Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kayıtsızdık, biz yoktuk, ölülerimiz yoktu. Ölüm başkaları içindir. TV kanalları, gazeteler ve sersem aileler içindir. Ölüm; ölen-öldürülen için yoktur, hiç olmamıştır..
Sayfa 19 - ALTIKIRKBEŞ YAYIN
Tarihi cevap
(Uhud Savaşının sonunda) Mekkeli müşriklerin lideri Ebu Süfyan dağın üzerine çıktı ve seslendi müminlere en yüksek sesiyle: Zafer dönüşümlüdür, dün siz bugün biz. Hz. Ömer r.a. ona cevap verdi: "Allah en yücedir. EŞİT DEĞİLİZ. BİZİM ÖLÜLERİMİZ CENNETTE. SIZINKILER CEHENNEMDE."
Ebu’l Hasan Nedvi
Ebu’l Hasan Nedvi
Reklam
Vatan, ölülerimiz neredeyse orasıdır...
Sayfa 279 - Can YayınlarıKitabı okudu
Biraz daha
Kullanmam ucuz özgürlüğü sana sığınırım Azarladığım bir dünyayı suya bırakıp Günlük dövüşü en uygun yerinde keserek Ve kan biraz daha akar durur, akmalıdır Bir çaresizlik sanırım, öfkem büyür uğunurum Oysa bir çiçek bir güzel dünyaya bakmalıdır Ve kuytulardan, unutulmaktan tek tek Ölülerimiz toplanacaktır.
Sayfa 55 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bir sonsuz yalnızlık içinde Üşür ölülerimiz mezarlarında Sevgiyle anılmamaktan Ben yazmazsam Unutur insanlar, şikâyet edip Unutulmaktan Her yeni günle giden birini daha Yükleyip kusurlarını Zamana ve hayata...
Ölülerimiz intikam için geldiklerinde şahit olup olmadığına aldırmazdı.
Reklam
Sahi biz kaç darbeden sonra ölülerimiz oluyoruz.
Birhan Keskin
Birhan Keskin
Sahi biz kaç darbeden sonra ölülerimiz oluyoruz.
Ölülerimiz Nerede?
Darbe olmuş. Cuntacılar ibret-i alem için adam asma te­laşındalar. Kurbanlardan biri de Veysel Güney. On bir gün arayla yapılan iki duruşmadan sonra idamına karar veriliyor Veysel'in ve 10 Haziran 198l'de asılıyor. ldam gecesini, dö­nemin Gaziantep Cumhuriyet savcısı anlatıyor: " ... dedim 'Veysel, son bir arzun var mı? Adettendir, son arzun nedir?' 'Babama mektup yazacağım' dedi. Kağıt kalem verdik. Yazdı mektubunu. Hiç kimseyi tanımıyordu orada ve ipe götürülen bir adamdı. Avukatı yoktu, yakını yoktu, hiç kimsesi yoktu ... " Veysel'in mezarı da yok şimdi. Asmakla kalmamışlar, ölü­sünü de vermiyorlar. " ... Karga ağzında bir karga ölüsüyle geldi uzaktan ve ora­ da bir yere kondu. Toprağı eşeledi ve ağzındaki ölüyü, açtı­ğı çukura koydu. Sonra eşelediği çukurun üzerini yine top­rakla örttü. Bunları gören Kabil'in içi yandı, bir karga kadar olamadığı ve kardeşinin ölüsünü açıkta bıraktığı için piş­man oldu. Ah! etti ... " Ey cellatlar, ey güvercin kasapları, ölüm tacirleri... İnsan daha konuşmadan, öğrenmeden, bilmeden "mezar kazıyordu" ölüsü için. Ne Berfo ananın oğlunun ölüsünü verdiniz, ne de Vey­sel'in mezarını ... Ölülerimiz nerede? Bir karga bile değilsiniz. Kabil'in kargayı görüp de utanan kalbi yok sizlerde, anladık. Ama, yorulmadınız mı, ağzınızda cesetlerle yıllar yılı te­pemizde akbaba gibi dolaşmaktan? Bir karga gibi yapın hiç olmazsa. İnin yere ve bırakın ölülerimizi. Kalplerimiz onla­ra mezar yeridir.
Sayfa 114 - İletişim Yayınları / 10. Baskı 2016, lstanbulKitabı okudu
Unutma öldürmekten daha kuvvetlidir ölebilmek
Ölülerimiz... Sesleri dünyamız kadar bilge. Birazdan kalkacaklarmış gibi uzanıp bir sipere koyulaşan.. Ölülerimiz... Bakışları uçmaya hazırlanan bir kartal kadar çevik, vurgunum gizleyemem. *****
Sayfa 136 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Biz Yunanlılar artık külden başka bir şey değiliz. Ümitlerimiz de ölülerimiz gibi toprak altında.”
"Ölülerimiz, yaşayan bir parçamızdır biz yaşadıkça... "
“Ölülerimiz için dilekte bulunuyorum efendim,” diye cevap verdi Sevgi, terbiyeli bir sesle. Siyahlı kadın, gözlerini boşluğa dikti: “Onlar için dilekte bulunmaya lüzum yok; bizim hayal edemeyeceğimiz kadar iyi bir hayatın içinde onlar.”
Palladas, bir dilbilgisi uzmanı şöyle yazabiliyordu: "Biz Yunanlılar artık külden başka bir şey değiliz. Ümitlerimiz de ölülerimiz gibi toprak altında." O zamanki bütün zekalar için de doğrudur bu.
Sayfa 110 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Ne istiyorsunuz Hâkim Bey fanilerin arasından geçen bir faniden? Celladın kurbanlarından madalyalarını methetmesini talep ettiği bir memlekette! Şimdi haykırma zamanım geldi Sesimden kelimenin maskesini düşürme zamanı: Burası bir hücredir, mahkeme değil Ve ben hem tanığım hem hâkim. Siz ise sanıklar heyeti Öyleyse terk edin kürsüyü gidin:Özgürsünüz özgürsünüz Ey mahkûm olan hâkim Pilotlarınız döndüler sağ salim Ve ilk dilimde kırıldı gök -Bu benim şahsi meselem- Geri dönsün diye ölülerimiz bize sağ salim!
Sayfa 137Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.