Kedimiz kırmızıdır... Ray Bradbury, her biri bir başyapıt olan eserlerinin ilki, 1951 yılında yayımlanan ve Fahrenheit 451 başlığıyla bir ölçüde gerçekleşen kehanet izleri taşıyan romanında; baskıcı bir rejimin toplumu uyuşturmaya programlı televizyon seyretmeye zorunlu kıldığı, kitap okumayı yasakladığı bir geleceği anlatır. Romanda, yanmaz
NAZAN BEKİROĞLU’NDAN BİR HİKMET AKSOY KİTABI: KARINCA İZLERİ M. NİHAT MALKOÇ Ömrünün dört yılı(o da Erzurum’daki üniversite hayatı) dışında, yarım yüzyılı aşkın bir zamandan beri Trabzon’da, kendi tabiriyle suyun kıyısında, yaşayan Nazan Bekiroğlu sadece Trabzon’u değil, bütün Türkiye’yi kucaklayan bir değerimiz ve değerlimizdir. Üniversite
Reklam
Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Merhaba, kitap dostlarım :)) En son 12 mayıstaki kaçamağımı saymazsak 9 mayısta aktivitem olmuş. Bu zamana kadar neredeydim derseniz. Malumunuz sınavlar :) Şimdi çok şükür sınavlarım bitti. 2 ay yaz tatilim- kitaplar, 1000kitap, bolca lak-lak başlamıştır :)) Ne yalan söyleyeyim kitaplarımı özledim, sayfamda bir şeyler paylaşmak burnumda tüttü. Ara sıra kaçamaklar yaptım tabii :) Her geçtiğim sınavda kendimi çikolata, en güzel arkadaşım -iyi ki yanımda ( Elnare Tagiyeva )- ile bol bol gezmek ve de her ne kadar- Hacı beyden izin almış bulunsamda - uzak duramayıb siteye kitap eklemekle ödüllendirdim. Anlayacağınız yine de ayrılamadım canım sitemden. Her giriş yaptığımda bildirimler, mesajlar,yorumlarınızla beni hiç unutmadığınızı gördüm. O kadar mutlu oldum ki anlatamam. Çünkü bu dönemlerde en çok istediğim şey yanımda birilerni görmekti... Bunun için hepinize çok çok teşekkür ediyorum. 2 ya da 3 hafta yoktum.Sınavlarımı verdim ama bunun yanısıra hayatımın belki en garip sınavlarından birini de verdim... Ne kadar geçebildim ya da sınfda mı kaldım bilmiyorum ama bildiğim artık her şeyden çok yorulduğum. İnsanlardan bir süre uzak durmak, dönüp geriye değil yalnızca ileriye bakmak istiyorum artık. Bir söz vardır: " Ne çok değer vermişim değersizlere..." 2-3 haftadır bu sözün anlamını daha güzel kavramış bulunuyorum. Siz siz olun kimseye haketmediği deyeri vermeyin. Sonra "beni zerre kadar bile tanımamış" deyip kendinize yazık edersiniz. :) Kısacası ellerim bomboş, sırtımda kocaman bıçakla aranıza döndüm... Lafı gene çok uzattım galiba :( Ne yapayım kitaplarım, 1k ve sizi çok özledim :)
6 KELİME Sadece 6 kelime kullanarak duyguları harekete geçiren bir hikaye yazabilir misiniz? Arkadaşlarıyla iddiaya giren Ernest Hemingway yazdı ve böylelikle bir akımın başlamasına sebep oldu. 10 kelimeyi geçmeden anlamlı bir hikaye yazacağına 10 dolarına iddia giren Hemingway bir peçeteye şunu yazdı: “For sale: baby shoes, never worn” yani
Reklam
778 öğeden 991 ile 778 arasındakiler gösteriliyor.