Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Faruk Alişan

Ömer Faruk Alişan
@omeralisan
Doktor
Malatya Fen Lisesi, Ankara Üni. Tıp Fakültesi
Rize, Fındıklı
Rize
19 okur puanı
Mart 2023 tarihinde katıldı
Bireysel iradelerin sözleşmenin yapımı sırasında bu denli belirleyici olduklannın kabul edilmesiyle birlikte, oluşan "bütün"ün (toplumun) bireysel iradelerin bir top lamı olduğu sonucuna vanlabilir. Bu da, çıkılmak istenen durumdan çıkılınadığı anlamına gelir; daha açıkçası, söz leşme öncesi var olan bireysel iradeler arası çatışmacı or tam, olduğu gibi sözleşme sonrasına aktanlmış olur. Oysa Rousseau, böyle bir anlayışa meydan vermemek için, orta ya çıkan bu gücün, bu kamusal bütünün kendine özgü bir kişiliği ve bir iradesi (genel irade) olduğunu açıklamıştı. Durkheim'ın deyişiyle, "bu gücün kendine içkin bir birliği vardır; çünkü onu yaratan öğeler [bireyler], onun içine gi rerek, bir bakıma bireyselliklerini ve kendilerine özgü de vinimi yitirmişlerdir. "
Ömer Faruk Alişan okurunun profil resmi
Ne diyeceksin şimdi buna? Özellikle Türkiye'de, bütünün diğer parçalarına irademi onlarla aynı potada eritip bir common will yaratacak, bu common will'e uyacak kadar nasıl güveneyim? Ya da benim bu insanların hepsiyle nasıl bir ortak noktam var ki boyle bir toplum sözleşmesini kabul edeyim? Millet birliği yok, dil birliği yok, kültür birliği yok, din birliği yok? E amina koyarim nasıl "nation" olacaz biz
Reklam
Post-WWI Germany
In the early summer of 1919 the harsh terms of the Versailles peace treaty were revealed. Scheidemann’s cabinet resigned and was succeeded by the Bauer cabinet, which sent a delegation to sign the Versailles Treaty on 28 June. Germany was to lose large areas of land: Alsace-Lorraine was to be returned to France, West Prussia, Upper Silesia and Posen were to go to the newly reconstructed Poland, Danzig was to become a free city under League of Nations supervision, with the ‘Polish Corridor’ separating East Prussia from the rest of Germany. Germany was deprived of colonies, and any union of Germany and Austria was forbidden. The army was limited to 100,000 men, and the left bank of the Rhine was to be demilitarised under Allied supervision, with Allied occupation to be phased out over a period of time. In the notorious ‘war guilt clause’ Germany was burdened with responsibility for the war.
Ömer Faruk Alişan okurunun profil resmi
Already in August 1918 the myth of the ‘stab in the back’ had been propagated, asserting that domestic enemies (such as Jews and socialists) had brought down an army which was undefeated abroad but betrayed from within.