricinde. Bugün dünden farklı olmalı. Bugün yeni umutlarım olmalı. Belki ayakları yere basmayan, belki “Amma da uçmuşsun” dedirtecek cinsten. Hayâlperest olmakla suçlanmak
İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü
Cinayetin olduğu saatten yakalanmasına kadar geçen 5 günlük süreçte emniyet, savcılık ve daire başkanlıklarının kısa sürede koordine olması 1264 km uzaklıktan cinayet şüphelisini getirmesi film sahnelerinde olur sanırdık. Oysa ki bu yakalanma film sahnesi değil gerçekti. Son olarak da şunu belirtmekte fayda var. İzmir emniyeti genelde çok sayıda operasyona imza atıyor. Ancak İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü'nün özellikle cinayet ve gasp büro dahil diğer birimleri de suçluları çok kısa sürede yakaladıkları da gözlerden kaçmıyor. 📰: 12punto.com.tr/yazarlar/muslim...
güzel, çok güzel bir kadın vardı perdede, güzel olduğu kadar dertliydi de. sonra geniş ve sakin bir ırmak gördü, sonra bir çiftlik evi, yeşillikler içinde bir amerikan çiftliği. sonra, dertli güzel kız galip’in daha önce hiçbir filmde görmediği orta yaşlı bir adamla konuşmaya başladı. konuştukları kadar ağır ve sakin hareketlerinden ve yüzlerinden hayatlarının dertlerle dolu olduğunu anlıyordu galip. anlamaktan öte, biliyordu. hayat dertlerle doluydu, acılarla, biri bitince öbürü gelen, öbürüne alışırken bir yenisi bastıran ve yüzlerimizi birbirine benzeten derin acılarla. birdenbire de gelseler, bu acıların çoktan beri yolda olduğunu biliyorduk biz, onlara kendimizi hazırlamıştık, ama gene de dert, bir kâbus gibi üzerimize çökünce bir tür yalnızlığa kapılıyorduk; başka insanlarla paylaştığımızı sandığımız zaman mutlu olacağımız umutsuz ve vazgeçilmez bir yalnızlık. galip bir an kendi derdiyle perdedeki kadının derdinin bir olduğunu hissetti; ya da dert yoktu da ortak bir dünya vardı: çok fazla bir şeyler beklenmeyen, ama hiçbir zaman da küsülmeyen, anlamı ve anlamsızlığı sınırlı, insanı alçakgönüllüğe çağıran yerli yerinde bir dünya.
Sayfa 102 - yapı kredi yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
gerçek acıtmaz beni Güne sabah namazı arkası yazı dersiyle başladım. @be- hiyemalkoc heyecan verici bir alıştırma getirmişti derse. Bir Didem Madak şiirinin her dizesini okuyor ben de iki dakika içinde alt satırlar yazıyordum. Sonucu çok sevdik ikimiz de: “Düşündüğünüz kadar iyi bir insan de- ğilim ben. Kalbim o kadar temiz, niyetlerim o kadar
300 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İki Şehrin Hikayesi kitap incelemem
Konu olarak aynı olmasa da bana Vıctor Hugonun Sefiller kitabını hatırlattı. Sanki aynı dönemlerde yaşanmış gibi hissettirdi bana… Dickens kitaplarını severim aslında sadece Büyük umutlar kitabını sevmemiştim. İki şehrin hikayesi Kitabını okumadan önce çok duymuştum hiç bu kadar güzel olduğu aklıma gelmemişti. Okuldayken Tarih derslerinde Fransız ihtilalinin görmüşsünüzdür ben bu ihtilalin hiç bu kadar kanlı olduğunu bilmiyordum. Sanki okurken ben Fransız İhtilalini iliklerime kadar yaşadım. Keşke daha önce okusaydım. Bu kitap bana farklı bir bakış açısı kazandırdı. Okumaya doyamadım. Tek kelimeyle soracak olursanız muhteşemdi diyebilirim. Okudukça neden daha önce okumadım diyorsunuz.
İki Şehrin Hikayesi
İki Şehrin HikayesiCharles Dickens · İskele Yayıncılık · 200558,4bin okunma
632 syf.
9/10 puan verdi
·
32 günde okudu
Kitaba yazarımız Frank Herbert'in oğlu Brian Herbert'in hazırlamış olduğu bir önsöz ile başlıyoruz. Neden beşinci kitaba kadar Brian tarafından yazılan bir önsöz yoktu da şimdi tam da bu kitapta bir önsöz var diye düşünürken anlıyoruz ki kitabın seyri için bize ipucu vermek istemiş. Frank Herbert, aslında Tiran'dan sonraki dünyayı
Dune Sapkınları
Dune SapkınlarıFrank Herbert · İthaki Yayınları · 20211,831 okunma
İyiyle kötünün kıyamet gününe kadar sürecek olan ölüm kalım savaşı, insanlığın yediği en büyük kazıktı. Toplum düzeninin en kestirmeden sağlanması ve otoritenin daima ayakta kalması için atılması gerekmiş olan bir kazık. Çünkü her insanın, aynı anda, hem iyi hem de kötü olduğu gerçeği kabul edilirse, hayranlık duyulup peşinden ölüme gidilen kim varsa, yani gelmiş geçmiş bütün liderlerin kimliğinde lekelenmeler başlayacaktı.
Reklam
Bu arada istemiş olduğu şey konusunda kuşkusu kalmadı: Uzun bir süre boyunca, tükenişe kadar kendisiyle baş başa kalmak.
Sayfa 121
Ben, hiçbir biçimde dünyada önem verilen şeylerden biri değildir, aslında ben en az merak edilen ve sahip olunduğunun görülmesine izin verilmesinin en sakıncalı olduğu şeydir. Tehlikenin en büyüğü olan ben'in kaybı, aramızda hiçbir şey olmamış gibi fark edilmeden gerçekleşebilir. Ne olursa olsun, bacağın veya kolun, servetin, kadının vs. veya bilinmeyen herhangi başka bir şeyin kaybı, hiçbir şey bu kadar az gürültü yapamaz.
DoğuBatı YayınlarıKitabı okuyor
Sonunda, o kadar çok susmanın sonucunda, gerçek hislerini ifade edecek kelimeleri unutup, uçsuz bucaksız şehirdeki pek çok evde olduğu gibi, aynı çatı altında yaşayan yabancılara dönüştüler.
Aragon'un Elsa'yla karşılaşması ise, şairin yalnızca yaşamını değiştirmekle kalmamış, 20. yy yazınının en güzel sayfalarının doğmasına da neden olmuştur. Bunun da ötesinde, Aragon'un Elsa sevdası çağımızda bir efsane olmuştur. Elsa şiirleri, öylesine güzel aşk şiirleri olduğu kadar yurt şiirleridir de. Direniş yıllarının Elsa'sı Fransa'dır.
Sayfa 13 - Önsöz - Bahadır GülmezKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.