Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
.... Kaçan neden kovalanır? Oscar Wilde’ın Lady Windermere’in Yelpazesi oyununda Dumby karakteri “Hayatta iki türlü trajedi vardır: Biri istediğini elde edememek, diğeriyse istediğini elde etmektir,” der. Ardından ekler: “İkinci çok daha kötü, ikinci gerçek trajedi!” Yakıcı bir güneşin altında, önünüzde masmavi uzanan buz gibi denizi düşünün.
İnsan olmak için tehlikeli zamanlar
Ama bir şeylerin tepetaklak gitmekte olduğu hissi vardı. Her şeyin çivisi çıkmıştı. Sefahat had safhadaydı. Çok fazla yoğunluk vardı. Çok fazla değişim. Çok fazla acıyla başa baş giden çok fazla mutluluk. Aşırı bir yoksulluğun yanında aşırı zenginlik. Dünya hızlanarak daha gürültülü bir yer haline geliyor, sosyal sistemler de caz müziği kadar karmaşık ve bölük pörçük șeylere dönüşüyordu. Bu yüzden bazı yerlerde sadeliğe, düzene, günah keçileriyle zorba liderlere, ülkelerin de dinler ya da mezqhepler gibi olmasına karsı duyulan güçlü bir arzu vardı. 1930 larda bütün insanlığın geleceği tehlikedeymiş gibi görünüyordu. Bugün de sık sik olduğu gibi. Çoğunluk karmaşık sorulara basit cevaplar arıyordu. Insan olmak için tehlikeli zamanlardı.
Reklam
Hükümdar her şeyden önce askerin başına davudî sesli birini komutan olarak getirmelidir. Ordu komutanı, adı saygıyla anılan, tanınmış bir kişi olmalıdır. Halka mal olmuş çeşitli savaşlara katılmış, hücumlarda bulunmuş bir komutan olmalıdır. Adı zaferle özdeşleşmiş olmalı, güç ve otoritesinden korkulmalı, onunla konuşmak, onunla görüşmek kişide saygı uyandırmalıdır. Aynı zamanda o, herkesin güvenini kazanmış biri olmalıdır. Komutan, hükümdara güven verecek kadar bağlı, sevgi ve sadakatinde samimi olduğu gibi iyi bir savaşçı olmalı, güçlü olduğu kadar da akıllı biri olmalıdır.
♡ binbaşı özçelik
Bir hayat çok fazla kontrollü olduğu zaman, kontrol edilemeyecek kadar az hayat kalır.
- Oğlum, sevk-i kaza ve kaderle kızım Atiye ile evleniyorsun. Vâkiâ bu işi gönül rızasıyla ben yapmadım. Fakat ne yapalım, hünkârımız böyle emretmişler. Babanın hatırı için kızımı kurban ettiler. Olan oldu... Hiç olmazsa bundan sonra kendine bir çeki düzen ver, şöyle adamakıllı bir adam olmaya çalış. Ben insandan elinde olmayan şeyleri istemem. Mesela şu boyunu iki karış uzat, demeyeceğim. Allah seni öyle yaratmış, öyle kalacaksın. Biraz daha uzun boylu, biraz daha adama benzer olsaydın elbette daha iyi olurdu. Fakat bu senin elinden gelmez. Bari elinden gelenleri yap. Evvela şu Mülkiye'de okuduğun, ikide bir tekrarladığın yaveleri bir unut. Sonra bu temannaları, bu nezaketi, bu el ovuşturmalarını bırak, ikide bir başını keçi gibi sallama. İnsan ayrı şeydir, keçi ayrı şey. Herkesi kendi hâline bırakmayı öğren. Dikkat ediyorum, bazen odaya girmiş sinek gibi yapışkan oluyorsun. Burnumun ucundan kovuyorum, kulağıma yapışıyorsun. Oradan kovuyorum, başka yere gidiyorsun... Sonunda daima Behçet Bey’in muhtaç olduğu şeyin nasihatten ziyade iyi bir dayak olduğuna karar veren Atâ Molla’nın bu içten konuşmalarla beslenen, gelişen kini yıllarca, ölümüne kadar sürdü.
Bir dereceye kadar felsefe iyidir;faydalı olduğu dereceyi aşacak kadar derinlere gidersek kötüleşiriz;herkesin inandığı, uyduğu şeyleri küçümseriz;insanlarla doğru dürüst konuşmaya,onlar gibi dünyadan zevk almaya düşman oluruz;kimseyi yönetemeyecek,başkalarına da kendimize de faydamizin dokunamayacağı bir hale geliriz;boş yere alaylara konu oluruz.
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Şiirin onun için nasıl bir çalışma (okuma, öğ­ renme, bilme, peşine düşme, savaşma) ürünü olduğunu, onun şiir çalışma defterlerinden, şiir üzerine yazılarından oluştu­ rup yaptığı Kiilt Kitap'ı okumak, incelemek gerekir. Gene de bu kitapta İlhan Berk'in ilk okuyuşta kapalı izlenimi bırakan şiirlerini çözümleyici, hazır açıklamalar olduğu yanlışına ka­ pılmamalı. Emek isteyen, okurken de yazarının verdiği emek kadar emek sarf etmek isteyen bir şiirdir İlhan Berk'in şiiri. Bütün "sahici" şiirler, bu emeği ister zaten okurundan. Onun şiirini kapalı bulanlar, özellikle onun İkinci Yeni döneminin kapalı olduğunu söyleyenler, şiir okumanın bir emek istediği­ ni görmezden gelenlerdir. İlhan Berk, atak, şiirini sürekli yenileyen, her zaman yeni bir şiirin ardında koşan bir şair olarak değerlendirilmiş­ tir.
Bir Yeryüzü Tanığı
Bir Yeryüzü Tanığıİlhan Berk · Yapı Kredi Yayınları · 20162,155 okunma
"Bir insan kendisine verilen zararın karşılığını vermemekle olduğu kadar kendisine sağlanan yararın karşılığını vermemekle de aşağılanmış olur."
188 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Herkese selam, Sula.. Bu kitap gerçek bir edebiyat eseriydi. 2 gün içinde soluksuz bitirdim. Tarihsel bir dizilimle anlatılmış yaşanmışlıklar. Çok alıntı yapmamdan yazarın edebiyat sanatını bu yaşanmışlıklara nasıl nakşettiğini anlayabilirsiniz. Sadece bazen çok fazla geriye dönüp durduk. Tekrarlayan hisler, yarım kalan olaylar ve sayfalar sonrasında buraya bir atıf yapılması beni bazen sıktı. Halbuki geçmişe atıf dozunda kullanıldığında sevdiğim bir anlatım biçimidir. Kitabın en sevdiğim özelliği kitapta bulunan herkesin, çaydanlığın annesine kadar herkesin karakteri ve hayat hikayesinden mutlaka bahsediyor oluşuydu. Maalesef yeni yazarlar bu karakterlerden bir seri kitap çıkarırdı. Her birinin hayat hikayesi ve tüm detayları ayrı bir eser olmayı hakedecek derecede başarılıydı. Temelinin ırkçılık olduğu bir hikaye de aslında birbirinden olan insanların birbirine yaptığı zulüm, kurmaya çalıştığı üstünlük, hayatını etkileyecek derecede zorbalık bana daha acı geldi. Toplum değerlerinin işlemediği, ahlak kurallarının yok sayıldığı ve huzurun yok edildiği o kasabaların birine gittik kitap ile. Başarılıydı fakat bir daha tercih edeceğim bir yazar mı bilemiyorum.
Sula
SulaToni Morrison · 2018366 okunma
"Küçük çocuklar, başlarına gelen her şeyin sorumlusunun kendileri olduğuna inanırlar. Dolayısıyla her ne kadar hiçbir çocuk şiddeti görmeyi hak etmese bile, şiddete uğramış birçok çocuk, gördüğü şiddetin kendi suçu olduğuna ve kötü bir olduğu için şiddet gördüğüne inanır."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.