İçine kapanık kimseler duygularını, acılarını açıkça konuşmaya, çoğu zaman "içi dışı bir" kişilerden daha gereksinme duyarlar. En kabuğuna çekilmiş sert kimseler de sonunda insandır...
Şiirin ölmediğini, sanat aşkının yok olmadığını biliyorum. Maddecilik şiiri ortadan kaldıramaz. Bir gün gelecek şiir ve sanat gene varlıklarını, özgürlüklerini, güçlerini duyuracaklar...
İnsanlara yararı dokunan hiçbir iş onu yapanı küçük düşürmez, hatta bana göre işlenen toprak ne denli çorak, elde edilen ürün ne denli azsa işleyene düşen şeref o kadar büyüktür...
Cahil kişilerin ruhu gübrelenmemiş sürülmemiş topraklar gibi katıdır. Önyargılar bu ruhlara, kaya diplerinde biten otlar gibi sımsıkı yapışır, inatla büyürler....
İdam sehpasına gitmek için güzel yerlerden geçen bir adam yolunda açan çiçekleri değil, yolun sonundaki tahta iskemleyle baltayı, kemiğin, etin kopuşunu, ağzı açık bekleyen mezarı düşünür....