Elbet sabah da olur, zamanı gelince, elbet, yalnız denizlerin, kentlerin, düzlüklerin üstünde doğacak değil ya Güneş, elbet burada da, olduğumuz yerde de doğar güneş.
Bu bayram kendimize bir duvar örmeli. Kimseler gelemesin diye. Göremesin. Çok isteyen olursa boyasın diye sevdiğimiz renge, çok seven olursa kapı pencere çizsin bir yerlerine. Duvar örmeli. Yazdır, serin olur. Ev niyetine.
*Reyhan Yılmaz
Faslı bir gencin hatıraları
Gecenin teni olurmu
Siyahın asaleti
Kuytularda bıraktığın yanlızlığı
Karalar içinde bulurmusun
Sen esmer çocuk siyaha çalan kalbinle
Yürüdüğün yerleri geceye adarsın
Su çalsan gözlerinden gene gecenin koynunda yatarsın
Senin teninde buğdaylar yetişir
Onun tenine güller kırmızının kızılı
Şerbet döker
Sen kuru ekmek le katık
O azık olsa sen dediğinde yavan olur
Yalan olur
Siyahın kaderi gecenin uzunlu kadar kaybolmaktadır
Işığın gölgeleri kader oyunu oynar aldanırsan
Yok olursun
Sen gecenin koynunda semalarına
O güneşin endamlarında
Buluşmak istersen yüzyılda bir ömür yeterse oda
Tutulmada
Başka türlüsü ya ölücek sen doğacaksın
Sen ölücek güneşi doğuracaksın
Karanlığın hükmünü ver artık