Benden sana öğüt ki ;Nerde olursan ol, ister harpte, ister ölümde, istersen kırk günlük açlıkta ol, istersen yorgunluktan öl uykusuzluktan ayakta duramaz ol ama kendine bakmayacaksın , ilkin kırata bakacak onun her hacetini görecek ondan sonra kendine bakacaksın. Nazlı bir çocuğa bakar gibi bakacaksın ki kırat sana kardeş olsun.
Uzun süre uçuruma bakarsan uçurum da sana bakar.
Ölümde huzur değilse de en azından ona benzeyen duyarsızlık vardı. Düşmanları hakkında, huzurun ölüm olduğunu, zalimce cezalandırmak isteyen için ölümden başka yollar gerektiğini kendi kendine söyleye söyleye intihar düşüncesinin iç karartıcı devinimsizliği içinde buldu kendini; felaket yokuşunda bu karanlık düşüncelere takılıp kalanın vay haline! Tertemiz dalgaların maviliği gibi uzanan, ama içinde yüzücünün, kendine çeken, emen ve sulara gömen zift gibi bir balçığa bacaklarının giderek yapışıp kaldığını hissettiği ölü denizlerden biridir bu. Bir kez böyle hissedince, eğer ilahi güç onun yardımına koşmazsa her şey biter ve harcadığı her çaba onu biraz daha ölüme çeker. Yine de bu ruhsal çöküntü durumu, belki de kendisinden önce gelmiş acıdan ve onu izleyecek cezadan daha az korkunçtur; bu size kocaman uçurumu, ama uçurumun dibinde de hiçliği gösteren bir tür baş döndürücü avuntudur. "Ama bugün durum başka: bana yaşamı sevdiren her şeyi yitirdim, bugün ölüm bana, beşikte sallayacağı çocuğa gülümseyen bir dadı gibi gülümsüyor; ama bugün istediğim gibi ölüyorum ve odamda üç bin tur döndüğüm, yani otuz bin adım attığım, yani hemen hemen on fersah yürüdüğüm öfke ve umutsuzluk dolu şu gecelerin birinden sonra nasıl uyuyorsam, öylece yorgun ve kırık uykuya dalıyorum.” Bu düşünce genç adamın kafasında filizlenir filizlenmez daha yumuşak, daha güler yüzlü oldu; sert yatağı ve kara ekmeği artık onun için sorun olmaktan çıktı, daha az yedi, uyumaz oldu ve yaşamının geri kalanını, eskimiş bir giysiyi bırakır gibi istediği zaman orada bırakacağından emin olarak, neredeyse katlanılabilir buldu.
Reklam
180 syf.
·
Not rated
Doğumda, düğünde ölümde hep okunan, ama kimsenin dinlemediği (ya gelip gidenlerin ve ikramların telaşından ya da dedikodudan), ömür boyu işitilip bir kaç mısraından fazlası (Allah adın zikredelim evvela, Vacib oldu cümle işte her kula. veya Çünki Abdullah’dan oldu hâmile,) ezberlenmeyen mahzun bir eser. Öyle bir eser ki orijinalini asırlar sonra okusanız bile çoğunu anlayabiliyorsunuz. Ama bir şeyin adet olunca sıradanlaşmasına da hazin bir örnek. Ha tavuk pilav ha mevlid-i şerif
Vesîlet’ün Necât – Mevlid
Vesîlet’ün Necât – MevlidSüleyman Çelebi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021157 okunma
Bir Çöküşün Hikayesi
Kendini öldürmüştü çünkü insanların dostluğunu, küçük bir komedyayla kandırabilcek o aynı ahmak insanları özlüyordu. Ölmek ona kolay görünmüştü, ölürken bile gülümseyebilirdiniz evet, gerçekten yapabilirsiniz-madam denemişti- hem de pek ala gülümseyebilirdiniz ve ölümde güzel ve huzurlu bir yüzü korumak zor değildi. Öldükten sonra bile mutluymuş gibi görünebilirdiniz. Madam bunu bilmiyordu. Her şeyi, insanları, dünyayı, ölümü ve yaşamı birdenbire öyle komik buldu ki hazırlık yaptığı gülümseme kaygısız dudaklarına gelip konuverdi. Sanki karşısında bir yerde bir ayna varmış gibi kendine çeki düzen verdi, ölümü bekledi, gülümsedi, gülümsedi ve gülümsedi.
Sayfa 119 - Aperatif kitapKitabı okudu
353 syf.
9/10 puan verdi
Rastgele birkaç cümlesine denk geldikten sonra hayran kalarak alıp bir solukta bitirdiğim bir kitap oldu Bir Dinozorun Anıları Kitap 5 bölümden oluşuyor. İlk bölümü olan Yaşlılık ve Ölümde yazar benim gibi gençlerin yaşlılık korkusunu,kendisi gibi yaşlılarında yaşlılık memnuniyetsizliğini bir çırpıda alıveriyor. Ve bu bölümde kitabı yazma
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211.4k okunma
149 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Merhaba. Ayın bir diğer okuduğum kitabı Albert Camus'un Mutlu Ölüm'ü oldu. 1930'ların sonlarında yazılan eser, yazarın ölümünden sonra yayımlanmıştır. Yazar, 1960'da araba kazasında öldükten tam on yıl sonra 1970'te eser basılır. Kendi yaşamından izler taşır. Şu zamana kadar Camus'un eserlerinden sevemediğim tek kitabı oldu. Kitap, Doğal Ölüm ve Bilinçli Ölüm olarak iki başlık altında, bölümlere ayrılmış. Kendisine ve çevresine karşı yabancılaşan Mersault, sevdiği kadının eski sevgilisinin onunla tanışmak istediğini öğrenir. Roland Zagreus, sakat ve zengin bir adamdır. Bu tanışma Mersault için dönüm noktası olur. Sonraki bölümlerde Mersault'un ilişkilerini, kıskançlıklarını, kaçışlarını ve hastalanışını okuruz. Sıradan Bir memur olan adam, zengin bir adamı öldürerek parasına konar ve yolculuğa çıkar. "İyi örülmemiş, ama aynı zamanda dikkat çekecek biçimde yazılmış yapıt," diye değerlendirir Roger Quilliot roman için. Kesinlikle çok doğru tanımlamış eseri. #kitapalıntıları : ... Başıma gelen her şey, bir çakıl taşı üzerindeki yağmur gibi bir şey olurdu. Yağmur, taşı serinletir, ne güzel. Bir başka günse güneşten yanar taş. Mutluluğu tam olarak böyle bir şey gibi düşündüm. Kendimiz olmaya zamanımız yok. Ancak mutlu olmaya zamanımız var. ... Beni yiyip yutan bu yaşamı bütünüyle tanıyamadım; ölümde beni korkutan, yaşamımın bensiz tüketilmiş olduğu yolunda bana getireceği kesinliktir. Bir kıyıda, herkesten uzakta, anlıyor musunuz?
Mutlu Ölüm
Mutlu ÖlümAlbert Camus · Can Yayınları · 19914,894 okunma
Reklam
794 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.