Bol gökgürültülü, yağmaya öfkeli seslerle hazırlanan bir göğün altında, hem de zifiri karanlıkta bitirdim kitabı. Edebiyat insanı iyileştirir, teselli eder, deyip duruyorum, bakalım bu gerçek miymiş, yoksa süslü ve güzel bir cümle miymiş diye de okumadım değil. Evdeki ölüm havası, Trabzon'dan beklenen kara haber, ve artık zorla yaşamaya çalışan
Çile... Bir şiir kitabı.
Bana şiiri sevdiren bir şiir kitabı..
Ben daha çok Roman sevenlerdenim. Sevenlerdendim.. Taki Necip Fazıl'ı tanıyana dek..
Necip Fazıl ki, kendisini bana zorla tanıttı. Şöyle ki; Yıllar önce 16 yaşlarımdayken (deli dolu zamanlarım) hocamız beni ve bir kaç arkadaşımı iki haftada bir olmak üzere bir toplantıya
~~~Bütün şüphelere rağmen, hepimiz varlığımızın derinliklerinde birşeye inaniyoruz~~~
José Saramago nun ilk kitabi olan Dul klasik yazım tarzında olup, beni epeyce şaşırttı, eğer yazarın 1kaç kitabını okumuşsanız bu kitabı gördüğünüzde inanamazsınız, fakat hic okumadiysaniz gayet normal yazım tarzında gelip, diğer kitaplarını okuduğunuzda büyük 1şok
... Güneşin ilk ışınlarını hissetti yorgun ve zayıf bedeninde. "Güneşin doğuşuna hiç şahit olamayanlar, batışını romantizm sanırlar." cümlesini anımsadı Nietzche'nin. İçinde müthiş bir öfke kabardı. Öfkesinin Nietzche'ye değil de Raskolni'ye olduğunu bilmesi, Raskolni'yi aramasına neden oldu. Nietzche'ye de bu cümleyi söyleten bir Raskolni'nin olduğunu biliyordu. Şu an herkes gibi uyuyamıyorsa, ne anlam ifade ederdi ki, tüm evrene anlam katan Güneş ışınları. Aynanın karşısındaki yerini aldı. Raskolni'nin bakışlarını yakalamaya çalıştı aynadaki yansımadan. Ne düşünüyordu acaba? Hiç birşey ve herşey vardı Raskolni'nin bakışlarında. Tıpkı kendisinin ki gibi yaşlanmış ve yıpranmıştı Raskolni'nin gözleri. Sonra dudaklarının arasından dökülmesi gereken kelimeleri düşünerek zihnini zorladı. Dudaklarının arasından dökülecek olan kelimelerin ağırlığı boğazının düğümlenmesine neden oldu. Yutkundu ve:
-hâlâ yaşıyor olmanın nedeni, sana uygun bir ölüm şekli bulamayışımdan kaynaklanıyor. Dedi zayıf ve titrek bir sesle.
(Sancılar ve Sanrılar adlı, henüz basılmamış olan kitabımından)
Size bir sır vereceğim!
Bu sır öyle bir sır olacak ki bu zamana kadar hiç bir sır bu kadar açık anlatılmayacak.
İstanbulda hayal edin şimdi kendinizi Kız Kulesinin tam karşısında...
Kız kulesi gözlerinizin önünde dalgalar ve rüzgar.
Şimdide kendinizi Mısır Piramitlerinin yanında hayal edin. Biraz ötenizde Mısır piramitleri ve siz. Biraz rüzgar
"Sonuçta insan yaşadığından daha uzun süre ölü kalıyor." (
Wulf Dorn )
Merhabalar..
On altı yaşındaki Nikka hastanede gözlerini açtığında olanlara inanamaz, en yakın arkadaşı Zoe ile bir partide eğlenirken, birden saldırıya uğradığı ve yirmi bir dakika boyunca ölü kaldığı gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalır. Üstelik arkadaşı
Bu kitap sahiden kapıların dışında kalan genç bir insan tarafından yazılmış tiyatro eseridir. Kitabın konusu yazarın kendi hayatından esinlendiği açıkça belli olan ikinci dünya savaşı sonrası yüreği yorgun bedeni tam olmayan bir askerin yaşama, ölüme tutunuşunu anlatıyor.. Anlatmıyor acı gerçekleri yüzümüze vuruyor..Savaşın maddi, manevi, psikolojik tahribatını gözler önüne seriyor. Şu cümle ile vicdanımızın derin iç çekişlerini duyuyoruz.
"Biz her gün bir cinayete kurban gider, her gün bir cinayet işleriz. Biz her gün bir cinayetin önünden kayıtsız geçer, gideriz."
Bir acıyı insan kaç farklı lisan ile anlatabilir?
Buram buram dram kokuyor her sayfa.. Ve kurgu değil gerçeğin taa kendisi malesef ki okuduklarımız..
Ana karakterin hayal kırıklığını, acısını, yarım kalmışlığını, kimsesizliğini yüreğimde fazlaca hissettim..Dili ve anlatış itibari ile akıcı ve dikkat çekiciydi.
Savaşın yıkıcı özelliği tüm iliklerimize kadar hissettirilmiş. Savaştan dönen bir askerin psikolojisini size başarılı bir şekilde düşündürüyor. Mutlaka okunulması gereken savaş karşıtı bir eserdir..
Ve kitabı okuyanlar başlığı çok iyi anlayacak..
Kitabı bana tavsiye eden bir arkadaşıma da teşekkürlerimi borç bilirim.
Kapıların DışındaWolfgang Borchert · Can Yayınları · 20216,4bin okunma
Ursula K. Le Guin'in Yerdeniz adlı büyüleyici, ince, ışıltılı hayal gücüyle dolu eserini okumaya devam...
Atuan Mezarları, serinin ilk kitabı olan Yerdeniz Büyücüsü'nün devamı. Yerdeniz Büyücüsü, herhalde şu dünyada en çok sevebileceğimiz bir kaç büyücüden biri olan Çevik Atmaca'nın, yani Ged'in büyüme öyküsüydü: Ged büyürken yaptığı doğru ve