Ve bugün Cahit Sıtkı'nın "Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün." dediği yerdeyim.😊 Bu güzel eser artık daha bir anlamlı olacak benim için sanırım. Bu vesileyle şairin o muhteşem eserini hep birlikte hatırlamış olalım😊🙋🏻♂️
Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı
https://1000kitap.com/yazar/Irvin-D-Yalom ile çoğu insan gibi
Nietzsche Ağladığında ile tanışmıştım. Daha önce böyle bir kitap okumamıştım – psikoterapinin revaçta olmadığı zamanlardı- Psikanalizin doğduğu yıllar Nietzche, Brauer, Freud, bir de yazarın o kendine özgü anlatım tarzıyla birleşince uzun süre
Hakkâri'de Bir Mevsim /Kitapları da dostlarını seçer gibi seçmeli kişi!
Öğretmenim!
Kaptanım!
Kalabalıkların yalnızlaştırdığı,
Çağın çaresizliğe ittiği modern insan!
Kendini hiçbir yere ait hissetmeyen okur!
Bu kitabı oku, çünkü kendini bulacaksın!
Ben buldum!
Yıllar yıllar önce...
Bir kitap okudum,
Güneşin Çocukları o günden sonra hayatımın amacı oldu yatılı bir okulda öğretmen olmak. Ve gerçek oldu bir gün. Aynı kitaptaki
Adam Fawer bildiğiniz gibi Empati ve Olasılıksız isimli, okuyan herkesi büyüleyen iki romanın yazarı. Bizim caanım Türk okurları da Olasılıksız ve Empati'yi okuyup raflarda Adam Fawer'in yeni kitabını görünce tezgaha balıklama dalıp kitabı almışlar ve oflaya puflaya okumuşlar. Tabii hepsi değil ama kitabı okuyanların çoğu "bu ne be!"
Bir zamanlar doğu tarafında çok büyük bir kaya olduğu için güneşin çok geç doğduğu bir köy varmış. Sabah aç uyanan çocuklara anneleri, daha güneş doğmadı diye ekmek vermiyormuş. Ayrıca köy, ışık almayan karanlık bir köymüş. Meraklı ve üzgün çocuklar bir gün kayanın diğer tarafına geçmiş ve buranın daha aydınlık,yeşil ve güzel olduğunu görmüşler.