Her an her dakika ölümle burun buruna yaşadığımızın farkında olmak ve bu farkındalığa uygun tarzda hareket etmeyi öğrenmek elzem ve zaruridir.
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
Şair Mesut Kılıçoğlu
Çanakkale’yi yazıyorum size,
Selâm olsun tüm şehidlerimize.
Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Merhabalar değerli kitapseverler bugün sizlere Mehmet Işık kaleminden Komiser Muharrem Baltalı Hano'nun Peşinde adlı kitabı tanıtmak istiyorum. Hanzade varlıklı bir ailenin kızıdır. Çağırıldığı bir davete giden Hanzade evli ve zengin bir adamla bir evin yatak odasında adamı öldürmüş şekilde bulunuyor ve Hanzade hapise giriyor. Hapise giren Hanzade birkaç kez ölümle burun buruna kalıyor ve daha sonrasında büyük yaralar almış olsa da Hanzade yaşama tutunmayı başarıyor. Başına gelenler sonrasında Hanzade'nin koğuşu değiştiriliyor ve Zehra adındaki bir hanım Ağa'nın yanına yerleştiriliyor Hanzade. Hapiste iken Hanzade hamile olduğunu öğreniyor ve aylar sonra Umut adında bir oğlu dünyaya geliyor. Zehra tahliye oluyor ve çıkarken yanına Hanzade'nin oğlunu da göz kulak olmak için yanına alıyor. Zehra gittikten sonra Hanzade'ye koğuşta saygı duyulmaya başlanıyor hatta bu olay yan koğuşta ki erkek mahkûmlar tarafından da duyulmaya başlanıyor en çokta Solak Ligor'un dikkatini çekiyor. Bu iki koğuş arasında Ligor ve Hanzade arasında minik mektuplaşmalar başlıyor. Kitabımızın devamında tahliye olduktan sonra Ligor ve Hanzade'nin dışarda neler yaşadıklarını ve Baltalı Hano olarak adlandırılan Hanzade'nin hamamda öldürdüğü insanlardan sonra Komiser Salih ve Muharrem'in Hanzade'yi bulmak için verdikleri zorlu mücadeleyi okuyoruz. Kitapta yok yoktu polisiye aşk gerilim hepsi mevcut. Çok severek okuduğum bir kitap oldu kesinlikle Polisiye kategorisinde ödül almayı hak eden bir kitap olduğunu düşünüyorum. Yazarımızın kalemine sağlık okuyucusu bol olsun. 
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Bu çocuklar su bulamıyor, bu çocuklar yemek bulamıyor, bu çocukların barınacak yerleri yok, bu çocuklar devamlı ölümle burun buruna. Bu çocuklar... çocuk...
Öte yandan protestonuz "sistem"li olmalı. "Sistem"li olmayan protestoda bulunursanız birçok damga yiyebilirsiniz ki bu reel politikten anlamamaktan, devlet düşmanı olmaya kadar uzayabilir, genellikle de uzar.
Düşünce yapım her konuda muhalif cephede olmak üzerine kurulu değil. Diğer türlüsü üzerine de. Fakat çocukların, annelerin, yaşlıların, insanların bu hale düşmesine, bu halde ölmesine razı olmayacağım. Bunu kendi zihin dünyasında bir yere oturtanlara da saygı duymayacağım. Duymayın. Öfkenin namlusunu siyonistten çekmenin vakti geçiyor. Çünkü durmayacak. Öfkemiz birilerini durdurmuyorsa birilerini harekete geçirmeli.
Yaptığımız iş gereği - genel kanı olarak - insanlar, Özel Harekatta çalışanları gaddar, acımasız, hisleri olmayan, sadece öldürmeye odaklanmış makinalar sanarlar. Aslında bizim bu toplumun içinden çıkan, diğer tüm bireyler gibi birilerini,bir şeyleri seven, özleyen, saz çalıp türkü söyleyen, şiir yazan, kitap okuyan, sadece vatanını milletini seven, karakolda, trafikte, bir başka şubenin idari bürosunda çalışıp da aynı maaşı alacak imkanı olmasına rağmen gelip burada kelle koltukta, ölümle burun buruna gezmekten korkmayıp şehit olursa Peygamber Efendimize komşu olacağını bilen iman sahibi insanlar olduğumuzu bilmediklerindendir belki ..
