96 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Merhabalar değerli kitapseverler bugün sizlere Metehan Baltacı'nın kaleminden Kulak Ver Sükûtuma adlı kitabı tanıtmak istiyorum. Kitabımız 56 farklı denemeden oluşmaktadır. Yazarımız Hayattan bir istekte bulunurken bizden bir tık üstte ve bir tık altta olan insanlara bakarak sahip olduklarımızla yetinmemiz gerektiğine,ne yaparsak yapalım insanları memnun edememek ile ilgili,ölüm,hakikat gibi birçok konudan bizlere denemeler sunmuş. Ayrıca denemeler arasında birkaç tane hikâye yer alıyor ve bu benim çok hoşuma gitti. Kitabı okurken sanki karşımda biri benimle sohbet ediyormuş gibi hissettim. Kesinlikle herkesin okuması gereken harika bir kitap. Benim gibi deneme türü severlere keyifli okumalar dilerim. Yazarımızın kalemine sağlık okuyucusu bol olsun.
Kulak ver Sükutuma
Kulak ver SükutumaMetehan Baltacı · Bengisu Yayınları · 202310 okunma
İnsanların, hayvanların öfkeleri sona erer, çabuk biter. Cansızların nedensiz, amaçsız olan, ölüm gibi, dirim gibi gizemli olan öfkelerine ise uzun zaman katlanmak gerektir.
Reklam
690 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Boşu boşuna öldüler
Net bir şekilde bu kitap seride okurken en duygu dolu olduğum kitap. Belki en sevdiğim kitap Ateş Kadehi ama bu kitap beni öyle derinden sarstı ki. Bir kitap var isim vermiyim tek kitap da 13 kişi öldüğü için en duygusal kitap deniliyor. Anlık Ölüm Yadigarları: Kitap da ölmesi gerekmeyen yüzlerce kişi öldü. Mesela Severus Snape ya da mesela Fred. Bella Black'i pek bir kişi sevmezdi ama o da boşu boşuna öldü. Sadece bu kitap da değil daha önceki kitaplarda da Cedric Diggory boşu boşuna öldü. Sirius Black boşu boşuna öldü. Filme en büyük katkıyı Regulus Black sağlamsına rağmen film de 1 dakika bile gözükmüyor. J.K. Rowling gerçekten çok sevdiğim bir yazar hatta en sevdiğim yazarlardan ancak gereksiz yere çok insan öldürüyor.
J. K. Rowling (Robert Galbraith)
J. K. Rowling (Robert Galbraith)
Harry Potter ve Ölüm Yadigarları
Harry Potter ve Ölüm YadigarlarıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 201622,8bin okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Orta yaşlı, kurnaz, cin fikirli ve azgın teke sendromlu Behice'nin şeytani planı: Deli divane aşık Sıtkı ve Sinesef'in diriyken ölüm var, ayrılık yok, ölüm Allah'ın emri diye diye ölümü de birlikte kucaklayan iki kavuşamayan aşığın acılı, mutsuz sonu.
Ölüm Allah’ın Emri
Ölüm Allah’ın EmriAhmet Mithat Efendi · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021944 okunma
Lades
Uzayacağa benzer, Tutuştuğumuz lâdes. İşi gücü bırakıp Mezarlığa nâzır Bir eve taşındım. Ölüm, sen beni aldatamazsın, Aklımda!
Reklam
Adı eşkiyaya çıkan yaşamayı neyler Ya özgürlük ya ölüm der gider ...
Kalbim bugün bir harita çizdi Baştan aşağı Gazze hudutları Sızma girişiminde bulunan dünyalıklara Kassam misali kapattı tüm kapıları Yapraklar tek tek düşerken dalından Güz ablukasında bir bahar kıyamı Arşa uzanır burada zeytin ağaçları Toprakları şehadet kanıyla sulandı Bir duruş gördü gözlerim Dağların yüklenmeye cesaret edemediği Bir ateş gördü gözlerim Mum olup yanmayı göze alanlara, güneşin bile gıpta ettiği Artık adım Hanzala Mermilerin yönünü şaşırdığı Kundakların soğuk birer ölüm taşıdığı yeryüzünde Sana çıkmayan yolları yürümeyeceğim Seni söylemeyen sözlere sırtımı döneceğim.
Büyük bir şiir yazmak istiyorum Patlayan bir fırtınanın ardından Kayalardan fışkıran hayat Gibi büyülü ve vahşi Ömrüm, bana bağışla bu şiiri Kumsalı döven denizlerden Nasıl beyaz ve ince
Cesur gazetecilerin yazabildiği yegâne haberler Rumların camileri bastığından ve Türklerin hepsini katlettiğinden ibaretti. Bu haberler bile olağan hâle gelmişti. BirTürk'ün katledilmesi şaşırtmıyordu artık. Aksine Rum'a ceza verilebilirse şaşırtıcı oluyordu.
Reklam
Ya öldüklerini kavrayanların hissettikleri?
Kalp durunca duygular düşünceler de kayboluyor mu, yoksa kılcal damarlarda kalan kan sayesinde belli belirsiz bir hayat sürüp gidiyor mu? Ölüm olayı aslında korkunç bir şey; ya öldüklerini kavrayanların hissettikleri?
Sayfa 63 - YKYKitabı okudu
"Bu tek başına kalmış kartal, kartal soyunun kendine en güveneni, yalnızlıktan korkmayanıdır. Şu gördüğün tek başına kalmış, yaşlı, ulu kartal bir daha kartallar sürüsüne karışmaz. Ölene dek tek başına geniş gökte dolanır durur. Hiçbir yaratık bir daha bu ulu kartalın yanına yanaşamaz. Bu ulu kartal bir daha da hiçbir yere konmaz. Ne bir ağaca, ne bir kayaya, ne de toprağa... Bu ulu kartallar gökte ölürler. Ölümleri yaklaşınca süzülürler, süzülürler ağarlar göğe yukarı. Yedi kat göğe kadar çıkarlar, işte orada göğün en yüce yerinde can verirler. Ölmüş olaraktan, göğün en yücesinden toprağa düşerler. İşte göğün en derinine ağıncaya kadar bu ulu kartallar durmadan durmadan uçarlar, geniş göğün safasını sürerler. Kanatları göğün en yücesinde, mavinin en derininde duruncaya kadar uçarlar. Gökyüzünü de mağrıptan maşrıka, maşrıktan mağrıba bir uçtan öbür uca gezerler. Yaşlı kartallar gökte, en uzak gökte ölürler, yıldızların orada. İnsanoglunun yaşlısı da solucan gibi sürünerek ölür oğul, sürünerek. Kartal dediğine de böyle ölüm layık, yerde değil, ulu gökte ölmeli..."
Ne ruh bedensiz, ne de beden ruhsuz yaşayanilir, demektedir Bonnefon, böylece gerçekte ne ölüm ne de doğum vardır nitekim ne beden, ne ruh, ne doğum ne de ölüm vardır ve hepsi birer soyutlama veya surettir.
İsteyen zayıftır, ama isteyenden istenen şey de zayıftır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.