Yaşamak adlı davanın yargıcı olan, Vicdan muhasebesi yapan, Kendi içinde mahkemesini kuranlardır ince ruhlu insanlar. İntihar ederek yaşamına son veren, Doğu’nun Franz Kafkası olarak bilinen Sadık Hidayet Kör Baykuş’ta ruh durumunu şu şekilde ifade ediyor: Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkta yiyen, kemiren yaralar. Bana göre değildi bu dünya; bir avuç yüzsüz, dilenci, bilgiç, kabadayı, vicdansız, açgözlü içindi; onlar için kurulmuştu bu dünya. Bazı kimselerin ölümle savaşı daha yirmisinde başlar. Kimse göründüğü kadar dayanıklı değildir. Sadece görünmeyen yangınlar, duyulmayan fırtınalar, gizlice çürüyen ruhlar vardır. Sergey Yesenin ise son şiirinde "Şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm.” Der "Ama yaşamak da yeni sayılmaz kuşkusuz.” Sylvia Plath’ın son satırları ise söyledir: "Karanlığın sızdığını görüyor musunuz çatlaklarımdan? Tutamıyorum içimde hayatımı." Mutluluğun enkazına giden süreçte, Etken düşüncenin empoze edildiği döngüydü küçük çatlaklar. Etrafımızdaki insanların birleşim kümesi olmaya zorlanmış, Edilgen, kendinden uzak olan ruh sürgüne gönderilmiş. Bu noktada içe atılan en gürültülü sessizliğin yankısında sağırlaşmış. Neydi ölümün simgesi? Sonsuz bir sessizlik mi? Bağırmayı unutanların çığlıkları mı ? 𝔈.𝔇.
İyileşeceğiz ama unutmayacağız...
“🌍Hâlâ nasılsınız, çok fazla hissettiniz mi, nasıl bir duyguydu diye soruyor insanlar. Hissettiniz mi ne demek ? Gaziantepteyiz 7,7 depreminin ardından 7,6 depremini yaşamış insanlarız… Hiç kimse kimsenin acısını anlamıyor. Depremin yaşandığı 11 il dışındaki insanlar ne yaşadığımızı ne hissettiğimi asla tam anlamıyla anlamayacaklar. Evet hak veriyorum bende Elazığ depremini televizyonda görmüştüm, deprem olmuş deyip geçiyoruz televizyondan gördüklerimiz kadarıyla yetiniyoruz. O günü hatırlıyorum da, uyuyorsun ve bir sarsıntıyla uyanıyorsun şimdi geçecek sabret, korkma diyorsun ama geçmiyor. Nasıl uyandığımı hatırlamıyorum. Değil ayağımda ayakkabı, çorap bile olmadan karın üstüne bastığımızda hissettiğimiz duyguyu bilmiyorsunuz.Belki depremden değil ama biz günlerce evlerimiz yıkılır kaygısıyla sokaklarda kaldığımızda donarak insanımızı kaybettik.. Evsizliğin ne demek olduğunu günlerce sokakta kaldığımızda anlıyoruz. Tekrar deprem olur kaygısıyla cebinizde çorap ve su taşıdığımızda aslında ne kadar küçük dertlerimizin oluğunu anlıyoruz… Günlerce sokaklarda ölülerin gömülmesi için kefen beklerken ölümlün ne demek olduğunu anlıyoruz. Baştan inşa etmeniz gereken şeyler sadece binalar, şehirler değil..! Depremin ardından 1 ay geçti ama acı ve o korku her zaman akılarda olacak. İyileşeceğiz ama unutmayacağız.🍃🍂
Reklam
06.02.2023
07.02.2023 Şu an Kahramanmaraş’a 200km kala bu yazıları yazmaya başladım. Daha afet bölgesine ulaşamadık ama neredeyse her yer afet bölgesi gibi olmuş. Tüm ülke buraya akın akın geliyor ama kar yağışı ve buzlu yollar yüzünden yol kenarları kaza yapan araçlarla dolu. Öyle anlar ki hiç kimseye hiçbir şeye durup yardım edemiyoruz. Kaybedecek tek bir
🚨 Kırık Cam Teorisi: Alışkanlıklar Nasıl Dönüştürülür? 📍1982'de James Q. Wilson ve George Kelling, suçun kentsel düzensizliğin bir sonucu olduğunu teorileştirirler ve Kırık Pencere Teorisi buradan doğar. 📌Malcolm Gladwell, çok satan kitabı “Kıvılcım Anı”nda bu durumu şöyle açıklar: “Eğer bir pencere kırıksa ve onarılmadan bırakılırsa,
Pozitiflik mutluluk için bir mıknatıstır... Eğer Pozitifseniz pozitif kalın... Olumlu olaylar ve insanlar size çekilecek...
21 Mart Tavşan yılı kutlu olsun
TAVŞAN YILI BİZİM İÇİN NE İFADE EDİYOR? Tavşan Yılı 2023 daha az öfke ve daha fazla rahatlama getirecek! Ve daha iyi haber: Bu yıl, para eskisinden çok daha zahmetsizce gelecek! Tavşan burcunda doğan insanlar sakin, kararlı ve nadiren paniğe kapılırlar. Bu nedenle en zor durumlardan kolayca sıyrılırlar. Birçok burç huzurlu bir yıl geçirecek ve
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.