420 syf.
10/10 puan verdi
Kaç kez itiraf edilir ki aynı günah aynı insana ?
"İnsanları çaresiz bırak, iç organlarından roket yaparlar! Siz bu cümleyi okurken, bir yerlerde insanlar, ülkelerindeki savaş, açlık ve yoksulluktan kaçmak için sonu zifiri bir yolculuğa çıkmaya hazırlanıyor. " Bildiklerimiz insanlığa dair umutlarımızı yıkarken bilmediklerimiz bize neler yapacak? Hangi duvara çarpıp, hangi denizde
Daha
DahaHakan Günday · Doğan Kitap · 202313.7k okunma
" Kendinize depresyon ya da itibar kaybı teşhisi koymadan önce, çevrenizdeki insanların aşağılık insanlar olmadığından emin olun. "
Sayfa 76 - William GibsonKitabı okuyor
Reklam
İnsan zannedersin önce uzaktan; yaklaştıkça anlarsın ki gözünün önündeki boşluktur onlar oysaki ...
"... Fakat ne bileyim, ölmeden önce insan yaşar a. Bu dükkanın içinde sürdüğüm hayata yaşamak mı denir? Bu yaşamak değil, uzun ölüm. Denizde gezenler ne mesut insanlar ki, böyle bir bakkal dükkanında karaya vurmuş balık gibi boğulup gitmiyorlar" dedi.
Hayatım senden önce sadece bulanık ve karmakarışık bir şeydi, derinliklerine hiçbir zaman inilemeyen öylesine bir mahzen gibiydi, her köşesi örümcek ağlarıyla örülmüş, toz içinde ve kalbimin artık hatırlamadığı işe yaramaz insan ve yaşantılarla doluydu.
Sayfa 9
372 syf.
·
Not rated
Spoiler içerir Öncelikle kitabı daha önce çok kez başlayıp yarım bırakmıştım. Baya ağır ve anlaşılması biraz güç bir kitap. Ama okuduktan sonra yüzyıllar öncesinde de Aydın kişiler bugün ile aynı şeyler üzerine kafa yordukları anlaşılıyor. Söylediğim gibi okuması zor olan kitap. içeriğinde insana ve yönetim şekillerine dair o kadar çarpıcı tespitler varki insan okurken ürperiyor. birincisi yüzlerce yıl önce bazı seylerin bu kadar net ortaya konmasına rağmen insanların hala aynı hatalara düşmesi. ikincisi yüzlerce yıl önce o kısıtlı şarlarda bir kişinin çağımıza ışık tutacak ilkeler ortaya koyabilmesi. kitabın ismine bakıp sadece devlete ilişkin olduğunu düşünmeyin, tabiki devlete ilişkin bilgiler içeren bir kitap ancak kanaatimce kişisel gelişim için bile okunabilir.
Devlet
DevletPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201926.6k okunma
Reklam
Mutlu etmekten önce, mutsuz etmemeyi hedeflemeli insan.
Geçmişin mirasının modern insana yansımasına dair
Korktuğumuz tek şey karanlıktı. İçimizde filizlenen bir din, kafamızda görülmeyen bir dünyaya dair bir fikir yoktu. Sadece gerçek dünyayı biliyorduk ve korktuğumuz şeyler gerçek şeyler, somut tehlikeler, kanlı canlı yırtıcı hayvanlardı. Karanlıktan korkmamıza neden olanlar da onlardı zaten, çünkü karanlık demek, onların av zamanı demekti... Muhtemelen karanlığın gerçek sakinlerine karşı duyulan bu korkudan, zaman içinde gerçekdışı sakinlere duyulan korku gelişecek, görünmeyen sağlam ve güçlü bir dünyada doruğa çıkacaktı. Muhtemelen hayal gücü geliştikçe ölüm korkusu da artacak, sonunda Halk* bu korkuyu karanlığa yansıtacak ve onu ruhlarla dolduracaktı...
Beyazlamış tenim, korkudan değildi. Ölüm beyazlığının habercisi olan bu soğukluk ve beyazlık, içimde ölen çiçeklerdendi. Duygulardan, Öne eğilmiş başımdam, Kambur durmuş yüreğimdendi. Ne çok hayaller doluydu insan oğlunun zihni. Ne çok umut doluydu kalbi. Sevgi doldu, sevinç dolu. Bazen düşünüyorum, ne kazandım sevdaya dair şimdiye dek
256 syf.
·
Not rated
Neden Ömer?
Yıllar önce elime geçmiş fakat bir kaç sayfa okuyup yarım bırakmıştım. Bugüne kısmetmiş. Neden Ömer? Bu soruyu çokça sordum. Bir ara kitap sayfalarına girip yakasından tutup sarsarak sormak istedim hemde. Ömer'in yaptığı her yanlışın suçunu aslında birçok insan gibi şeytana atmasına şaşırmadım. Ama insan bir yerde de bende hata var demez mi ben ne yapıyorum diye düşünmez mi? Ha dedi, dedi ama biraz geç mi oldu sanki. Macide için çok üzüldüm lakin. Aşkı ve öfkesi arasında kalmış. Fakat her defasında aşkını seçip Ömer'i aklıyor kendi içinde. Hatta suçu yokken acaba ben mi yanlış düşünüyorum diye evhamlanıyor. Kimsesiz, yalnız, tutunacak dalı yok sadece aşık çok aşık. "Sonra seni seviyorum. Neden sevdiğimi bilmeden seviyorum." Kitap büyüleyiciydi. Hele son sayfalardaki tahliller muhteşemdi. Sabahattin Ali'den iki kitap okudum daha önce. Kuyucaklı Yusuf'u birinci sıraya yerleştirmiştim. Üzülerek ikinci sıraya alıyorum. Bu kitap birinciliği kesinlikle hakediyor.
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171.5k okunma
Reklam
♤Çağırdığı ne varsa en önce ona benzemeli insan. İstediği şeye yakışmalı. İstediği şeye yakışır hale gelmek, ona ulaşmanın en iyi yolu. Kendilik Cesareti Zeynep Merdan
Seyyid Kutub'un zihniyeti 12 Eylül Amerikancı darbenin eğitim politikası
"Şu takdirde kainat, hayat ve insan hakkında en sıhhatli İslami fikrin oluşturulması için bizlere vacip olan şey, garp (Batı) felsefesinin ve ona bağlı ahlak prensiplerinin liselerimizde mutlak surette okutulmamasıdır. Üniversitelerin son sınıfında ve felsefe bölümünde ilk iki seneden sonra ancak okutulmalıdır. Fakat önce hakiki manada İslami bir tedrisat takip edilerek İslam fikriyatı yerleştirilmeli ve İslam felsefesi olarak isimlendirilmelidir." Bu zihniyetin ülkemizdeki yansısı, Amerikancı 12 Eylül darbesinin orta öğre­timde felsefe ve mantık derslerini seçmeli yaparken din derslerini zorunlu kılmasında da somut olarak görülür. Sözde sürekli küçümserren felsefeden bunca korkunun açık bir acizlik göstergesi olduğu ve toplumu daha rahat gütmek amacı taşıdığı açıktır.
Kızılgöz o kış, son karısını taciz ve sürekli dayakla öldürdü. Uzak atalarının zamanından ileri gidememiş, ilkel biri olduğunu söyleyip duruyorum ya, aslında bu olay daha da beterdi, çünkü daha aşağı seviyede olan hayvanlar bile dişilerine böyle kötü davranmaz, onları öldürmez. Bu açıdan baktığımda atalarının zamanından beri ilerleme kaydedememiş olmasına rağmen Kızılgöz'ü insanoğlunun habercisi olarak görüyorum çünkü sadece insan türünün erkeği dişisini öldürür.
Krallar, meclisin ve halkın elleri ayakları bağlı hizmetçilerinden başka birileri değildirler; zincirli bakanlar, yasalarınca kımıldanıp hareket ederler; bir gazetenin yazı işleri müdürü, bağımsız olamaz ve bir eli parti ve patronlarca arkasına bağlanmış olarak çalışmak zorundadır ve aklının yarısıyla veya üçte ikisiyle konuşmakla yetinmelidir; bulunduğu yörenin fikirlerini gözönüne almaksızın hiçbir din adamı doğruluktan söz edemez ve özgür bir insan değildir; her tür yazar, halkın prangalı hizmetçileridirler. Biz sakınmadan ve korkmadan yazarız, ama sonra baskıya vermezden önce “değiştiririz”.
314 syf.
·
Not rated
Montaıgne, 16.yüzyılda yaşamış ünlü Fransız yazar. Deneme türü olarak ilk eseri çıkarıp, derleyendir aynı zamanda kendisi. Bu eser, yazarın okuduğu, yaşadığı, görüp duyduğu bütün bilgi, tecrübelerin not alıp deneme oluşturduğudur. **Montaigne, insan doğasının karmaşıklığını anlamaya çalışırken, okuyucuya da kendi iç dünyalarını keşfetme fırsatı
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202054.6k okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.