İnsan hayat boyu ne zorluklarla ve sıkıntılarla karşılaşırsa karşılaşsın ,ölümüne yaklaşırken kendini teselli edecek bir şeyler buluyordu.
Buradan bakınca tuhaf bir hafifliği var dünyanın. Hiçbir ateş sonsuza dek yakmıyor. Zamana ve sancıya dayanmanın en basit yolu, sonunda muhakkak geçeceğini unutmamak. Evet, her şey geçiyor. Sevmek bile, acı çekmek bile, kanamak bile, yaşamak bile, dünya bile, azalmayı dahi beklemeden bitiveriyor. Ağrı diniyor. Uzun, ıssız, püfür püfür bir boşluk kalıyor geriye sadece. İnsan ancak o zaman aslolanın, yaşarken hasım sanıp ölümüne savaştığının, kadim boşluklardan ibaret olduğunu anlıyor. Hayat denen sergüzeşt, zararsız ve uzak bir hatıraya dönüşüyor usulca. İpinden çözülen sala benziyor insan da, hafifliyor. Bilseydim bunu, ölülere ağlamazdım hiç. Ama zaten insan, gidenlerin ardından, en çok kendi kalışına ağlıyor.
Reklam
Yaşamak için mecbur oldukları sudan başlarını çıkararak kendilerini boğacak havayı içlerine çekmeye çalışıyorlardı. Ölümüne nefes almak bu balıklar için söylenebilecek en doğru tanımlama olabilirdi.
"Yaşamak adına hiçbir güneş doğmaz olur. Kendi ölümüne dahi geç kalmış zavallı bir ruhun acısı düşer payına."
Doğduk, yaşıyoruz, öleceğiz. Elbette ki yaşamak için bize verilen doğal, insani görevler var. En büyük gerçek, herkesin sonunda bir gün öleceği ve öbür dünyaya göç edeceği. Ama bu süreyi sadece o sona odaklanarak yaşamak, bizim gibi normal insanlar için kolay değildir. Eskiden bazı ulemalar tekke hücrelerinde bunu yapmışlardır. Ancak günümüzde yaşamak için çalışmak, para kazanmak ve öğrenmek bir zorunluluktur. İnsan gibi yaşamak için bir sorumluluktur. Buna ilaveten aile olmak, üremek de gayet insani bir olgudur. Ama tüm bunların yanı sıra o son noktayı akıldan çıkarmamak da insanı, daha iyi insan yapar. Herkesin sonunda öleceğini ve öbür dünyaya gideceğini bilmesine rağmen, hayatın sadece kişinin ölümüne hazırlanmakla ilgili olmadığını bilmek de önemlidir. İçinde bulunduğumuz şimdiki zamanda yaşamak ve kendimize, ailemize, çevremize olan sorumluluklarımızı yerine getirmek, anlamlı bir dünya hayatını sürdürmek için gereklidir. Önemli olan bu dünyadaki hayatımızla öbür dünya hayatımız arasında bir denge kurmaktır. ''Hiç ölmeyecek gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış'' sözü, yaşadığımız ömrün her anında hatırlanması gereken, tekrarlanmasında yarar olan bir slogan gibidir.
Sayfa 118 - Az KitapKitabı okudu
Kelebekler bir gün mü yaşar? Bu yaşam süresinden ne anladığımıza bağlıdır. Yaşamayı, doğmak, yaşamak ve ölmek şeklinde tarif edersek kelebekler aylarca yaşarlar. Kırlarda ve bahçelerde uçuşarak ince, zarif ve güzel renklerle bezenmiş kanatlarıyla yapraklara konan, bizim kelebek olarak tanıdığımız hali, ömrünün ölümüne yakın son aşamasıdır. Bu
Sayfa 124 - AykırıKitabı okudu
Reklam
359 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.