"Dönüp dönüp, başını güneşe çeviriyor... Ölümün son ürpertileri içinde, ağır ağır, ama güçlü bir istekle, alnını güneşe veriyor yakarırcasına. O da ateşe tapıyor. Bu koskoca varlık da güneşin vefalı bir kulu. Ne mutlu gözlerime! Bu yüce sahneleri uzun uzun seyredebilirsem! Bakın! Engin denizlerin ortasındayım; insan acılarının ya da sevinçlerinin uğultusundan çok uzaklarda, kimselere düşman olmayan tertemiz sulardayım. Buralarda, üstüne yasalar yazılacak tek bir kaya parçası bile yok. Buralarda, Çin'den bile daha eski zamanlara giden uzun çağlardan beri, dalgalar, sağır ve dilsiz, yuvarlanıp gider; Nijer nehrinin bulunmaz kaynağının üstünde parlayan yıldızlar gibi. Gene de canlı bir varlık tükeniyor burada, başını imanla güneşe doğru çevirerek. Ama bakın! Can verir vermez, ölüm onu başka yönlere çeviriyor.