Ölmekten korkuyoruz; ama asıl problem "bir yaşamımız var mı?" Bir yaşama sahip olmak ne demektir, bunu biliyor muyuz? Yaşamın ufkuna ve derinliğine sahip miyiz? Yaşam kadar yalın, yaşam kadar olduğu gibi olma cesaretine sahip miyiz? Ölmekten korkuyoruz; çünkü tıpkı ölüm gibiyiz.
Zihnimin göz yaşları
İçimizdeki canavarlar anlamsızlıktan mı besleniyor, anlam aramaktan mı bilmiyorum, ama bazen o kadar büyüyor ki dışarı dökülmek istiyor. Anlamlı kelimeler, cümleler, anlamlı cümleler, devrik var olan, birbiriyle bağlı ama anlamsız metinler oluşturmak istiyorum. Mesela kahve, çikolata, tat, acı, hayat, yaşam, ölüm, var olma, yok olma, sonsuzluk, geçmiş, geçmiş gerçekten var mı mesela? Yada bugün, bugünde olduğumuzu nasıl anlarız? Aynadakini tanımadığın oluyor mu bazen, yada hep hatırlamıyorum. Uzunca yazmak istiyorum, cümlenin akışı nerede bozuldu bilmeden, yada bir akış aramaktan sadece kelimeler dökülsün istiyorum. İstediğim her şey olmuyor, bilmiyorum bugün gerçekten, bilmiyorum bugünü de, bilmiyorum bugünde, bilmiyorum hayatın neresindeyim, bilmiyorum hayatta mıyım, onu da bilmiyorum, hayatta olmak nasıl bir duygu?
Reklam
Sev, Çünkü yaşam bitiyor, Ölüm seni bekliyor
Halina Poświatowska
Halina Poświatowska
Yaşamın ufak sevinçleriyle ölümü beklemek isterim.
Birgün ölme vakti geldiğinde bir konçerto, bir kitap ve bir paket sigara istiyorum. Ve mümkünse; pencere açık kalsın.
Yaşam ne denli gecikirse geciksin, Ölüm hep zamanında gelir- ölüm gecikmez. .............. Yaşayabileceklerimiz, eninde sonunda, doğum günlerimizdir-ölüm günlerimiz değil. oruç aruoba
oturdum ölümü düşündüm Yirmi yaşında ve hayat o kadar da güzel değilken
Ömrünün fasl-ı baharını neden aynı döngüye mahkum eder insan... Kendi kabuğunu aşamayan, hep aynı sığlıkta debelenerek kendini kurban eder mi insan. Adım silinsin,izim kalmasın istiyorum demiştim ya Ali Lidar'ın "belki kadar kesin ve keşke kadar imkânsız" dizesine takılı kalmışken.. Zaten bı iz bırakmadan kaybolup gidişime tesselli İbrahim tenekeciyi bulmuşken, hani o demişti; "Rabbim sen olmasan Kimin aklına gelirim ben." Seni hiç unutmayan Rabbine sunacak güzel bir hikayen yokken... Yaşından yorgun..yaşam tembelliği sanılan bu ağrılar kimden emanet,hangi alemden sirayet bilmiyorum. Durup durup ölüm var diyorum kalbime.. Kazınan 'huvelbaki'bile çok koşmaya, durmadan koşmaya yetmiyor.... Aklım kadar karışık, gönlüm kadar damıtılmaya muhtaç bir ömür bırakıyorum geriye.. Her adımda biraz daha savruluş...
Reklam
Vücud və iç Azerice
Vücud formasına mən dediyi an. Özünü yaşamdan ayırdı insan. Cismin yerinə deyilir məkan. Forma yaranmasına deyilir zaman. Cismə görədir zaman və məkan. Onsuz nə məkan var nə də ki,zaman. Yaşamda yerləri dəyişir hər an.
İşıqlı dünyanın qaralıq üzü Azerice
Dünyaya gələndə vardı səbəbi? Yaşaya bilmədi məqsəd gətirdi. Düşünür nə etsəm daha gərəkli. Seçdiyim məni də etsin önəmli. Məni tanısın yerin hər kəsi. Ad sanım olsun da dillər əzbəri. Bilsinlər necə də güclü biriyəm.
Dialoq Azerice
Necə aydın müşahidə aparaq? Olanları bir-birindən ayıraq. Doğru,yalnış necə rahat tanıyaq? Çataq nura,yalnışlardan arınaq. Deyirlər ki,insan sirli qutudu. Açmaq olmaz bu qutunun sirlərin. Bizim kimi ona çoxlar toxundu.
Soran olursa uyandı dersin.
Reklam
Halina Poświatowska
"Sev, çünkü yaşam bitiyor, ölüm seni bekliyor."
Seni öldürmeye gelen, sende hayat bulsun.
Bir ölüm kaç körpe bedene yaşam sunar? Bir ölüm kaç tutsak bedeni azad eder?
Ölüm sırasında çekilen acı ;yaratıcı kudretin insan için i hazırlamış olduğu en büyük yaşam dayatmadır
Dünyalar arasında bir ruh taşıyan Rahibe Siren. MÖ 480 dolaylarında Xanthus, Türkiye'den Likya mezar kabartması. Ölüm Kapısı Ölüm anında, insan ruhu ters bir gebelik yolculuğuna başlar, gebelik aşamalarından geçerek bilinçsiz dişil zihnin en derin ilkel köklerine iner ve bu sayede Büyük Ana'nın Dünya Rahmi ile tekrar birleşir. Oradan,
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.