Eskiden böyle miydi hayat dedi annem.Ve ekledi emmi kızım:he ya yenge ne günlerdi be.Soluklandı biraz hafsalam..Daldım çok derinlere.
Soba önünde dedemin dizine oturup dinlediğim zikirler geldi aklıma.Babamın ahiret yurdunu yürek yangını ile anlatışı..Kızım Allah var,ölüm var..aksatma ibadetlerini,iyi insan ol kötüye karşı senden ibret alsın deyişi..Annemin'hepsi yalancı bi rüya gibi gelip geçti 'serzenişi ile silkelendim.Yalancı bir rüya?Hafsalam beni isthizaya mı almıştı yoksa?
Gönlümün çok sivri bir kasatura ile açtığı yaranın tarifi yok lügatımda.Özlüyorum eskileri,dedemi,babamı,eski günleri işte..
Yalnızlığım,sırdaşım oldu.Tüm derdimi semerine yükleyip beni de kucakladı köklü kolları arasına.İstesem de çekmiyor benden eğreti kollarını.Köküne kibrit suyu da çakamıyor insan sırdaşına..
Beklenen de gelmiyor, özlenen de.
"Dünya küçük demişlerdi nerdesin"diyordu şair.Ha?Soruyorum nerdesin gönlümün süruru?İçimde bir gençlik ölümü bekliyor..
Öleceğiz müjdeler olsun müjdeler olsun
Ölümü Öldüren Rabbe secdeler olsun..
Kâbe-i Muazzam'ı fani dünya gözü ile görüp
kavuşmak istiyorum sana Rabbim...