Kitap İnceleme
Kitabın konusu: Bir keş kendi evinde ölü bulunur. Dedektif Rebus, bu davaya atanmıştır. Bir yandan bu olayı araştırırken bir yandan da uyuşturucu karşıtı bir kampanyanın yürütülmesinde görev almak zorunda kalır. Keşin ölümünün çözümü gittikçe karışmaktadır. Bu ölüm bir intihar mı yoksa cinayet mi? Neden öldü veya öldürüldü?
~ Hayâ hayattır.Hayâ imandandır.
~ Asıl iffet imtihanı evlendikten sonra başlar.
~ Ölüm denilen gerçeğe hızla gidiyorsun.Kaliteli bir ahiret hayatı için çok çalış.
~ Bir mümin olarak Allah’ın emir ve yasakları sana emanettir, emanete riayet et.
~ İslam ilminin sana verdiği izzet ve şerefi asla hiçbir şeyde bulamazsın.
~ Evinde hiçbir eşyana toz konsun istemezsin ama dinin elden gidiyor ve hiçbir şey yapmıyorsun.
~ Bıkmadan usanmadan, yorulmadan bu yolda maddi ve manevi çalış.
~ Dikkat et,uyanık ol! Dünya ve içindeki herşey sana ölümü ahireti unutturmak için var.
~ Allah bir kulunu sevdiği zaman onu kendi yolunda çalıştırır.
~ Ancak Allah ve Resul’üne hürmet ile yükselirsin.
~ Teheccüde kalk.Nafileleri eksiksiz yapmaya başla!İlim meclislerinden ayrılma.
~ Herkes yapıyor diye bir şeyi yapmak cahiliye mantığıdır.
~ İmanın ahlakı güvendir.Allah’a güven ve daima güven veren, güven duyulan kimse ol.
~ Ümmet mümin olarak konuşuyor ama İsrailoğulları gibi yaşıyor.
~ Bu ahir zaman seline kapılma, kapılanlara da elini uzat.
Yaşadığımız her ânın hafızamızda o ilk saniyelerdeki gibi canlı kaldığını düşünsenize. Ne fena, unutmak ne büyük nimet! Samet Doğan'ın aynı kitabında geçer: "Böyle zamanlarda her şeyi unutup gülmeye başlamak tuhaf, fakat olması gereken bu: Çiçek solar, güneş batar, yağmur ıslatır, süt ekşir, insan unutur." Unutalım sevgili okur.
Lev Tolstoy
İnsanları belirleyen şey nedir? Hayattaki amaçlar ve diğer önemli unsurlar nasıl şekillenir? Güzel bir yaşam veya mütevazı bir yaşam mı, zenginlik veya fakirlik ile mi tanımlanır? Tolstoy, bu kitabında, insanın varoluşunun niteliğini, sahip olduklarının ne kadar süreyle devam edeceğini ve yaşama amacının ne olduğunu ele alarak
ATSIZ’IN HİKÂYELERİ: Hikâye, Atsız'ın sanatında en az yer bulan bölümdür. Ömrü boyunca sadece beş hikâye yazmıştır. Onların da dördünü 1931 yılında yayımlamıştır. 1941'de yazdığı beşinci hikâye ise Bozkurt dergisinin Temmuz 1941 tarihli 11. sayısında yayımlanmış, fakat bu sayıda dergi kapatılmıştır. Beşinci hikâye ancak 1966 yılında
Dialog
Nasıl net gözlem yapa biliriz?
Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz?
Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız?
Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız?
Derler insan çözülmez kutu bağlı.
Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Neval El Seddavi, ölüm hücresindeki Mısırlı fahişe Firdevs’le konuşuyor, Firdevs ‘in anlattığı acı dolu yaşam öyküsünü bizlere aktarmaktadır. Bu dünyanın acımasızlığını, bu dünyada kadın olmanın
olmanın hele bir “fahişe” olmanın ne anlama geldiğini bu öyküde anlatıyor. Bu kitapta doğumundan ölümüne , tanıdığı tüm erkekler; babası, amcası, kocası, sevgilisi… Para ve iktidarla istediği her şeyi yapabileceğini sanan ve de yapan erkeklere, nasıl onurlu olunacağını öğreten bir kadın Firdevs o kadar derin bir hikayesi var ki…Bu kitap benim yazar ile tanışma kitabım oldu.