Söyle şimdi, sen beni özlememeye nasıl dayanacaksın? Ya ben? Önce ezber edip sonra unuttuğum o ateşi içimde nereye saklayayım? Söyle bu acının kalbimizdeki yeri neresi?
“Rabbimiz! Bizi ve bizden önce imanla göçen din kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz Sen çok şefkatli, çok merhametlisin!”
Sayfa 131 - Haşr 59/10Kitabı okuyor
Reklam
Sigmund Freud'un bir teorisine göre herkesin içinde bir "intihar dürtüsü" varmış. Yani hepimiz doğmadan önce yaşadığımız kusursuz durgunluk haline dönmek istiyoruz. Bundaki doğruluğu fark edebiliyor musunuz?
Sayfa 218Kitabı okudu
Sen, önce hadis ve eser ilmini öğrenip usul ve sünnetleri tanıyarak işe başla. Sonra zühd ve ibadetle meşgul ol. Böyle yaparsan tasavvuf ilminde ilerlersin ve ârif bir sûfi olursun. Fakat işe ibadet, takva ve hal ile başlayıp bunlarla uğraşarak ilim ve sünnetlerden uzak kalırsan, usul ve sünnetleri bilmediğin için ya dengesiz ve ölçüsüz sözler sarfeden veya hak ile bâtılı birbirine katıp karıştıran biri olursun. Öyleyse, zâhiri ilimlere müracaat ederek ve sana lazım olan hadisleri yazıp öğrenerek hallerini güzelleştir. Çünkü hadis, ibadet ve ilmin aslıdır. Aksi durumda, aslı bırakıp teferruat ile işe başlamış olursun ki sonucu selamet olmaz. "Ancak asılları zayi edenler, hedefe ulaşmaktan mahrum bırakıldılar."
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Mukaddes davalarda ölüm bile güzeldir."
"Bir saniyesine bile hakim olamadığımız, hükmedemediğimiz bir hayat için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur."
Muhsin Yazıcıoğlu
Muhsin Yazıcıoğlu
Tarih 25 Mart 2009'da adeta zaman buz tutmuştu. Geçmek bilmeyen saatler, tükenen umutlara şahit olmuş memleketimizdeki bu acı hatırayı unutmak ne
Bir Muhsin'den Bir Muhsin'e
Bir Muhsin'den Bir Muhsin'eMehmet Yetek · Parya Kitap · 20215 okunma
Ne kadar ihtiyaç hissediyorum,kendimle hasbihal
Dün dosyamı incelediğimde tefekkür ettiğim, edebildiğim bir durum oldu ve bu durumu paylaşmak istedim. Ortalama 40-45 tane farklı farklı Risalelerde konu ayrıntılı çalışmalarım var. Bunlar dosya halinde hepsi. Kimisi iki yıl önce, kimisi üç önce işlediğim konular ve hakeza. Şimdi ise asıl bahsime dönüyorum. Döndüm kendine dedim ki: "Eğer ihtiyaç hissetseydin dönüp bakardın. Bakmıyorsan netice veriyor ki; ihtiyaç hissetmiyorsun." diye bir düşünceye büründüm. Sonra bir pencere daha açarak Üstad Hazretlerini düşündüm. Onun ihtiyaç hissetmesini yapamasam da, tasavvur etmeye çalıştım. Şimdi Risale-i Nur'u en çok okuyan ve ihtiyaç hisseden bizzat kendisi. İşin tuhaf tarafı ise ne biliyor musun, müellifi olduğun bir eseri herkesten ziyade kendin okuman. Bak bu sırrı yakalarsan, ihtiyaç hissetmek denen meseleyi anlarsın. Bir kitap yazıyorsun ve herkesten ziyade en çok okuyan sensin. Yazdığın -ki yazan sen değilsin, sana verilen ilhamdır- bir dersi kaç kere okuyorsun hiç düşündün mü? "çünkü herkesten ziyade sen müflis ve muhtaç ve müteellim olduğundan en evvel senin eline verildi." (
Sözler
Sözler
) sırrına binaen, en çok okuyan ve istifade ve istifaza etmeye çalışan kişi; Üstad Hazretleri. Hâlık-ı Kerimim ona öyle bir ihtiyaç hissetmek hali vermiş ki, ona nasip olan ve onun eliyle gönderilen hakikatleri herkesten ziyade okuyan ve tahsil eden bizzat kendisi. E şimdi müellifi ve muallimi olduğu bir eseri, herkesten ziyade tahsil eden Üstad Hazretlerinden daha çok ihtiyaç hissetmemiz gerekmez mi? Olaya birde bu açıdan bakalım istedim .
Reklam
“Aslında benim çok uzun süre önce ölmem gerekiyordu,” dedim. “Savaşta birçok insan öldü, her nasılsa ben hayatta kaldım. Her gün kendi kendime ‘yaşamalıyım’ diyordum, böylece eve dönüp sizleri görebilecektim. Şimdi sen bizi terk etmekten mi bahsediyorsun?”
Beni Öldürmek İsteyen Muhteşem Hayat
Yetmiş yedi yılda üç yüz yirmi bir tane şarkı öğrenmişim. Şimdi ben ölünce ne olacak onca şarkı kuzum? Sen biliyor olmalısın, daha önce ölen çok insan görmüşsündür. İçlerinden şarkı çıktı mı hiç ölülerin doktorcuğum? Bir ses, bir Mırıltı, bir kıpırtı? Dans gibi mesela? O bile bir şeydir. Tam ölürken içimdeki şarkılardan birinin kıpırtısını hissetsem.
Üveylik indie pop ve ahde vefah üzerine
geçenlerde bir arkadaşımın üvey babaannesi evde tek başına indie dream pop yapmaya çalışmış felç gelmiş kadının sağ tarafına komple gecenin bir yarısı haber geldi hemen kalktık gittik üstümüzü bile değiştirmeden pijamalarla çıktık, baktık kadın fena durum ciddi hemen bir leğenin içine yerleştirdik önce kolonyayla sonra biraz acılı tarhanayla ovduk çitiledik kadının sağını açılsın diye etki etsin diye fakat imkanı yok felç çok kuvvetli etin çok iç tarafına işlemiş YA TEYZE SEN KİM İNDİE DREAM POP YAPMAK KİM diye bağırdı bir arkadaşım ama üzüntüden tabi bence de haklı o yaşta yapılacak iş değil yapacaksan da ani yapmayacaksın bacaklarına vereceksin ağırlığı şimdi yaşa bakalım yaşayabilirsen sgk da indie dream pop'u ve synth wave'i karşılamıyor bi tek minimal deep house'u karşılıyor onun da %40'ını.........
tabi gidersin senin arkandakiler de onların arkasındakiler de aynı
6 Şubat 1991 günlü Milli Gazete'de Recep Tayyip Erdoğan'la yapılmış bir söyleşi yayımlanıyordu. Bu söyleşide Erdoğan Refah Partisi'nin görüşlerini aktarırken şöyle diyordu: Biz Kürt, Laz, Çerkez herkes kendi diliyle konuşmalı, yazmalı diyoruz. Bu insanlara hayır sen o dili kullanmayacaksın diye bir şey söylemiyoruz... DYP Kürtçe eğitim hakkı vereceklerini iddia ediyor. Bu konuda da DYP bizimle aşık atamaz. Biz bir defa insanların inanç ve düşüncelerini kendi dilleriyle ifade edebilmelerinden yanayız. Biz şu prensipler içinde yaşamak istiyoruz diyen insanlara o prensipler içinde yaşama hakkı veririz. Biz onlarla bir akitleşme yapacağız zaten. Bundan bir yıl önce (1990'da) Diyarbakır'da bir miting yapmıştık, ondan sonra da peşmerge kamplarını ziyaret ettik. Kimsenin gidemediği o dönemde biz Elhamdülillah bütün Merkez Karar Yürütme Kurulu olarak orada (peşmerge kamplarında) toplantı yaptık üstelik...
Reklam
368 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Acıttı.
"Sana aşkımın cehennem gibi acıtacağını söylemiştim. Söyle bana bella ladra, acıtıyor mu?" Herkese selam. Çok şükür bir dark romance klasiği olarak ağzımız açık sahneler okuduk. :D Bu arada kitapta yine gerekli bilgilendirmeler yapılmış, rahatsız edici unsurlar açısından. Dark romance türünde bir sınır olması gerektiğini hiçbir zaman
Acıtıyor mu?
Acıtıyor mu?H.D. Carlton · Lapis Yayınları · 2022271 okunma
Kıskanmak!
- Nasıl kıskanıyorsun? - Önce seni başkasından kıskanıyorum, sonra başkasını senden kıskanıyorum. - Anlayamadım? - Diyelim sen bir hazinesin. Ben o hazineyi saklamak için çevresinde bir hisar inşa ediyorum. Böylece hem hazineyi başkalarından hem de başkalarını hazineden uzak tutuyorum. Birincisini kendim için, ikincisini senin için yapıyorum.
Sayfa 179 - İshakKitabı okuyor
Her şey gelip geçici ey gönül. Bak, az önce aldığın nefes bile geldi geçti. Sen bakî olana razı ol... Hz. Mevlânâ
"Sevdiğim sensin. Hatayımın büyük kısmını kalbimi koruyarak geçirdim. O kadar iyi korudum ki bazen hiç yokmuş gibi davrandım. Şimdi bile delik deşik, kurtlanmış ve kabuk bağlamış halde. Ama sana ait." Sen de ona âşıksın, diye düşündüm. Sualtı'nın esiri olmadan önce bile ona âşıktın. Onunla evlenmeyi kabul ederken ona âşıktın.
Sayfa 238
512 syf.
·
Puan vermedi
Dizlerinde yatıp gözyaşlarını kucağına dökecek ,yaralarını bakmak hatta yetersiz kaldığında hastane gideceğiz diyebilecek yakındır artık Alp Aslan ve Jülide.Kimsenin bir şey istemeden yapmasına özel hissettirmemesine alışık olmayan Alp Aslan...Başına gelen her güzel şey, başına gelmeyen her güzel şey de artık Jülide yüzündendi.Hayatta her şey yolun da gidiyor Jülide artık araziye çıkmayı bırakma kararı aldığı gibi Alp Aslan resmi nikahı beklerken imam nikahını basıp cümle aleme karım diye duyuruyor.Onlar ne yaşarsa yaşasın birbirine karşı susmama kararı alırken hayat onlara çelme takmaya hazırlanıyordu.Gitme dediğin de gitmemenin ağırlığı altında ezilen,Melih bile kabullenmiş ise kendi canından önce sevdiğinin canını koyman artık kaçınılmazdır.Alp Aslan'ın tavırlarında Julide'nin çocukluğu gözleri önünden geçse de Melihin yaşadığı zorlukları aklından çıkaramasa da kaçınılmaz olan oldu.Artik kana kana kan içme zamanı geldi.Sevgi zirveye çıksa da zirveden düşüş çok sert olur bilirsiniz.Yara almadan,nefesin kesilmeden hatta ölüm kalım savaşı vermeden ayağa kalkamazsın.Darmaduman olursun,nefesin ciğerlerine yetmez sevdiğine verdiğin öncelik gün gelir sana acı olarak döner.Sevgiyi de acıyı da sonuna kadar hissedeceğiniz bir kitap #onsrahun asıl bundan sonra neler olacak nasıl toparlanıp devam edecekler merak içindeyim.Ahh be Hevybanû bu kadar inatçı olmak zorundamiydin.Sen Melihe dağ oldun Melih de sana dağ mi olsun istedin.Peki Alp Aslan ne yapsın? Biri bir hayaletin peşinde eli böğründe,diğeri acısının izlerini taşımaya devam mı edecek Zihninin en derinlerinde... Cevaplari almak için 3. Kitabın gelmesi gerekiyor.
Onsra 2 - Hun
Onsra 2 - HunGökçen Koçan · Dokuz Yayınları · 2023108 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.