Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
…neyse gerçeği olduğu gibi kabul edelim.
Sayfa 115 - ALTIN KİTAPLARKitabı okudu
Keder bir fener gibi döner geceleri, Ve bezgin seher gelir ardından Her tanışmayı bir ayrılma say; Her doğum bir ölüm habercisi Kavuştuğumuzda ayrılmıştık bu kesindi, Her güne ayrılığın korkusu sindi Gerçeği bilmeyen yüreğimiz, Hep yeni tanışmalara gereksindi. Her kavuşmayı bir ayrılma say Karanlık umutsuzluktan geçene, Tek mum ışığı çırağan görünür, Oysa iyi bilinir ki dönüş yolunda Asla çırağan yoktur. Çok sayıda şâm-ı gariban yaşanır, Nice yaman acılar çekilir ve bir gün, Sızılar acıların yerini alır, Yürek kederli bir sevinçle anlar Acının yok olduğunu artık. Her kavuşmayı bir ayrılma say; Keder bir fener gibi döner geceleri, Döner geceleri keder bir fener gibi, Ve bezgin seher gelir ardından. Her kavuşmayı bir ayrılma say.
Hüsrev Hatemi
Hüsrev Hatemi
Reklam
165 syf.
·
Puan vermedi
Hacı Murat
Baş kahramanın adı Hacı Murat’tır ve romana onun adı verilmiştir.Roman bizi 19. yüzyılın ortalarında Ruslar ve Çeçenler arasındaki savaşların yaşandığı Kafkasya’ya götürüyor.Çeçen ruhani rehberi Şamil , Rus işgaline karşı çıktı ve Çeçen’de İslam devleti kurma fikrinden hareketle dini-siyasi bir mücadele başlattı.Şamil ile fikir tartışması yaşayan Hacı Murat karşı tarafa geçer ve ailesi esir alınır.Teslim olmazsa onları öldürecektir Şamil.Kitabın en lezzetli kısmı kuşkusuz önsözdür.Yazar ölüm döşeğinde biraz da ölüm korkusundan ilhamla çayırda çalıların üzerinde gezerken yaptığı gözlemleri aktarır.Çiçek toplamaya çalışıyordur yalnız içlerinden biri çok dirençlidir.Bu yaşama azmini baş karaktere benzetmiş olabilir Kısa ama keyifli bir kitaptı.Sonunda çok büyük bir kahramanlık bekledim bu hazin son beni derinden etkiledi.Hikayeye iki farklı yaklaşım mevcut; biri kitapta anlatıldığı gibi Şamil ile anlaşmazlık yaşayan Hacı Murat’ın Rusların tarafına geçmesi , diğeriyse Şamil ile anlaşmalı olarak Rusların arasına casus olarak gönderilmiş olması.Gerçeği yalnızca onlar biliyor…
Hacı Murat
Hacı MuratLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,1bin okunma
Gerçek, insanın dünyayı nasıl düşlediğidir ama hiçbir şey zaman kadar gerçek değildir. Çözümler hep zamanın içinde saklıdır. Zaman korkulacak tek gerçektir. Çünkü insanların unutmak için çıldırdıkları iki büyük gerçeği bağlar birbirine. Doğum ve ölüm.
198 syf.
·
Puan vermedi
"her şey olma isteği ve hiçbir şey olamama gerçeği" Kitabı okurken rahatsız hissederim, belki de kısa sürede bittiremem diye düşünüyordum ama tam aksi oldu. Evdeymiş gibi hissettim, düşüncelerinde kendimi bulduğum kim varsa sanki hayatının bir döneminde Cioran okumuş. Kitabı okurken tutunamayanlardan Selim'in masasında oturup bu kitabı karıştırdığını ya da Hakan Günday'ı elinde sigarasıyla kitabın kenarına köşesine bir şeyler yazdığını görebiliyordum. Cioran, her olayın sonu ile var olduğunu söylüyor. Doğumda da dahil her anın. Eğer ölünce doğmadan önceki hâlimize döneceksek, neden yaşamak için bu kadar zahmete girdiğimizi sorguluyor. İnsanların tanrıya ihanet ettiğini, tanrının insanlar istedikçe varolduğunu anlatıyor. İnsanın evrime karşı gelerek ölüm korkusundan, onu insan yapan her şeyden arınması gerektiğini savunuyor. Bireysel olarak sürekli kendini arayan bir savaşçı misali anlatıyor insanı, bu bitmeyen savaş yüzünden gelen bıkkınlıkla hayattan ve insanlardan soğumuşluğa değiniyor. Aidiyetsizlik hissine ise metafizik sürgün diyerek bambaşka bir boyut kazandırıyor. Yaşamı boyunca lanet diye nitelendirdiği bilincinin hakkını vererek sorguluyor; tanrıyı, insanı, insan ilişkilerini, zamanı, bilinci, hayatı, anıları, her şeyi. Böyle bir adamın sonu da Alzheimer oluyor işte. Kimsenin aklında kalmadan ölmek isterken, ölmeden unutuyor her şeyi. Biraz trajik ama hayat bu kadar işte.
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne
Doğmuş Olmanın Sakıncası ÜstüneEmil Michel Cioran · Metis Yayıncılık · 20192,084 okunma
Kraliyet Başsavcısı...Birilerinin hayatının söz konusu olduğu bir yerde onun ulaşması imkânsız görünen kendine özgü idolleri, klasik modelleri, Bellart'ı, Marchangy'si, herhangi bir şair gibi örnek aldığı Racine'i, Boileau'su vardır. Duruşma sırasında giyotinden yana olmak onun görevi, mesleğidir. Edebi bir eser olan ve
Sayfa 22 - 18 Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dert ettiğim, istediğim şeylerin olmadığı şu dünyada nasıl olsa ölüm var nasıl olsa burası geçici ahiretine güzellikler biriktir diyerek yoluma devam etmeye çalışıyorum. kursağımızda kalan bu dünya isteklerini ahiret gerçeği rahatlatıyor..
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.