Umarım benden bıkmazsın, seversin herkes önce sevdiğini söylerdi umarım sonra bırakmazsın. Söyledikten sonra ağzıdan bir laf çıktıktan sonra hele bir de inandırıcılığı varsa benim inanasım deli gibi kanacağım sevilmeye hasretle kaldığım zaman gelmişse, Yapamıyorum demezsin olmuyor demezsin senden önce başkası vardı seninle de onu unutma
Reklam
194 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
108 günde okudu
öyle güzel bir şiir kitabıydı ki... hayat vardı, acı vardı, duygu vardı, kalp vardı, sevgi, özlem, korku vardı. her şey vardı. ilk başlarda başucu kitabı olarak okurum dedim (genellikle şiir kitaplarını başucu kitabı olarak okuyorum) sonra okumaya başladım, devam ettim ve fark ettim ki öylesine bir şiir kitabı değil. çok mutlu olduğum zamanlar, bunalıp ağladığım zamanlar sığındım bu kitaba. bitirmem aylar sürdü ama benim için sıkıntı değil. tadını çıkara çıkara okudum. bazı şiirler kalbime öyle dokudu ki belki kitaplığınızda varsa bakmak istersiniz diye okurken not aldım. keyifli okumalar diliyorum. gece sefaları (syf. 12) çocukları öldürdüler (syf. 14) zamana benzedik (syf. 20) yitik seviler (syf. 21) küçük acılar (syf. 26) ben şiir yazmazsam (syf. 53) koşaradım (syf. 57) Anlıyor musun (syf. 62) kötülük simgesi olarak kalacaksınız (syf. 66) dar odada ömürler (syf. 71) hazır yaşamak (syf. 73) rüzgârını özlüyorum (syf. 88) tırnaklarımı yiyorum (syf. 90)   düzyazı günün bitişini seyrediyorum (syf. 98) biraz da ölümü düşünün (syf. 106) köylüleri niçin öldürmeliyiz? (syf. 167) sitem (syf. 181) bir yerim olsun benim de (syf. 185)
Bütün Şiirleri 1
Bütün Şiirleri 1Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20208,1bin okunma
Dün otobüste arkadaşımla fakülteye giderken arkadaşımla konuşuyorduk. Yine babaannemin mütemadiyen telaffuz ettiği şu cümle döküldü dilimden "Kız kızım ölümü gözünün önüne al". Fatkettiğimde bunu düşündüm sahi ne güzel hatırlatıcı cümlelerimiz varmış... Özlüyorum.
Bir ruhun ne zaman Aklanır saçları Ne zaman ölüme daha yakın olur Bir sevdalı Ben bilmiyorum ama ölümü özlüyorum Ruhumda toprağın izleri var Ruhum toprak kokuyor Üstüm başım ölüm kokuyor
ŞiirZen
ŞiirZen
faust: ne giyersem giyeyim bu mahdut dünya hayatının ızdırabını çekeceğim. ben sadece oyunla vakit geçirecek kadar genç ve arzusuz yaşayamayacak kadar yaşlı değilim! dünya bana ne bahşediyor? hep mahrumiyetlere katlanmak, benim nasibim bu. ömür boyunca her saat, her kulağa kısık sesle ulaşan nakarat bu. sabahları hep korku ile uyanırım. geçerken tek bir arzumu bile yerine getiremeyecek olan ve bir sevinç belirtisi bile inatçı bir aksilikle harabeden kalbimin yaratıcılığını bin çirkin gaileyle baltalayan gündüzü görünce ağlamak gelir içimden. gece çöktüğü zaman da yatağıma endişelerle uzanırım, çünkü yatakta da istirahat mukadder değil. vahşi rüyalar beni korkutur. göğsümdeki Tanrı, en içimden beni tahrik eder. bütün kuvvetlerimin üstünde yerleşen akıl dışarıda beni faaliyete geçiremiyor. böylece hayat benim için bir yük oluyor. ölümü özlüyorum. hayattan tiksiniyorum!
Reklam
ÖLÜMÜ ÖZLÜYORUM
Oğlanları ben de özlüyorum, biliyorsun," dedi Babi. Gözlerinde yaşlar birikmişti. Çenesi titriyordu. "Ama gösteremem... Annen... sevinci de üzüntüsü de öyle aşırıdır ki. Hiç saklayamaz. Hiçbir zaman da saklayamadı. Ben, galiba farklıyım. Ben daha çok... Ama beni de yıktı, oğullarımın ölümü. Burnumda tütüyorlar. Tek bir gün geçmiyor ki, ben... Çok zor, Leyla. Çok çok zor." Baş ve işaret parmaklarıyla gözlerinin iç köşelerini sıktı. Konuşmaya çalıştığında, sesi gidiverdi. Dudaklarını dişledi, bekledi. Uzun, derin bir nefes aldı, kıza baktı. "İyi ki sen varsın. Seni verdiği için, her gün şükrediyorum Tanrı'ya. Her gün. Bazen, annen gerçekten kötü günlerinden birindeyse, bana dünyada sahip olduğum tek şey senmişsin gibi geliyor, Leyla."
Everest
İnsanın kaybettiği birini aynı şekilde sevmeye devam edebileceği, insanın içini parçalayan o müthiş acıya rağmen böylesine büyük bir sevgi hissedebileceği aklıma gelmezdi. Paul artık yok ve ben onu neredeyse her an özlüyorum. Ama sonuçta hâlâ birlikte kurduğumuz hayatı yaşıyorum. "Eşlerden birinin ölümü, seven bir çift için evliliğin sonu değil, sadece aşamalarından biridir, tıpkı balayı gibi" diye yazmıştı C.S. Lewis. "Ve o aşamada da yapmak istediğimiz şey evliliğimizi sadakatle sürdürmektir." Kızımıza bakmak, aile ile haşır neşir olmak, bu kitabı yayımlamak, anlamlı işler yapmak, Paul'ün mezarını ziyaret etmek, yasını tutup onurlandırmak, kısacası böyle yaşamak sevgimi yaşatıyor, canlı tutuyor; hem de hiç tahmin etmediğim kadar.
Bazen hiç bir şey değişmez...
Bazen senden çok ölümü özlüyorum Bilmiyorum zaman mı dar Yoksa Seni mi imkânsızsın Hakkari /Şemdinli /3 Dağ Komando Taburu
Reklam
Ölmüş olsalar dahi ben öğrendiğim çoğu alimi çok özlüyorum. Hele ki Rabiatül Adeviyye annemizi… Ve anlıyorum o sözü “Alimin ölümü alemin ölümü gibidir.”
İnanınız, bazen gerçekten ölümü özlüyorum. Niçin, biliyor musunuz: Dinleneceğim diye... Ama, bu dinlenmeden de haberim olmayacak ki...
Kitap okuyordum bugün. Diyordu ki yazar "Hayatta acılar vardır, ama acı çekmek seçimdir. " Bilmiyorum hak veriyor muyum, karar veremedim. Düşündüm üstüne kim böyle acı çekmek ister. Farklı algılarsak 24 yaşında bir genç kızın ölümü nasıl daha az acıtır canını insanın? Düşünceler ardı ardına geliyor zihnime. Devam ediyor ve diyor yazar "Bedeninizi duyumsayın, nerenizde neler oluyor? " Dinledim biraz, göğsümün tam ortası yanıyor. Ağladım, 25 ine az kaldı Gizem'in. Ama sonsuza kadar 24 kalacak o. Hiç yaşlanmayacak. Attığım ama cevap alamadığım son mesaj kaldı geriye. "İyi misiniz Gizem? " Seni seviyorum ve özlüyorum Gizem.
299 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.