Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
18 MART ÇANAKKALE DESTANI
18 MART ÇANAKKALE DESTANI Şair Mesut Kılıçoğlu Çanakkale’yi yazıyorum size, Selâm olsun tüm şehidlerimize. Anlatacağım yiğit Mehmetleri,
Bu çocuklar su bulamıyor, bu çocuklar yemek bulamıyor, bu çocukların barınacak yerleri yok, bu çocuklar devamlı ölümle burun buruna. Bu çocuklar... çocuk... Öte yandan protestonuz "sistem"li olmalı. "Sistem"li olmayan protestoda bulunursanız birçok damga yiyebilirsiniz ki bu reel politikten anlamamaktan, devlet düşmanı olmaya kadar uzayabilir, genellikle de uzar. Düşünce yapım her konuda muhalif cephede olmak üzerine kurulu değil. Diğer türlüsü üzerine de. Fakat çocukların, annelerin, yaşlıların, insanların bu hale düşmesine, bu halde ölmesine razı olmayacağım. Bunu kendi zihin dünyasında bir yere oturtanlara da saygı duymayacağım. Duymayın. Öfkenin namlusunu siyonistten çekmenin vakti geçiyor. Çünkü durmayacak. Öfkemiz birilerini durdurmuyorsa birilerini harekete geçirmeli.
Reklam
Aşk & Aşık :)
"Aşk, zayıf insanlar için bir zaaf, güçlü insanlar içinse bir güç kaynağıdır." "Aşık olmak, her adımda ölümle burun buruna gelmektir. Ama aşk için her şeye değer."
Grip olduğum için çabuk toparlanayım diye dün serum taktırdım, neredeyse toparlanıp gidiyordum😔Bir yıl içinde iki kez ilaç alerjisinden bir deprem olmak üzere üç kez ölümle burun buruna geldim. İlaç alerjimi sadece antibiyotik olarak biliyordum ve daha önceki olayda doktor damardan yapılırsa kurtuluş şansın daha düşük olur demişti, bu defa alerjimin olduğu bir şey damardan yapılmış oldu. Saniyeler, dakikalarla hayattayım belki de, hastanede olduğum için solunum kesilmeden, müdahale edildi. Kendimi İbrahim Tatlıses gibi hissediyorum.
Alaya almak/alınmak ,hakaret dili kullanmak üzerine...
Uzun bir yazı ama faide almak sonuçta varsa bir okumak gerek.. İslâm, kardeşlik bağlarını korumak için alay etmeyi kesinlikle yasaklamıştır. Allah'a ve ahiret gününe inanan bir müminin, insanları alaya alması, eğlence ve nükte konusu yapması caiz değildir. Karşı taraf yapsa dahi İslam dini güzellik dinidir. Eğer amacımız davet metotlarını
Ne Zor İş Be Yaşamak!
Depremden sonra çok şey değişti. Eskiden çok keskindim insan ilişkilerinde. Kimsenin karanlık tarafına tahammül edemezdim. Çelişkileri midemi bulandırırdı. Bir dakika bile düşünmeden kirp diye keserdim ilişkimi. Hiç pişman olmazdım. Kalbimin kararlarına sonsuz güvenirdim. Ne de olsa renkler belliydi benim dünyamda. Bulanık, kirli, laçka olan hiçbir şeye yer yoktu yaşamımda! Duvarlarım sağlam olmalıydı. Yoksa kalbimi nasıl korurdum? Böylesi iyi, derdim. Çürümüş bir kavun yalnızlığında akıp gitmek... Kimseye zararı yok, yararı olmadığı gibi. 6 Şubat'tan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Ölümle burun buruna geldikten sonra insanın ruhundaki bütün taşlar da yerinden oynuyor. Sanılanın aksine onları tekrar yerine koymak güç ve cesaret işi de değil. Yaşamın kendince bir akışı var. Biz olmak istediğimiz kişiye adımlar atmaya çabalarken bazen yaşam bizi bir bilinmeze savuruyor. Bir gece yarısı aynadaki yabancı ile konuşurken buluyorsun kendini. Artık köpeğe köpek diyemiyorsun, insana insan! Her an ayağının altından kayıyor zaman. İçindeki sert zeminlerin ufaldığını hissediyorsun. Kimseye kapıyı gösteremiyorsun mesela. Ayakların sonsuz boşlukta çırılçıplak... Dengeyi kurmak yepyeni ben'lerle buluşmak... Hepsinin ayrı ayrı huyunu suyunu kavramak... En zoru da ötekinin karanlığıyla tanışırken kendi karanlık ben'lerine de ulaşmak... Ne zor iş be yaşamak!
Gülbahar Aygün
Gülbahar Aygün
Reklam
Ölümle burun buruna gelmiş biri genellikle şöyle hayıflanır: daha hayatı doya doya, umduğum güzellikleri yaşayamadım bile. Bu adil değil. Bu serzeniş, iki nedenle beyhudedir. Bir; daima insanın umduğu ve kavuştuğu güzel bir hayattan daha güzel olan bir hayat vardır.Umduğuna ulaşıp ona sahip olsa da, buna alışkanlık geliştirip zamanla diğerine de sahip olmak ister.Böylece zaten o daima bir yoksunluk içindedir. İkincisi; o, aslında bu sözle hayatta güzel ve iyi şeyleri yaşamış olmanın tatmini ve huzurunu aramaktadır.Bu hem az önce ifade ettiğimiz husus nedeniyle hem de ölüm karşısında anlamsızlaşır.Ölüm, acı ve yoksunluk kadar böyle bir huzur ve tatminin olmayışıdır.Aradığı bu tatmin, mutlak olarak ölümle elinden alınacaktır.Bu anlamda hayatta bir şeyleri kaçırmış olmak, bunun verdiği pişmanlık ve huzursuzluğun da nihayetinde bir anlamı yoktur.Ölüm adaletle tecelli eden yegane gerçek olarak herkesten tüm sahip olduklarını geri alarak onları bir ve aynı boşluğa, tam anlamıyla hiçliğe gömer.
Boşluk hissi
Bazen bunun nedenin evrimsel olduğunu düşünürüm. Normalde avlanmamız gereken saatlerde biz, beton sokaklarda dizili beton evlerde veya ofislerde boş boş oturarak günümüzü tamamlarız. Fosil yakıtlarla çalışan ve metal yığınlarından oluşan araçlarla evimize gider, doğal gazla ısınan sıcacık banyolarda duş alır, sıcacık evlerde vakit geçirir ve
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.