Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... Biz hiç mi genç olmadık, çocuk olmadık. Olduk elbet, olduk ama bizim gençliğimiz de, çocukluğumuz da şimdikilerden başkaydı. Büyük doğuyorduk sanki biz.
Sayfa 155 - Doğan KitapKitabı okuyor
Duygularla olduk olmadık anlamlara bürüyüp aşık oluyor, o kişi tarafından istenmediğimizdeyse soyumuz kuruyacakmış gibi krizlere giriyoruz. Hayır, kurursa kurusun, bu çağda böyle ilkel yaklaşımlar da nedir? Çelişki tam burada işte. Aklını korteksine toplayıp sistemi reddedenlerin genleri devam etmiyor. Akıllılar ölüp gidiyor yani, hadi geçmiş olsun. Biz, hayatta kalan diğer kafasızların torunlarıyız özetle. O yüzden dedelerimiz ve ninelerimizle aynı tuzaklara düşüyor, hâlâ armut gibi aşık oluyoruz Osman.
Sayfa 113Kitabı okudu
Reklam
Neden kör olduk,bilmiyorum belki bir gün nedenini öğreniriz.Ne düşündüğümü söyleyeyimmi sana,söyle; bence biz kör olmadık,biz zaten kördük. Gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler.
Biz, hayatta kalan diğer kafasızların torunlarıyız
Bence tüm sıkıntı, esasen bir hayvan olduğumuzu bir türlü kabullenemememizden kaynaklanıyor. Bak basitçe anlatayım. Bizi diğer tüm mahlûkattan farklı kılan sevgili beynimiz, içerisinde işte o tüm mahlûkatın bilgisini de taşır. Sürüngen beyin, limbik sistem ve korteksten oluşan bu muazzam yapı, doğru yerlerine basıldığında muhteşem sesler çıkarır. Cinsellik sürüngen beyinle ilgiliyken, duygular limbik sistemde dolanır. Fakat elimizde, bizi akıl ve izana davet eden korteks gibi bilge bir kozumuz vardır. Aşk dediğimiz şey, kabul etmek gerekir ki, insan icadıdır. Biz icat ettik aşkı. Yerleşik düzene geçtikten sonra gelişen toplumsal kültürün biyolojiye etkisi sonucu aşık olmak üzere evrimleştik. Öncesinde genlerin devamı için aşka gerek yokken, zamanla bu bir zorunluluk haline geldi. İnsan bebeğinin diğer hayvanlara nazaran çok daha uzun süre bakıma ihtiyacı olması nedeniyle de, bir anne-baba işbirliği oluşturmak adına, tek eşlilik ve sadakat gibi kavramlara yöneldik. İşte bu yüzden, genlerimizin devamı için çıldıran sürüngen beynimizdeki hayvani düşünceleri, limbik sistemimizdeki duygularla olduk olmadık anlamlara bürüyüp aşık oluyor, o kişi tarafından istenmediğimizdeyse soyumuz kuruyacakmış gibi krizlere giriyoruz. Hayır, kurursa kurusun, bu çağda böyle ilkel yaklaşımlar da nedir? Çelişki tam burada işte. Aklını korteksine toplayıp sistemi reddedenlerin genleri devam etmiyor. Akıllılar ölüp gidiyor yani, hadi geçmiş olsun. Biz, hayatta kalan diğer kafasızların torunlarıyız özetle. O yüzden dedelerimiz ve ninelerimizle aynı tuzaklara düşüyor, hâlâ armut gibi aşık oluyoruz Osman.
Şahsi yöntemlerim işe yaramıyor, iyi olmanın bir yolunu bulsun diye sürekli üstüne binmeye çalıştığım zihnimden artık boş akbil sesi geliyordu. Anlamıyordum, yani iyiydik, mis gibi geçiniyorduk, bu ne saçmalık. Anlamadıkça öfkeleniyor, işin içinden çıkamıyordum. Ben de çevremdeki insanlardan faydalanmaya karar verdim. Arkadaşlarımı olduk olmadık saatlerde arayıp, daha önce defalarca anlattığım halde ayrılık konuşmasını tekrar anlatıyor, bana bir parça akıl vermelerini istiyordum. Bir cinayet dedektifi titizliğiyle hiç bir detayı atlamadan anlatıyordum olanları, beyin fırtınasıyla belki bir yere varırız diye umuyordum. Çünkü ortada bir cinayet vardı, benim içim ölmüştü, sadece kimse üzülmesin diye bunu bir türlü söyleyemiyordum.
Sayfa 108 - İletişim Yayınları - 11.BaskıKitabı okudu
Neden kör olduk, Bilmiyorum, belki bir gün nedenini öğreniriz, Ne düşündüğümü söyleyeyim mi sana, Söyle, Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler.
Sayfa 320Kitabı okudu
Reklam
Neden kör olduk,Bilmiyorum,...bence biz kör olmadık , biz zaten kördük ,Gören körler mi,Gördüğü halde görmeyen körler.
biz hiç mi genç olmadık, çocuk olmadık...
Olduk elbet, olduk ama bizim gençliğimiz de, çocukluğumuz da şimdikilerden başkaydı. Büyük doğuyorduk sanki biz.
Sayfa 155 - Doğan KitapKitabı okudu
Kazım dedi ya, biz hiç mi genç olmadık, çocuk olmadık diye. Olduk elbet, olduk ama bizim gençliğimiz de, çocukluğumuzda şimdikilerden başkaydı. Büyük doğuyorduk sanki biz.
Sayfa 155Kitabı okudu
Canım Özdemir Asaf..
Eskisi kadar özlemiyorum seni, Ve ağlamıyorum olduk olmadık zamanlarda.. Adının geçtiği cümlelerde, gözlerim dolmuyor.. Yokluğunun takvimini tutmuyorum artık. Biraz yorgunum.. Biraz kırgın.. Biraz da kirletti sensizlik beni! Nasıl iyi olunur henüz öğrenemedim ama “İyiyimler” yamaladım dilime. Tedirginim aslında, seni unutuyor olmak, Hafızamı milyon kez zorlamama rağmen yüzünü hatırlayamamak korkutuyor beni.. Gel diye beklemiyorum artık, Hatta istemiyorum gelmeni.. Nasıl olduğun konusunda ufacık bir merak yok içimde. Arasıra geliyorsun aklıma, banane diyorum Benim derdim yeter bana banane! Alıştım mı yokluğuna? Vaz mı geçiyorum, varlığından? Tedirginim aslında, Ya başkasını seversem? İnan o zaman seni hayatım boyunca affetmem..
Reklam
Mürüvvet
Kazım dedi ya, biz hiç mi genç olmadık, çocuk olmadık diye. Olduk elbet, olduk ama bizim gençliğimiz de, çocukluğumuz da şimdikilerden başkaydı. Büyük doğuyorduk sanki biz. Sekiz dokuz yaşında ev çevirmeyi öğreniyorduk.
Körlük
Neden kör olduk, Bilmiyorum, belki bir gün nedenini öğreniriz, Ne düşündüğümü söyleyeyim mi sana, Söyle, Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük, Gören körler mi, Gördüğü halde görmeyen körler.
Sayfa 330 - Doktor ve Doktorun karısıKitabı okudu
"Neden kör olduk,bilmiyorum belki bir gün nedenini öğreniriz.Ne düşündüğümü söyleyeyimmi sana,söyle; bence biz kör olmadık,biz zaten kördük.Gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler."
Kâzım dedi ya, biz hiç mi genç olmadık, çocuk olmadık diye. Olduk elbet, olduk ama bizim gençliğimiz de, çocukluğumuz da şimdikilerden başkaydı. Büyük doğuyorduk sanki biz. Sekiz dokuz yaşında ev çevirmeyi öğreniyorduk. On altı yaşındaydım ben, evde kaldım diye vah vah ediyordum. Ablalarım, âbilerim evlendi, beni vermediler. Kıyamadıklarından değil ha. Annemin babamın son çocuğuydum. Ben doğana kadar tiksinmişler çocuktan, benim bir kıymetim yoktu zaten gözlerinde. Ama yaşları da ilerlemişti hani. İşlerini görecek biri lazımdı onlara. Her gün gün değmeden kalksın, hamur yoğursun, koyunlar! doyursun, tavukları yemlesin, ocağı yaksın, evi ısıtsın, sabah sofrasını kursun, evi çekip çevirsin. Mürüvvet bu işleri yapıveriyordu anne babasma. Onlar da kızlan evlensin, gitsin istemiyorlardı haliyle. Allah yüzlerine baktı da başka köyden bir yetim oğlan buldular, içgüveysi aldılar, everdiler işte beni Kâzım'la. Bize bir göz oda verdiler, işlerini görecek biri daha eklendi eve. Bir de bebem oldu işte, Emin. Bir şikâyetim de yoktu.
Kazım dedi ya, biz hiç mi genç olmadık, çocuk olmadık diye. Olduk elbet, olduk ama bizim gençliğimiz de, çocukluğumuz da şimdikilerden başkaydı. Büyük doğuyorduk sanki biz.
Sayfa 155Kitabı okudu
993 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.